Kocaeli Kitap Fuarı’nda ne gördüm? Öneri ve tespitler

Kocaeli Kitap Fuarı 15. kez kapılarını açtı. 4 Ekim’den 12 Ekim’e kadar, saat 10 ile 21.30 saatleri arasında fuarı ziyaret edebilirsiniz. Kocaeli Kitap Fuarı bölgenin en büyük fuarlardan birisi.

NİCELİK ÖNEMLİ DEĞİL

Son senelerde fuar ‘nitelik’ değil ‘nicelik’ tartışmalarıyla öne çıkarılıyor. Fuara kaç kişi gitti? Fuara katılım sayısı rekor kıracak mı? Kırmayacak mı? Halbuki benim için hiçbir kıymeti yok bu sayıların. Önemli olan fuar konukları kimler? Fuara katılan yayınevlerinin çeşitliliği ne durumda? Sahaf sayısı artıyor mu, azalıyor mu? Fiyatlar nasıl? Fuar fiziki olarak kolay ulaşabilir bir durumda mı? Cevap vereyim. Fuarın kalitesi her yıl düşmeye devam ediyor. Bu durumun en büyük nedenlerinden birisi çağrılan konukların git gide sadece ‘iktidara’ yakınlıklarıyla ölçülmesi. Merak edin de bir konuk listesine bakın dediğimi anlayacaksınız.

BÜYÜKAKIN’IN CNN TÜRK AŞKI

Bir gün Başkan Tahir Büyükakın’ı odasında ziyaret etmiştik. Televizyonda CNN Türk açıktı, sanırım şimdi sebebini anlıyorum. Fuar konukları arasında CNN Türk’ün gedikli yorumcuları Zafer Şahin, Mete Yarar, Nedim Şener var. Sonra CNN Türk’te gazetecilik yapan Fulya Öztürk, Hakan Çelik, Hande Fırat var. Büyükakın televizyonda izlediklerini fuarda ağırlamak istemiş olabilir. CNN Türk’ten bu kadar insanın Kocaeli Kitap Fuarı’nda ne işi var? Hangisi iyi kitap yazarı? Ne ne anlatacaklar burada? Bu soruların cevabı yok, gerçi Büyükakın’ı CNN Türk izlerken görmeseydim konuk kısmına da cevap bulamayacaktım…

BÜYÜKŞEHİR’E TEŞEKKÜRLER

Kitap Fuarı’na gitmeden önce Yürüyüş Yolu’nda biraz turladım. Büyükşehir güzel düşünmüş, Türkçe kelimeleri Altay’dan Tuna’ya mottosuyla öne çıkarmış. Mesela “Güneş” demiş Uygur Türkçesine göre “Kün”. Altına eklemiş, “Künnin nuri-jüreknin nuri” yani “Güneşin ışığı kalbin ışığıdır”. Çok sevdim. Kağıt, fikir, bitirmek gibi bir sürü kelime için yapmışlar, yolda yürürken kesin hızınızı kesip bakın. Türkçenin ne kadar güzel bir dil olduğunu bir kez hatırlarsınız.

SAKIN BUNU YAPMAYIN

Kitap Fuarı’na sakın kendi aracınızla gitmeyin, tramvayı tercih edin. En olmadı Büyükşehir’in ring araçları var, onları takipe edin.

İLK GÜN VE SON GÜN

Kitap Fuarı’na ilk gün giderim, bir de son gün. İlk gün sahafların özenerek getirdiği şeyleri alırım. Son gün ise Kocaeli halkının kıymetini bilmediği, bu nedenle de ucuzlayan sahaf kitaplarını.

ZAHMET ETMİŞLER

Yayınevleri her zamanki gibi internet fiyatlarının altında indirimle gelmişler. Yapı Kredi, Can Yayınları, İletişim, İş Bankası gibi neredeyse tekel yayınevileri yüzde 20 için İstanbul’dan buraya zahmet etmiş. Açıkçası internetten kitap alma alışkanlığı olmayan insanlar bu indirimleri “gerçek indirim” zannedip kitap alıyor. Bu yayınevlerinin insanları suistimali… Bu yayınevlerini kınıyorum. Böyle yaparsanız doğrudan kitap satışı bitecek, herkesin pazarını Amazon ele geçirecek!

ATATÜRK’ÜN RUHUNA DUA

Bunların yanında bir de takdiri hak edenler var. Atatürk’ün ruhuna yine dua gönderdim. Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu yüzde 40 indirim yapıyor. Zaten kamu yayıncılığı yaptıkları için etiket fiyatları çok düşük, üstüne bir de yüzde 40 indirim var. Dergah yüzde 35 yapmış, Kaynak Yayınları yüzde 30, Yeditepe yayınları da yüzde 30, Ketebe yüzde 35. En azından bu yayınevleri fuarın bir anlamı var demiş, daha özel indirim yapmış. Teşekkür ediyoruz.

SAHAFLAR 15 DAKİKADA BİTTİ

Sahaf bölümü her yıl kan kaybediyor. Eskiden neredeyse bir bölüm onlara aitken artık 15 dakikada hepsini gezmek mümkün. Bu da fuarın değerini düşürüyor. Sahaf İstanbul’un özel mallarını getirir, görmediğiniz şeyleri görürsünüz. Ne kadar az sahaf gelirse o kadar azalıyor görülecek ürünler. Gezerken üzüldüm ama satışlar iyiymiş. Özellikle hafta sonu mesai saatleri bittiğinde yetişkinler iyi alışveriş yapıyorlar.

İYİ AVCI AV DA OLABİLİR

Sahaf tezgahlarında bu tip 4 al 3 öde vs. türünden ilanlar görürsünüz. Bu beni hep kışkırtır. Böyle tezgahlarda kitap 40 liraysa hakikaten sahafların çoğu çok iyi eleme yapar, değerinden yüksek kitap koymazlar ama iyi okur illa sahafın hatasını bulur. Çok kez böyle tezgahlarda kitap eşlediğimi, çok defa baskısı olmayan kitap aldığımı biliyorum. O anlar sahafların yüzünü görmek hobimdir… İyi avcı av da olabilir, öyle işte!