Fatih Erbakan ile özel röportaj; Cumhurbaşkanlığı seçiminde neden Erdoğan’a destek verdi?

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Nokta TV’de yayınlanan Ahmet Akçaalan ile Özel Yayın programına konuk oldu. Programda, Türkiye’nin siyasi gündemi, ekonomik gelişmeler ve partinin gelecek stratejileri ele alındı. Erbakan, partisinin vizyonunu ve güncel meseleler hakkındaki görüşlerini paylaşırken, izleyicilere önemli mesajlar verdi.

“ERBAKAN HOCAMIZ GİBİ HOŞGÖRÜ İLE YAKLAŞIYORUZ”

Sosyal medyada yapılan hiciv videolarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Toplumda karşılık olduğunu gösteriyor. İlgi olduğunu gösteriyor. Eleştiri de olsa övme de olsa bunlardan rahatsız olmayız. Bunlar zenginlik. Geçmişte Erbakan Hocamız ile ilgili de oluyordu. Erbakan Hocamız da hoşgörü ile yaklaşıyordu. Biz de hoşgörü ile yaklaşıyoruz. Bizi de gülümseten yaklaşımlar oluyor.

“ÇİFTE STANDART OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”

İBB’de yolsuzluk operasyonları devam ediyor. Bu operasyonları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sürecin adil olması gerektiğine yönelik görüşümüz var. Türkiye’nin şartlarında bununla ilgili şüphelerimiz var. Anket yapıldığında halkın yüzde 70’i adaletin Türkiye’de tecelli ettiğine inanmıyor. Bizim de şüphelerimiz var. Hukukun iktidara ve muhalefete göre ayrı uygulanmaması gerekiyor. İktidar partisi belediyeleri ile ilgili de iddialar var. 2019’da belediyeler muhalefet partilerinin elinde geçince önceki dönemlere yönelik israflar yapıldığına yönelik raporlar çıkardılar. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu bunları kamuoyuna açıkladı. Bunlarla ilgili bir inceleme yapılmazken muhalefete yapılmasını çifte standart olduğunu düşünüyorum. AK Parti’ye ayrı hukuk, CHP’ye ayrı hukuk DEM Parti’ye ayrı hukuk uygulanmamalı. İktidar partisi belediyelerinin üzerine de gidilmesi gerekiyor. Çifte standart olduğunu düşünüyoruz. Siyasi etkiden uzak adil bir yargılama olmasını isteriz.

“AHİRET ÖNCELİKLİ NESİL”

Sizce bu sorun nasıl çözülebilir?

Dünyacı değil ahiret öncelikli bir nesil olması lazım. Yargıdaki kimseler de insan. Kararlara adil yaklaşmaları için bu hassasiyete sahip olması lazım. Gücü elinde bulunduranlara yargı sürecine dahil olmamalı. Çifte standartlar ile karşı karşıya kalıyoruz. Adaletin olmadığı yerde, toplumsal huzur olmuyor. Adaletin tecellisi son derece önemli. Türkiye bu konuda zayıf noktada.

“İSTEMEZÜK ANLAYIŞI İLE YAKLAŞMIYORUZ”

Yeni anayasa tartışmaları devam ederken, anayasa için komisyon kurulma süreci başladı. Yeni Anayasa çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

12 Eylül döneminde kalma bir Anayasa ile karşı karşıyayız. 12 Eylül kalıntıları kalmış yamalı bohçaya dönmüş bir anayasa. İnsan Haklarını ön plana alan, hukuku ön plana alan, kuvveti değil hakkı üstün tutan yeni bir anayasanın 21.yy’da Türkiye’ye daha uygun olabileceğini söyleyebilir. Başkanlık sistemi ile ilgili rötuşlar yapılabilir. Kuvvetler ayrılığının daha kuvvetli şekilde tesis edilmesi, meclisin yeniden güçlendirilmesi yapılabilir. Bizim de bu konular ile ilgili desteğimiz olur. Hukukçuların yapacağı taslağa bakıp görüş bildirmemiz daha doğru olacaktır. Doğruya doğru yanlışa yanlış deriz. İstemezük anlayışı ile hiçbir şekilde anayasa yapılmasın demiyoruz.

“KİŞİYE ÖZEL DEĞİŞİKLİK YAPILMASINI İSTEMİYORUZ”

Muhalefetin ve bizim endişemiz şu yönde. Kişiye özel bir anayasa yapılmaya çalışırsa, sayın Cumhurbaşkanının tekrardan seçilmesini sağlamak ve seçilme yeterliliğinin daha düşük seviyeye getirmeye yönelik bir anayasa çalışması olacaksa buna sıcak bakmayacağımızı ifade ediyoruz. Anayasa millet için yapılır. Kişiye özel anayasa yapılmasının uygun olmayacağını söylüyoruz. Mevcut sistem milletin oyu ile yürürlüğe konuldu. Bu hali işimize gelmiyor, düzenleyelim tekrar seçilelim yaklaşımını doğru bulmuyoruz. Böyle bir niyet ile yola çıkarlarsa sıcak bakmıyoruz. Kim olursa olsun kişiye özel bir değişik yapılmamasını düşünüyoruz.

