Küfür, psikolojik rahatlamanın anahtarı olabilir!
Günlük hayatta zaman zaman istemsizce ya da bilinçli olarak ağzımızdan çıkan küfürler, yalnızca öfke ifadesi olmanın ötesinde psikolojik bir işlev de taşıyabiliyor. Uzman Psikolog Hülya Kuşcu, küfürlü dilin bireyler üzerindeki etkilerini ve olası rahatlatıcı yönlerini anlattı.

ÖZEL HABER- SUDE KALYONCUOĞLU
Kocaeli Haber- Elimizi kapıya sıkıştırdığımızda, sinirlendiğimizde veya stres altındayken ağzımızdan istemsizce sert bir kelime çıkabilir. Toplumda hoş karşılanmasa da, küfür etmenin düşündüğümüzden daha işlevsel bir yönü olabilir. Araştırmalar, küfürlü dilin psikolojik bazı faydalar sağladığını gösteriyor. Peki, gerçekten küfür etmek insanı rahatlatır mı? Nokta Gazetesi olarak bu soruyu Uzman Psikolog Hülya Kuşcu’ya sorduk.
''KISA YOLU GİBİ''
Küfürlü dilin, bireylerin kendilerini daha güçlü veya daha rahat hissetmelerinin bir etkisi olabileceğini ve bu durumun kontrolü ele alma hissiyle alakalı olduğunu belirten Psikolog Hülya Kuşcu,'' Aslında bu biraz “kontrolü ele alma” hissiyle ilgili. İnsan bazen çaresiz, sıkışmış hisseder. İşte o anda söylenen bir küfür, sanki “Ben buradayım ve bu duruma teslim değilim” demenin kısa yolu gibi. Küfür burada bir baş etme stratejisine dönüşebilir. Elbette her ortamda değil, ama kişi kendini daha güçlü hissetmek için zaman zaman bu yola başvurabilir''dedi.
''DAHA KALICI VE YAPICI OLUR''
Küfürlü dilin, geçici bir rahatlama sağlayabileceğini söyleyen Kuşcu,'' Küfür, öfkenin bir yansıması olarak değil de bir rahatlama aracı olarak kullanıldığında stres üzerinde kısa vadeli bir rahatlatıcı etkisi olabilir. Ancak uzun vadede, öfkeyle baş etmenin sağlıklı yolları tabii ki çok daha kalıcı ve yapıcı olur'' şeklinde konuştu.
''ALIŞKANLIĞA DÖNÜŞMEMESİ''
Bilimsel araştırmaların da küfürlü dilin bazı psikolojik etkilerini desteklediğini ifade eden Kuşcu, ilginç bir bilgi daha veriyor. Kuşcu,'' Bu konuda yapılan bazı araştırmalar, küfretmenin ağrı eşiğini bile yükselttiğini söylüyor. Yani fiziksel ya da duygusal bir acı sırasında “temiz” kelimeler yerine biraz daha “sert” kelimeler kullanmak, rahatlatıcı bir etki yaratabiliyor. Ama burada da önemli olan, bunun bir alışkanlığa dönüşmemesi.'' diyerek belirtti.
''KÜFÜR O DUYGUYU SOMUTLAŞTIRABİLİR''
Küfürlü dilin bastırılan duygu ve ifadelerin daha net ortaya çıkarttığını hatta bütün duyguyu tek kelime ile özetlenebileceğini söyleyen Kuşcu,'' Duyguyu bastırmak yerine, dışa vurumunu kolaylaştırır. İnsan bazen ne hissettiğini bile bilemezken, ağzından çıkan bir küfür o duyguyu somutlaştırabilir. “Sinirliyim, öfkeliyim” demek yerine tek kelimeyle bütün duyguyu anlatmış olur''şeklinde konuştu.
''HEM KİŞİYE HEM ÇEVRESİNE ZARAR VEREBİLİR''
Küfretmenin rahatlama hissini açıklayan ve bu durumun temelinde psikolojide 'katarsis' adı verilen bir kavram olduğunu aktaran Kuşcu, durumu şöyle özetliyor: ''Psikolojide buna katarsis denir. Yani biriken duygunun dışa vurulmasıyla yaşanan rahatlama. Ağlamak da buna örnektir, bağırmak da, bazen küfretmek de… Vücut böyle anlarda stres hormonlarını azaltır, rahatlama hissi yaratır. Ancak buradaki en önemli nokta şu: Bu davranışın sürekli ve kontrolsüz hale gelmesi, hem kişiye hem çevresine zarar verebilir''dedi.