H. Aytekin Ergül’den müsilaj değerlendirmesi: Marmara Denizi’nde müsilaj birikimi devasa boyutlarda
Marmara Denizi'nde yeniden görülen müsilaja ilişkin Nokta Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan KOÜ Fen Edebiyat Fak. Biyoloji Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül, “Marmara Denizi’nin altında devasa bir müsilaj yığını var. Bu yığının yüzeye çıkması kuvvetli bir rüzgara bakar” dedi.
Marmara Denizi’ni örümcek ağları gibi saran müsilaj yeniden deniz yüzeyinde görülmeye başlandı. İzmit Körfezi’nde de görülen müsilaj görenleri kaygılandırmaya devam ediyor. Konuyla alakalı Nokta Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül, şimdiye değin yüzeyde görünmesede aslında hiç yok olmadığını vurgulayarak, “Biz yüzeye ulaşana kadar görmesekte şu anda Marmara Denizi’nin altında devasa bir müsilaj yığını var” dedi. Ayrıca Ergül, sorunun kökeninin Marmara Denizi çevresindeki yoğun nüfus olduğuna dikkat çekti.

“BU GİDİŞAT HİÇ İYİ DEĞİL”
Marmara Denizi’ndeki mevcut durumu ve nasıl bir sürecin yaşanacağını açıklayan Ergül, “Şu anda Marmara Denizi’nde müsilaj birikimi devasa boyutlarda. Özellikle 15 ila 30 metre aralığında çok yoğun bir şekilde görünüyor. Şu anda yüzeye çıkan müsilaj tabakası hem yerçekiminin etkisiyle hem de üzerine yapışan partiküler maddelerin etkisiyle ağırlaşıp eninde sonunda dibe çökecek. Dibe çöken müsilaj parçalanmaya başlayacak. Her parçalanma işlemi bir oksidasyon işlemidir ve doğal olarak oksijen gerektirir. Marmara Denizi ise yapısı sebebiyle zaten oksijen miktarı düşük bir deniz. Bu durum da oksijen miktarını daha da düşecek. Dolayısıyla bu gidişat hiç iyi değil” dedi.
MÜSİLAJ NEDEN ŞİMDİ YÜZEYE ÇIKTI?
Müsilajın yüzeyde görülmesede var olduğunu ve rüzgarlarla birlikte yüzeye çıktığını belirten Ergül, “Biz yüzeye ulaşana kadar görmesekte şu anda Marmara Denizi’nin altında devasa bir müsilaj yığını var. Bu yığının yüzeye çıkması kuvvetli bir rüzgara bakar. Yani önce kuvvetli bir rüzgar oluyor ve ardından 1-2 günlük bir dinginlik yaşanıyor. Bu dinginlik sırasında yüzeye yerleşiyor ve esen ufak rüzgarlarla da kıyılara sürükleniyor” ifadelerinde bulundu.

“TABLO GİTTİKÇE AĞIRLAŞIYOR”
Marmara Denizi’ndeki en büyük sorunun yüksek nüfustan kaynaklandığına dikkat çeken Ergül, “2021 yılında öngörülen, 5-6 sene de Marmara Denizi’nin normale dönmesiydi. Fakat görünen o ki dönmüyor… Maalesef normale dönecek gibi de görünmüyor. Tablo gittikçe ağırlaşıyor. Müsilajın oluşmasının kökeninde nüfus ile doğru orantılı bir şekilde artan evsel girdiler bulunuyor. Yani Marmara Denizi çevresindeki nüfusun azaltılması gerekiyor. Fakat 2021 yılında 25 milyon olan nüfus, bugün 26-27 milyon civarına yükselmiş durumda. Dolayısıyla evsel girdiler azalmadığı taktirde bu işin çözülmeyeceğini görüyoruz” şeklinde ifadelerde bulundu.
“İNSAN ODAKLI DEĞİL CANLI ODAKLI BAKMAMIZ GEREKİYOR”
Çevre sorunlarına insan odaklı değil canlı odaklı bakılması gerektiğini vurgulayan Ergül, “Her şeye insan odaklı bakmamak gerekiyor. İnsanlar sorunu görmediği zaman bir problem yokmuş gibi devam ediyor. Fakat orada yaşayan organizmalar için bu çok büyük bir sorun. Örneğin bahsettiğimiz 15-30 metre derinliklerde yaşayan balıkların müsilajdan dolayı solungaçlarının tıkanması çok yüksek bir olasılık. Bu durumda yaşayamazlar ve burayı terk etmek zorunda kalırlar. Yani insan odaklı değil canlı odaklı bakmamız gerekiyor” dedi.
Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül: Marmara Denizi nüfusun etkilerini taşımakta zorlanıyor!Akademik Bakış
Marmara Denizi alarm veriyor! Prof. Dr. Halim Aytekin Ergül anlattıGündem