“YANLARINA KAR KALMAMALI”

MHP Genel Başkanının çağrısı ile “Terörsüz Türkiye” sürecini başladı. Bu süreçle ilgili ne düşünüyorsunuz?

PKK’nın silah bırakma bildirgesindeki ifadeler Öcalan ile ilgili bazı düzenlemelerin yapılmasını içeriyor. Burada da umut hakkından bahsediliyor. Siyaset yolunun açılması deniyor. Burada Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasından mı bahsediliyor, siyaset yapmasından mı bahsediliyor. Buna açıklık getirilmesi gerekiyor. Buna karşı çıktığımızı belirttik. Umut hakkı ile serbest bırakılıp siyaset yapmasının karşısındayız. Mehmetçiğimizin kanını elinde bulaştırmış terör örgütü yöneticileri var. Bunlarında Norveç’e, İsveç’e, Danimarka’ya yerleştirileceği ifade ediliyor. Yaptıklarının yanına kar kalmamalı. PKK sonlandırılıyor deniyor ama KCK var, PYD var, YPG var. Bunlar Türkiye için ciddi tehdit. Bunları da kapsaması lazım.

“İKTİDAR ŞEFFAF BİR YAKLAŞIM İÇİNDE OLMALI”

Cumhurbaşkanı bunları da kapsaması gerektiğini düşünüyorum dedi. PYD tarafından böyle bir açıklama gelmedi. Silahsızlanma olacak ama diğer terör tehdidi olan PYD ve YPG ne olacak. Anayasa’da federatif bir yapının ortaya konulması gibi bir durum ortaya konulursa bu bir felaket olur. Bunun olmayacağını sayın Cumhurbaşkanı söylüyor. Biz de böyle bir adımın atılmayacağını düşünüyoruz. Türkiye’nin üniter yapısının korunması, federasyon ve eyalet sistemi gibi birtakım açılımların olmaması gerektiğini ifade ediyoruz. İktidar bu konuda şeffaf bir yaklaşım içinde olmaması var. Biz kamuoyundaki tartışmalarda ve DEM Parti heyetinin gelip yaptığı ziyaretlerdeki bilgiler var.

“DEVLETİN POZİYONU NEDİR?”

DEM Parti ile yaptığımız görüşmede kamuoyunda bildiklerimizin üzerinde bir şey söylenmedi. Devletin duruşu burada nedir? Cumhurbaşkanının mecliste temsil edilen partilerin başkanlara bilgilendirme yapması uygun olurdu. Sadece DEM Parti tarafından sadece bilgi alıyoruz. Devletin pozisyonu nedir? Devlet ne diyor? Bununla ilgili bilgi sahibi olmamız mümkün olmuyor. Bununla ilgili sürecin şeffaf yapılması gerekiyor.

“SÜREYİ SONUNA KADAR KULLANMAYI PLANLIYOR”

Erken seçim olacağını düşünüyor musunuz?

Sayın Cumhurbaşkanın yeniden seçilebileceği bir değişiklik anayasa yapabilirlerse erken seçim yapmak istemezler. Cumhurbaşkanının bir kez daha aday olabilmesi sağlanırsa son noktaya kadar götürürler. Bunu yapamazlarsa meclisin alacağı bir kararla erken seçim yapmak isterler. Normal zamanında 6 ay önce yapmayı planlıyorlar. İktidarın aklında bir erken seçim yok. Ekonomik durum bir an önce değişimin olması gerektiğini ortaya koyuyor. Vatandaş bulanmış durumda. Mevcut iktidardan beklentisi kalmamış” dedi.

“BARAJ PROBLEMİMİZ YOK”

Daha önce DEVA Partisi Genel Başkanı, Saadet Partisi Genel Başkanı ve Gelecek Partisi Genel Başkanının işaret ettiği Yeniden Refah Partisi’nin Yeni Yol ittifakına katılması ihtimali nedir? Yeni Yol ittifakına katılacak mısınız?

Davutoğlu ile yaptığımız görüşmede gündeme gelmedi. Kuzey Irak’taki temasları ile ilgili bilgi verdi. Seçime yönelik bir çalışma önümüzdeki dönemlerde yapılabilir. Biz Yeniden Refah Partisi olarak 31 Mart seçimlerinde 520 üyemiz ile yüzde 7 oy aldık. Şimdi 650 bin üyemiz var. Bunu bu sene içinde 1 milyona çıkarma hedefimiz var. Bizim baraj problemimiz olması söz konusu değil.

