Telat Çelik: İşçileri milli güvenliğe aykırı görüyorlar!

Kamuda çalışan yaklaşık 600 bin işçi aylarca süren görüşmeler sonucunda ilk altı ay için yüzde 24, ikinci altı ay için yüzde 11, üçüncü altı ay için yüzde 10, dördüncü altı ay için yüzde 6 zam teklifi yetersiz bulunmuş, bunun üzerine harekete geçen Türk İş Konfederasyonu grev ilan etmişti.

FİİLİ GREV YASAĞI

İlk grev 1 Ağustos’ta 1 Ağustos’ta Eti Maden, 2 Ağustos’ta ise Zonguldak madenlerinde başlayacaktı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından alınan ve Resmi Gazete’de yayınlanan kararla Türk-İş’e bağlı Türkiye Maden İşçileri Sendikası’nın grev kararı 60 gün süreyle, "milli güvenliği bozucu nitelikte görüldüğü" gerekçesiyle ertelendi.

TESLİM OLMAKLA SUÇLANDILAR

Türk İş ve Hak İş ise fiili grev yasağına karşılık fiili grevi sürdürmek yerine teklif edilen anlaşmayı imzalarken kamuoyu iki büyük konfederasyonu hükümete teslim olmakla suçladı.

GREV YASAĞINI DİNLEMEMİŞLERDİ

Ertelemeler fiili grev yasağı anlamına gelirken 2024 yılında GridSolutions, Hitachi Energy, Schneider Elektrik ve Arıtaş Kriyojenik fabrikalarında örgütlü Birleşik Metal İş Sendikası’nın grevleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aldığı kararla “milli güvenliği bozucu nitelikle görüldüğünden” 60 gün süreyle ertelenmişti. Bu fiili grev yasağını tanımayan Birleşik Metal İş Sendikası harekete geçmiş ve tüm fabrikalarda başarılı sözleşmeler imzalamıştı. Birleşik Metal İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Telat Çelik Türk İş ve Hak İş aldığı kararı değerlendirdiği söyleşimizin ikinci kısmını yayınlıyoruz. Bu kısımda Çelik, Türk İş ve Hak İş’in aldığı mücadeleden uzak tutumun önümüzdeki aylarda başlayacak MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi sürecini nasıl etkileyeceğini yorumluyor.

“ELBETTE ARTIK DAHA ZOR İŞİMİZ”

Çelik, “Elbette artık daha zor işimiz. Yani terzi bir elbise dikmiş, diyor ki bize buna sığın, biz ona sığmayız. Şimdi Türkiye’de bilinçli ve aşikare orta vadeli programla sabit gelirlinin ücreti düşürülüyor. Topluma da sabit gelirlinin ücreti ne kadar yükselirse o kadar riskli algısı yaratılıyor, aslında kendileri açısından işçileri milli güvenliğe tehdit görüyorlar açıklamaları öyle.

“BÜTÜN KAYNAKLARI ÜLKENİN YÜZDE 5’İ, YÜZDE 10’UNA AKTARMAK İSTİYORLAR”

Yani özünde dönüp baktığında işçilerin aldığı ücreti milli güvenliğe tehdit görüyorlar halbuki bir ülkenin tüm değerlerini yaratan bugün gayrisafi milli hasılasını oluşturan, üreten ihraç eden bu işçi, sabit gelirliler ama onu tehlike görüyor, ona biraz daha fazla para verirsen ne olur? İşçi daha çok harcayacak, daha çok üretecek, daha çok vergi demek. Onlar bunu istemiyor, meselelere başka türlü bakıyorlar. Bu ülkenin bütün kaynaklarını ülkenin yüzde 5’i, yüzde 10’una aktarmak istiyorlar asıl kavganın özü bu.

“BİZE DE AYNI ŞEYLERİ TEKLİF EDECEKLER”

Şimdi burada bizim misyonumuz ocak ayında asgari ücrete yüzde 45 gerçeklemişken 30 verdin, 1 Ocak 2025’te memur ve memur emeklilere gerçekleşmiş enflasyonu vermemenin temmuz ayında yine gerçekleşmiş enflasyonu vermemenin, peşinde kamu işçilerine yüzde 33’ü geçmeyecek şekilde vermenin etkisi bize yansıyacak. Bize de aynı şeyleri teklif edecekler. TİSK’in başkanı aynı zamanda MESS’in de başkanı. Kamu işçisinin yüzde 24’e anlaşma imzaladığı eksende oraya getirmeye çalışacaklar. Çok ciddi mücadelelerin olacağını düşünüyorum ben. Ciddi bir çatışmalı sürecin olacağına eminim.

“HEP BİZE Mİ YANİ?

Biz mutlaka emeğimizin hakkını almak için her türlü mücadeleyi yaparız ama hep bize mi yani? Hep mi bize yani, diğerleri sendika değil mi? Diğerlerinin böyle bir misyonu yok mu? 600 bin kamu işçisinin taklaya getirip; Cumhurbaşkanıyla baş başa yapılan görüşmeden sonra alelacele sanki diğer sendikalar bunu kabul etmiş gibi o sözleşmeyi imzalamanın kime ne faydası var? Yani neyden utanırlar diye soruyorum diye. İşçilere gitsinler sorsunlar memnun mu işçiler? Karayolunda, hastanelerde işçiler memnun mu? Kamu işçisi ortalama 35-40 bin lira maaş alıyordu. Yüzde 24 artırsan ne olur, 50-60 bin liraya İstanbul’da bir işçi nasıl yaşayabilir? Ne yiyecek bu insanlar?” diyerek sözlerini noktaladı.

Telat Çelik’ten Türk İş’e: Fiili grev yürütülseydi ne Orta Vadeli Program kalırdı ne de hükümet!Sendikalar