Tüpraş işçisi norm kadro dayatmasına karşı çıkıyor: Tüpraş ben yaptım oldu anlayışıyla yönetilemez!
Tüpraş’ta işverenin hayata geçirmek istediği “norm kadro” düzenlemesine karşı tepkiler büyüyor. Tüpraş İzmit Rafinerisi Baştemcilcisi Murat Kaya, “Tüpraş yönetimi, mevcut işi daha az işçi ile yapmanın yollarını aramaktadır” dedi.
Türkiye’nin enerji devi TÜPRAŞ’ın sendika ve işçisine sormadan almaya kalktığı ‘norm kadro’ düzenlemesi tepki çekti. İşçiler norm kadro adı altında çalışan sayısının düşürülmeye çalışıldığı ve bu durumun gelecekte çalışma barışını bozacağını açıkladı. İşçiler ‘ben yaptım oldu’ anlayışını da reddederken, dayatmayı kabul etmeyeceklerini açıkladılar.
“TÜRKİYE EKONOMİSİNİN BELKEMİĞİ NİTELİĞİNDE”
Petrol İş Sendikası’nın örgütlü olduğu işletmede açıklamayı Baştemsilci Murat Kaya gerçekleştirdi. Kaya, “Ülkemizin en büyük sanayi kuruluşu olan Tüpraş, oturmuş çalışma düzeni ve yüksek katma değerli üretimi ile Türkiye ekonomisinin belkemiği niteliğinde bir işletmedir. Tüpraş işçisi olarak, kurum gelenekleri ve yıllardır oluşturulan çalışma kültürü doğrultusunda fedakârca çalışmaya ve üretmeye devam ediyoruz. Yüksek risklerle karşı karşıya olsak da iş ve görev tanımlarımızın gereğini yapıyor, sorumluluklarımızı fazlasıyla yerine getiriyoruz.

“MEVCUT İŞİ DAHA AZ İŞÇİ İLE YAPMANIN YOLLARINI ARIYORLAR”
Emek veriyor, alınteri döküyoruz… Ülkemizin ciro ve nakit akışında 1 numarası olan Tüpraş’ı daha da yükseltiyoruz. Bu gayretlerimiz ve sorumluluk bilincimiz en başta işveren tarafından görülmektedir. Tüm bunların güvencesi, Tüpraş’ta en önemli değerimiz olan çalışma barışının sürdürülmesi olacaktır. Ancak işveren tek taraflı aldığı kararla, Tüpraş’ta bir “norm kadro” düzenlemesi dayatmaktadır. Bu düzenleme ile birçok ünitede operatör sayıları düşürülmek istenmektedir. Tüpraş yönetimi, mevcut işi daha az işçi ile yapmanın yollarını aramaktadır. Ayrıca, önümüzdeki dönemde gaz ölçüm işlemlerinin ünite operatörleri tarafından yapılması uygulaması da gündeme getirilmektedir. Söz konusu uygulamalar, çalışanların iş yükünü arttıracak, zaten yüksek risklerle çalışılan ünitelerde yeni riskler doğuracaktır. Acil durum ve arıza müdahalelerinde çeşitli gecikmelere yol açacak ve bu durum iş kazalarına davetiye çıkaracaktır.
“BEN YAPTIM OLDU ANLAYIŞIYLA YÖNETİLEMEZ”
Tüpraş yönetimi bu uygulamalarda, her ne kadar Avrupa rafinerilerini örnek aldıklarını söylese de, temel amacın işçilik maliyetlerinden tasarruf etmek olduğunu biliyoruz. İşçinin canı ve sağlığı, hiçbir maliyet hesabına konu edilemez, edilmemelidir. Bu düzenleme ile ilgili, Sendikanın ve çalışanların fikirleri ise dikkate alınmamıştır. Bir dayatma içerisinde olunmuştur. Tüpraş gibi bir işletme, “Ben yaptım oldu” anlayışıyla yönetilemez. Tüpraş çalışanlarına ve Sendikamıza adeta tebliğ edilen bu değişiklikleri kabul etmiyoruz. Endüstriyel ilişkilerde, tek taraflı böyle bir yaklaşımın yeri yoktur. İşçiye rağmen çalışma düzeni ile oynamak, işçi sağlığı ve iş güvenliği risklerini arttırmaktan ve çalışma barışını bozmaktan başka bir amaca hizmet etmez. Üstelik bu düzenlemeler, doğuracağı sonuçlar itibariyle çalışma mevzuatı ve toplu iş sözleşmesiyle oluşturulmuş yerleşik uygulamalarımıza aykırı olacaktır. Sendikamızın ve Tüpraş işçisinin görüş ve düşüncelerini dikkate almadan çalışma düzeninin sağlıklı işletilmesi mümkün değildir. Bu dayatma karşısında Tüpraş işçisi, bugün olduğu gibi demokratik tepkisini ortaya koyacak irade ve örgütlülüğe sahiptir. Isrardan derhal vazgeçilmeli, Sendikamızın ve çalışanların sesine kulak verilmelidir. “İşçilik maliyetlerinde tasarruf” ve “norm kadroda optimizasyon” gibi hedeflerle yeni riskler doğuracak bu tür girişimlerin hiçbir mantıklı ve insani izahı olamaz. Gaz ölçüm gibi, bugüne kadar yetkilendirilmiş teknik personel tarafından yapılan işin operatörlere yüklenmesi kabul edilemez.
“EN İYİ TÜPRAŞLILAR BİLİR”
Tüpraş kuruluşundan bu yana sosyal diyalogla tesis edilen güçlü bir çalışma ve yaşam kültürüne sahiptir. Bunun ne anlama geldiğini, en iyi Tüpraşlılar bilir. Tüpraş işçileri bu bilinçle çalışmaya ve haklarına sahip çıkmaya devam edecek, Tüpraş’ta olumsuz sonuçlara yol açacak her türlü uygulamanın karşısında olacaktır.” cümleleriyle açıklamalarını sonlandırdı.