“KAPIYI KAPATMIYORUZ”

Buna rağmen güçlü bir sinerji oluşturma bakımında partilerle ittifak konusunda kapıyı tamamen kapatmıyoruz. Muhafazakâr seçmene, hitap eden, seçmenin sağ parti olarak ifade ettiği partilerle bir sinerji oluşabilir. Böyle bir çalışma yapılabilir. Şu ana kadar bu söz konusu partilerle ve başka partilerle bir görüşme yapılmadı. Seçime yakın dönemde yapılması söz konusu.

“FİİLEN İTTİFAKIN İÇİNDEN ÇIKTIK”

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek verdiniz. Bu kararını neden verdiniz?

O zamanın şartlarında öyle olması uygundu. Şu anda da aynısını düşünüyorum. Maalesef mutabakat ile ilgili iktidar tarafı samimi davranmadı. Biz kırmızı çizgilerimizi ortaya koymuştuk. Üretim odaklı bir ekonomiye geçilsin. Canavarlara gidecek para kurtarılsın, milletin alım gücü artsın, ihaleler incelensin gibi çok önemli maddeler vardı. Bunlar uygulanabilseydi Türkiye farklı noktada olurdu. Milletin önünde mutabakata imza atıldı. O günün şartlarında imzalar atılmıştı. Biz de ittifakın içinde yer aldık. Maddelerin tam tersinin yapıldığını gördük. Maalesef bazı yasalar ile ilgili talepler vardı. Hiçbirinde olumlu adım atılmadı. Geçen seçimler itibari ile fiilen ittifakın içinden çıkmış olduk. Kendi adaylarımızı çıkararak ittifakın dışında kaldık.

“DENENMİŞ BİR KEZ DAHA DENENMEZ”

Denenmiş bir kez daha denenmez prensibinden hareketle tekrardan Cumhur İttifakı içerisinde olmayacağımızı ifade ediyoruz. Büyük fedakarlık yaparak Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekildik. Bu kadar imzalar toplanmışken, adaylığımızı ilen etmişken geri adım attık. Mutabakata imza attık. Kendilerine güvendik. Bunlarla ilgili olumlu adım olmadı. Uzattığımız zeytin dalına rağmen imzalarının gerekliliğini yerine getirmediler. Tekrardan aynı yapı ile aynı maddeler üzerinden tekrar mı oturalım? Tekrar mı mutabakat imzalayalım? İmzalasanız ne olacak? Uymayacakları ortada. Tekrardan Cumhur İttifakı ile olmamızın uygun olmayacağını seçmen de, teşkilatlarımız da, tabanımız da biz de söylüyoruz.

“CHP’Lİ CUMHURBAŞKANI RİSKİ VARDI”

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylıktan çekilip Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek verdiniz. Bu kararı neden aldınız?

O noktada bir diğer seçenek de 50 yıl aradan sonra CHP’li bir cumhurbaşkanı olma riski vardı. CHP iktidar olsaydı ekonomi düzelecek miydi? CHP’nin iktidar olduğu hiçbir dönemde ekonomi düzelmemiş. Kuyruklar olmuş, ekonomik kriz olmuş, yine aynısı olacaktı. O mutabakat metnini ortaya koyduk. Düzelmesi için bir adım atmış olduk. O prensipler iktidar tarafından uygulanmış olsaydı bugün milletin faydasına bir iş olmuş olur muydu? En azından denemiş olduk. Üzerimizden vebal gitti. Bir yerden de CHP’nin 50 sene sonra iktidar olmasına mani olmuş olduk” dedi.

“BİR KEZ DAHA ÇEKİLMEMİZ UYGUN OLMAZ”

Yeniden Cumhurbaşkanı adayı olacak mısınız?

Biz cumhurbaşkanı adayı olacağımızı ifade ettik. Bununla ilgili teşkilatımızın, tabanımızın, sevenlerimizin talebi var. Önceki seçimlerde adaylığımızı ilan ettikten sonra adaylıktan çekildi. Bir kez daha başka bir aday için çekilmemiz siyaseten ve mantıken uygun olmaz. İddianızı kaybetmeniz söz konusu olur. Türkiye’yi yönetmeye talibiz. Cumhurbaşkanı adayımız olmamız doğal olmaktır. Bir seçimde daha çekilmemiz yıpratışı olur. Yeniden Refah Partisi’nin adayı olarak Cumhurbaşkanı adayı olarak katılacağız. İttifak görüşmelerine de bu ilke ile gideceğiz. Parlamento seçimine yönelik bir ittifak olabilir. Mevzuat buna uygun.