Mehmet Türkmen’e Kocaeli’den destek: Mücadele etmeye devam edeceğiz
Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Başkanı Mehmet Türkmen’in tutuklanmasına ilişkin Kocaeli’de basın açıklaması düzenlendi.

Kocaeli Haber - Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Başkanı Mehmet Türkmen’in tutuklanmasına ilişkin Kocaeli’de basın açıklaması düzenlendi. Yapı-Yol Sen Kocaeli Şube Başkanı Levent Burhanoğlu, “Sendika başkanlarını tutuklayan, seçilmiş belediye başkanını görevden alıp kayyım atayan bu anlayışa teslim olmayacağız ve mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
GÖZALTINA ALINMIŞTI
Gaziantep Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde düşük ücret zamlarına karşı başlayan eylemleri örgütleyen işçi liderlerinden birisi olan Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Başkanı Mehmet Türkmen 14 Şubat’ta gözaltına alınmış daha sonrasında serbest bırakılmıştı. 17 Şubat Pazartesi günü tekrar gözaltına alınan Türkmen çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
GENİŞ KATILIM
Tutuklamaya Türkiye çapında tepkiler sürerken bir tepkide Kocaeli Emek ve Demokrasi Platformu’ndan geldi. İzmit Sabrı Yalım Parkı’nda bugün saat 18.00’da gerçekleştirilen basın açıklamasına Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Arzu Erkan, Emek Partisi Kocaeli İl Başkanı İlhami Şahbaz, KESK dönem Sözcüsü Tüm Bel Sen Kocaeli Şube Başkanı Güzide Saatçi, Veli Der Kocaeli Şube Başkanı Ayşe Irmak, Eğitim Sen Kocaeli Şube Başkanı Ayda Işık Sevim, SES Kocaeli Şube Başkanı Murat Harata, Yapı-Yol Sen Kocaeli Şube Başkanı Levent Burhanoğlu, Sivil Toplum Örgütü temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
“22 YILIN SONUNDA GELDİĞİMİZ YER ORTADADIR”
Basın açıklamasını okuyan Yapı-Yol Sen Kocaeli Şube Başkanı Levent Burhanoğlu konuşmasında şu ifadelere yer verdi, “22 yıldır ülkeyi yönetenler iktidara gelirken tüm topluma “ileri demokrasi” vaat etmiş, temel hak ve özgürlüklerimizin, sendikal hak ve özgürlüklerimizin önündeki engelleri kaldırma sözü vermiştir. Ancak 22 yılın sonunda geldiğimiz yer ortadadır. Geldiğimiz yerde toplum hemen her güne yeni bir şafak operasyonu, yeni gözaltılar ve tutuklamalar, yeni soruşturmalar, yeni bir kayyum darbesi ile başlar hale getirilmiştir.
“HER GÜN YENİSİ EKLENİYOR”
Basın özgürlüğünden ekonomik haklara, siyasal haklardan sendikal haklara kadar en temel hakları hedefe koyan saldırılara her gün bir yenisi eklenmektedir. Bu hukuksuz ve keyfi tutumu kınıyoruz. Türkiye'yi adeta açık cezaevine dönüştürmek isteyen, tek adam iktidarı hedeflerine varamayacaktır. Faşizan uygulamalarla hak alma mücadelesine, sendikal haklara saldıran, sendika başkanlarını tutuklayan, seçilmiş belediye başkanını görevden alıp kayyım atayan bu anlayışa teslim olmayacağız ve mücadele etmeye devam edeceğiz.
“X HESABINDAN YAPILAN İLK YASAK OLARAK TARİHE GEÇMİŞTİR”
Bilindiği üzere Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde (OSB) çalışan işçiler kendilerine dayatılan kölece çalışma koşullarına ve sefalet ücretlerine karşı geçtiğimiz hafta eyleme geçmiştir. İşçilerin başlattığı direniş fabrika fabrika yayılmış, binlerce işçiye ulaşmıştır. Aralarında AKP Antep milletvekilinin bir firmasının da bulunduğu fabrikalardaki işçi direnişi kamuoyu tarafından da sahiplenilmiştir.
13 Şubat günü Antep Valiliği X hesabından paylaşılan bir yazı ile şehirde 15 günlük ‘eylem yasağı’ ilan edilmiştir. Antep’te 15 gün süre boyunca bildiri dağıtmanın, panel yapmanın dahi yasaklandığı karar X hesabından paylaşılan ilk yasak kararı olarak tarihe geçmiştir.
