İzmitli üretici tavşan çiftliğini Nokta Medya’ya anlattı: Bu tesiste yok yok!

Doğma büyüme İzmit Eseler Köyü’nde ikamet eden Rahmi Portakal ve eşi Sevim Portakal daha önce ağırlıklı olarak yaptıkları çiftçilik faaliyetlerinin ardından son yıllarda yeni bir uğraş ile hayatlarını sürdürüyor. Şan Tavşan Üretim Çiftliği isimli tesisi 27 dönümlük arazinin şimdilik 300 metrekarelik kısmında hayata geçiren Portakal çifti alanında fark yaratacak işlere imza atıyor. Dünyada ilk olacak tavşan fast food tesisini hayata geçirmeyi planlayan üreticiler bununla da sınırlı kalmayarak tavşan eti satışı konusunda bir zincir market ile anlaşmaya hazırlanıyor. Çiftin söz konusu çalışmaları arasında gıda kapsülü, bebek maması takviyesi gibi ayrıntılar bulunurken tavşan yemi üreticiliği, hayvanlar için mama ve süs eşyası alanları gibi detaylar da yer alıyor. Çiftlikte yapılan ve yapmayı planladıkları tüm çalışmaları Nokta Medya’ya anlatan üreticiler Kocaeli Valiliği, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İzmit Kaymakamlığı, İzmit Ziraat Odası, İl ve İlçe Tarım Müdürlükleri’nin de kendilerine gereken desteği verdiğini söyledi.

“ÜLKEMİZDE BÜYÜK BİR ET AÇIĞI VAR”

Tavşan çiftliğinin sahibi Rahmi Portakal gazetemize yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi: “Daha evvel çiftçilik ile de uğraştık. Şu an çiftçiliği biraz daha işlere yetişememekten dolayı azaltmış durumdayız. Ama ben tek başıma 250-300 dönüm arazi ekiyordum. Birkaç tane traktör, makine falan bayağı geniş çaplı çalışıyorduk. Bu tavşan işini 2000’li yıllarda araştırdım. Benim buradaki asıl amacım şuydu; ülkemizde büyük bir et açığı var. O dönemde araştırdığımda Angora Tavşanı ve Chinchilla Tavşanı vardı. Bunlar da yünü ve kürkü ile alakalı üretiliyordu. Bugün koyunun yünü bile çöpe atılırken tavşanın yünü ne kadar rağbet görür diye düşündüm.

“KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İLE ORTAK BİR PROJEMİZ VAR”

Etnik ırk araştırmasına girdik. Son yıllarda da Yeni Zelanda ırkını bir arkadaşımızın vasıtasıyla bulduk. Birkaç yıldır da bu geni, gen çalışması yaparak, ıslah ederek daha da çok geliştirdik. Birkaç arkadaşımız ile beraber bunu daha ilerilere taşımak için canla başla mücadele ediyoruz. Şu an çiftlik kurulumlarına yardımcı olmaya çalışıyoruz. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile ortak bir projemiz var. Ama şu an onu tam açıklamak istemiyorum. Büyükşehir Belediyesi’nin açıklaması daha doğru olur. Yüzde 100 tavşanla alakalı bir proje ama birkaç alt proje de olabilir. Şu an görüşmelerimiz devam ediyor. Muhtarlık İşleri Daire Başkanlığı ile İzmit Ziraat Odası Başkanlığı ile beraber omuz omuza sürekli çalışmalarımız devam ediyor.

“TAVŞAN ÇOK FARKLI BİR ANATOMİYE SAHİP”

Aynı zamanda akademik çalışmalarımız var. Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde bir hocamızla irtibat halindeyiz. Tavşan yetiştiriciliğinin eğitimi şu an üniversitelerde verilmiyor. Tavşan çok farklı bir anatomiye sahip. Bir kanatlıya veya memeli gruba, büyükbaşa, küçükbaşa benzemiyor. Sindirim sistemi çok farklı. Ama en büyük avantajımız bu kanatlılardaki gibi büyükbaşlardaki gibi sürü hastalığı yok. Olursa bireysel bazı hastalıklar diş eti iltihabı, tırnak mantarı gibi ufak tefek hastalıklar olabiliyor. O yönden çok büyük avantajımız var. Mesela kanatlı grubunda olsun veya büyükbaşta olsun bir bölgede bir hastalık görüldüğünde komple karantina gerekiyor. Ama şu ana kadar yaptığımız araştırmalarda hiç öyle bir şeyle karşılaşmadık. Dünya çapında da yaptığımız araştırmalarda öyle bir şey önümüze çıkmış değil.

“AMACIMIZ VATAN KAZANSIN”

Biz bu işe daha çok gönül verdik, bu yola baş koyduk. Amacımız vatan kazansın. Tabi ki zarar edilecek bir şey de yapılmaz. Maddi yönden de çok güzel getirisi var. Benim burada 250 başa yakın koyunum vardı. İlk birkaç tane damızlık tavşan aldım. Araştırmamı yaptım baktım ki üretim çok iyi. Bir anneden yılda 6 batın doğum alabiliyoruz. 10’un üzerinde yavru verimi 1 batında, 1 doğumda… 10’ar adet demiş olsak yılda 60 adet bir anneden yavru alabiliyoruz. Bu hayvanda 10 meme var. 10 meme olması bizim için çok büyük avantaj. Hızlı gelişiyor.

