Bunlara ne gerek vardı?

Spor41 Yazarı Mustafa Çeliksoydan gündeme dair yine önemli bir makale paylaştı.

KOCAELİSPOR DÜŞMAN BİRİKTİRMEMELİ

Vay be… Maç başı 5-6 gol yediğimiz günlerden bugün Süper Lig lideri, Şampiyonlar Ligi’nde 4’te 3 yapan Galatasaray’ı muhteşem bir oyunla devirdiğin günlere…
İnanın çok temiz uyudum ama sık sık da sekerek uyandım.
Bildiğiniz gibi değil… Böyle bir mutluluk yok.
Galatasaray’ı “Büyük takım” görüp yendik diye değil, 16 sezon sonra tekrar Süper Lig’e dönüp rakibi üst üste ikinci kez çok doğru bir oyunla yenip “Kocaelispor burada” mesajı verdiğimiz için de ayrıca gururluyum.
Selçuk hocanın maç sonu basın toplantısında söylediği gibi… Bu kent, bu camia, bu takım çok özel.
Kocaeli şehri Kocaelispor’u hep çok sevdi, sevmeye de devam edecek. Nerelerden geldik!
Önceki yazımda Galatasaray maçı için “Neden olmasın?” başlığını atmıştım.
Galatasaray’ın Avrupa dönüşü hem fiziksel hem de zihinsel yorgunluğunun avatajımız olacağını ifade etmeye çalıştım.
Bir de şu var. Galatasaray, Kocaelispor’u sanıyorum ki kolay lokma gördü.
Takıma kazandırmak istedikleri Icardi’nin maça 11’de başlaması tam da istediğimiz gibi oldu. Zaten Selçuk hoca da bunu bekliyordu çünkü Icardi hiç ama hiç hazır değildi.
Selçuk hoca öğrencilerine Galatasaray’ı çok iyi anlatmış, futbolcular da ezberini iyi yapmış. Tarkan hamlesi büyük bir sürprizdi, tuttu!
Ahmet Oğuz, Barış Alper’e futbolu öğretti… Smolcic, dünya yıldızı Osimhen’i futboldan soğuttu.
Takımda herkes görevini eksiksiz yaptı.
Kısacası harika bir gündü.
Taraftar zaten inanılmazdı… Uğultuları geçici sağırlık yaşamama sebep oldu. Var olsunlar… Onlar ülkenin en iyisi…
Galatasaray, Icardi’yi kazanmak için sahaya çift forvetle çıktı.
Zor futbolcu… Onun nazını çekmemek için de bu karar alınmış olabilir.
Gol olmayınca, -Icardi mi çıkarılır- diye tepki almasın diye Okan Buruk bu futbolcuda takılı kaldı.
100 dakikada hiçbir şey yapamadı. Koca 100 dakika! Rakibin tüm silahlarına tutukluk yaptırdık.
Kocaelispor’un bu galibiyeti, şehir ile takımı birbirine daha da kenetledi.
Maç sonu basın toplantısında Okan Buruk’un yanında, sanırım sosyal medyacıymış, değişik bir tip vardı!
Kafasına göre esti, gürledi, emirler yağdırdı.
Valla ağzıma kadar geldi “Hayırdır hemşerim, üst perdeden niye konuşuyorsun, burası Kocaeli, burada büyüklerin var, basın var, üslubuna dikkat et” diyecektim.
Kimseye saygısızlık etmek istemedim, sustum.
Bırakın bu şovları, biraz oturaklı işler yapın.
O koltuklarda bugün varsınız yarın yoksunuz.
Bu büyük dediğiniz takımlar sizi yer bitirir anlamazsınız, esameniz okunmaz. Kimsenin umurunda olmazsınız yani.
Şımarıklığın lüzumu yok. Galatasaray yenildi diye bunun hırsını yüksek egonla, gereksiz tavırların ve suratsız halinle bize okuma.
İşte siz ve sizin gibiler böyle yaptıkça, Anadolu takımları da size eyvallah çekmez.
Hee maç sonu çalan şarkıya delirdiysen konu ile ilgili birazdan yorumum olacak.
Sen sakin kal ki temsil ettiğin camianın ağırlığı altında ezilme ya da kulübünü başkalarının gözünde küçük düşürme.
Gelelim Şinanay olayına… Hiç ama hiç gerek yok bu işlere.
Bizim Galatasaray ile alıp veremediğimiz bir şey yok ki.
Gündüz taraftarlar İzmit’te bir arada oturdu, kahvaltısını yaptı.
Galatasaray taraftarı maç öncesi Re-Re-Re derken çalan müziklerimize de ses çıkarmadı.
Okan Buruk ve yöneticileri ve galibiyeti hak ettiğimizi söyledi.
Hayır yani, neden toplu halde küfür ediliyor ki. Amaç ne?
Bakın şunu anlarım… Sen ezeli rakiplerine buna benzer bir şeyler yapabilirsin. Bu başka bir şey… Çünkü adamlar seni sevmiyor. Sen de onlara şirinlik yapma zaten.
İyi de adamlar ne dedi de yok Şinanay yok Ne oldu bilmem ne.
Eminim ki küfür edenlerin içinde sürü ile çift cinsiyetli de var ve Galatasaray düşmanlıklarını kusuyor.
Kocaelispor’da hangi aklı evvel buna izin verdiyse kulağının çekilmesi lazım.
Recep başkanın açıklamaları da çok yersizdi.
Düşüncesinde haklı ama orada ifade edilmemeliydi.
Şimdi “Ben takım ismi vermedim” dese de maçtan hemen sonra, sıcağı sıcağına yaptığı “Kayrılan yapıyı yıktık” cümlesi tepkiye mahal verdi.
Rolleri değişelim… Recep Durul Galatasaray’ın başkanı ya da yöneticisi olsa ne düşünür?
Erdem kardeşim programda çok güzel ifade etti.
Kocaelispor’a birçok kez yapılan yanlışların birikim patlaması yaşandı.
Ama bu patlamanın zamanı maçın hemen ardından olmamalıydı.
23 Kasım’daki Göztepe maçı öncesinde toplardın insanları konuşurdun.
Bence burada da Recep başkan kendine iğneyi batırmak zorunda.
Yoksa iyi bir insan, mali anlamda yıpranıyor buna saygımız var ama bu tür konular ifadeye dönecekse bunu doğru bir planlama ile yapması gerekiyordu.
Galatasaray deplasmanında ellerinden geleni arkalarında bırakmayacaklar.
He, savaşsa savaş, kavgaysa kavga… Bu şehir en kralı ile kavga eder. İyi de ne gerek var?
Biz Anadolu’nun neferiyiz, geri döndük ve şimdi daha da güçleneceğiz.
Ama düşman biriktirerek değil, saygı ve sevgi kazanarak…