“YASAK ÜZERİNE YASAK”
Direnişlerin sürdüğü tüm fabrikaların önüne polis ve jandarma yığılmış, ‘bekleme eylemi’ diye bir eylem türü uydurularak işçilerin yan yana gelmesi bile yasaklanmıştır. Bu garabet yasaklar işçilerin mücadelesinden duyulan korkunun hangi boyutlara ulaştığını da gözler önüne sermiştir.Her biri birer vergi kaçakçısı olan patronların talimatıyla hareket eden Antep Valiliği hızını alamayarak direnişteki işçilerin çadırlarını jandarma ve çevik kuvvet eşliğinde söktürmüş, yasak üzerine yasak kararları almıştır.
Kölece çalışma koşullarının merkezi haline gelen Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde işçiler şu sorulara yanıt istiyorlar:
1. Haftanın 7 günü, pazar dahil 12 saat çalıştırıp, pazar günü gelmeyenin erzak yardımını kestiğiniz işçilere 25 bin TL sefalet ücretini nasıl reva görüyorsunuz?
2. Bu sefalet ücretini kabul etmeyip direnişe geçen işçileri, kardeşiniz "Hepinizi atarım. Daha da Başpınar'da iş bulamazsınız, inşaat işçiliği bile yapamazsınız. Devlet de bizim arkamızda" diye tehdit etme cesaretini nereden buluyor? Hukuk, adalet bunun neresinde?
3. Vergi kaçırdığınız gibi, söz konusu olan işçiler olunca neden haftanın 7 günü üç kuruşa işçi çalıştırıp, piyasanın en altında ücret dayatması yapıp, işçileri açlığa mahkum ediyorsunuz?
4. Zenginliklerini Allah vergisi olarak anlatan AKP Milletvekilinin kardeşinin 2023 yılında 3 Milyar TL ye yakın (2.825.546.261) satış yapmasına rağmen 1 milyon 600 bin TL matrah bildirerek 390 bin TL vergi vermesi de mi Allah vergisidir. Yani açlık sınırının altında çalışan işçilerin patronlarından daha çok vergi ödemelerini nasıl izah edeceksiniz?
“NEDEN TUTUKLANMIŞTIR”
Peki, BİRTEK-SEN Genel Başkanı neden tutuklanmıştır? Hırsızlık mı yapmıştır? Soyguna mı karışmıştır? Zimmetine para mı geçirmiştir, ihaleye fesat mı karıştırmıştır? Elbette ki hayır. Yaşananlar, savcılık ve mahkeme süreci BİRTEK SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in her sendikacının yapması gereken şeyi yaptığı, yani üyelerinin hak ve çıkarlarını koruma ve geliştirme görevini yaptığı için, bu kapsamda anayasal haklarını kullandığı için tutuklandığını ispatlamaktadır. Nitekim Türkmen’in tutuklanmasına gerekçe olarak direnişteki Başpınar işçilerinin yaşadığı durumu, haksızlıkları ortaya koyan sosyal medya paylaşımları gösterilmiştir. Söz konusu sosyal medya paylaşımları “suç işlemeye tahrik, iş ve çalışma yaşamının ihlali” olarak değerlendirilmiştir.
“HUKUKSUZ BİR ŞEKİLDE İŞLETİLMİŞTİR”
Türkmen’in savcılık ifadesi ve mahkeme süreci de tamamen hukuksuz bir şekilde işletilmiştir. Önce savcı değiştirilmiş, mahkeme başkanın talimatı ile duruşma salonunun kapısı kilitlenerek üçten fazla avukatın girmesi engellenmiş, Antep Baro Başkanı Bülent DURAN dahi duruşma salondan çıkarılmıştır.
AKP’li patronların çıkarlarını korumak için Antep Valiliği tarafından ilan edilen eylem yasağının ardından gelen gözaltı vetutuklama, iktidarın pervasızlığı kadar, korkaklığının da bir göstergesidir.
“HAK VE ÖZGÜRLÜKLERE YÖNELİK TEHTİD”
Bir sendika genel başkanının, sendikal faaliyetleri ‘suç’ gibi gösterilerek, tamamen keyfi bir şekilde tutuklanması ülkedeki tüm çalışanların anayasa, yasalar ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış sendikal hak ve özgürlüklerine yönelik bir tehdittir. Sendikacılık, sendikal faaliyetler suç değildir. Bir sendika genel başkanının, patronların işaretiyle keyfi nedenlerle tutuklanmasını kınıyoruz. Antep ve Türkiye işçi sınıfı Barajsız Sendika, Yasaksız Grev, Güvenceli İş talebiyle yükselteceği mücadeleyle bu saldırıları aşacaktır”