“BÜYÜKŞEHİR, ZİRAAT ODASI SÜREKLİ ARKAMIZDA VE DESTEK OLUYORLAR”

Gebelik süresi çok kısa. 30 günlük bir gebelik süresi var. 30 günde annelerin yanında yavruları bekletiyoruz ondan sonra annelerden ayırdıktan sonra da 60-65 gün gibi kısa bir zamanda yetişkin bir birey haline gelebiliyorlar. Müthiş bir damızlık talebi var. Şu an elimizden geldiğince Büyükşehri Belediyesi olsun Ziraat Odası’ndan Yusuf Bey, Zeynep Hanım olsun, başkanımız gerçekten sürekli arkamızda ve destek oluyorlar.

“DÜNYADA İLK VE TEK OLACAK TAVŞAN ETİNDEN FAST FOOD RESTORANI KURUYORUZ”

Dünyada ilk ve tek bir arkadaşımız ile omuz omuza şu an Antalya-Isparta yolu üzerinde fast food restoranı kuruyoruz. Yakın bir tarihte açılacak. 24 saat açık olacak. Tavşanın her türlü yemeği sırf tavşan olacak. Görselde tavuğa benzer ama lezzeti müthiş bir lezzet. Yakın tarihte o restoranı açtığımızda çorbasından tutun çevirmesine, salamına, sosisine, sucuğuna, kavurmasına kadar olacak. Ciğeri müthiş bir lezzet. Eşim normalde ciğer yemez. Ne koyun ve dana ne de tavuk ciğeri yemez ama tavşan kestiğimiz zaman, ‘Ciğeri benim’ der. Öyle müthiş bir lezzet.

“YAKINDA DUYURACAĞIZ”

Geçen yıl İstanbul’da bir Gastronomi Fuarı’na katıldık. Orada sırf amacımız tanıtımdı. Yurtdışından bile talep aldık. ‘En azından bir konteyner hayvan yapın bize yollayın diyenler’ oldu. Ama bizim altyapımız müsait değil. Üreticimiz yetersiz. Bizim üretime ihtiyacımız var. Bir konteyner en az 20 bin hayvan demek. Ayda bir konteyner demek müthiş bir rakam. Şimdi bir zincir marketle anlaşma yapmak üzereyiz. Tüm resmi işlemlerimiz tamamlansın yakında onu da duyuracağız. Sağ olsun Yusuf Başkanım da Zeynep Hanım da önümüzü açıyor.

“BURADA ÜRETİCİ İLE DEVLET, BELEDİYELER, ODALAR OMUZ OMUZA”

Sayın İzmit Kaymakamımız, Kaz Bayramı’ndan bir gün önce hemen hemen 20 kişilik bir grupla ziyaret ettiler. Müthiş bir memnuniyet duydular. İlk gelen bir barınak içerisinde bir yerde hoplayıp, zıplayan birkaç hayvan düşünüyor. Ama içeriye girdiğinde biraz da işin derinine indiğinde görüyor. Sağ olsun İzmit Kaymakamımız da, ‘Ne ihtiyacınız olursa, yapabileceğimiz ne olursa her zaman varız’ der. Burada üretici ile devlet, belediyeler, odalar omuz omuza. Biz elimizden geldiğince bunu duyurmaya çalışıyoruz.

“TARIM BAKANLIĞI’NIN LİTERATÜRÜNE DE GİRECEK”

Sağ olsun onlar da önümüzü açmaya çalışıyorlar ama tabi ki ülkemizde malum Tarım Bakanlığı tavşanı halen tanımıyor, bilmiyor. Hatta buraya ruhsat alırken Tavşan Çiftliği diye değil Tavşanımsı Hayvan diye ilk Chinchilla üretiminde onlara ruhsat verilirken öyle bir ruhsat verilmiş. Onun üzerinden gidiyoruz. Ama şu an sağ olsun yine bir büyüğümüz mecliste bunu dile getirmekte. İnşallah ilerleyen zamanda Tarım Bakanlığı’nın literatürüne de girecek. Benim gördüğüm müthiş bir gelecek…

“BENİM ÇİFTÇİM, BENİM ÜRETİCİM, BENİM KOMŞUM KAZANSIN”

Benim ülkemde et ihtiyacı, et açığı var. Niye benim ülkeme dışarıdan et ya da hayvan girsin. Burada benim çiftçim, benim üreticim, benim komşum kazansın. Ben emekli olmuşum bir yere gelmişim. Çekilirim kabuğuma. Ben bu işi yapmıyorum gerek yok diyebilirim ama ben istiyorum ki burada vatan kazansın, bizim insanımız kazansın. Burada böyle bir imkan varken niye dışarıdan ithal et getirtelim.

“ŞU AN BARINAK 300 METREKARE”

Şu an barınak 300 metrekare ama arazi olarak burası 27 dönüm. Yeni Zelanda dediğimiz ırk aslında saf bir ırk değil melezlenmiş bir ırk. Daha çabuk ete dönen bir ırk. Çok kısa zamanda ete dönüyor. Zaman ve büyüme açısından bu ırk çok iyi ve bize uygun. Biz bunu daha çok yavru verimi açısından ıslah çalışması yapıyoruz. Bir anneden 5 yavru almaktansa 10 yavru veren anneyi daha ileriye niye taşımayalım. Şu an ki çalışmalarımız o yönde. Şu an 14-16 yavru veren annelerimiz var. Müthiş bir verim alıyoruz. O konuda hiçbir sıkıntı yok.

“TÜM ÇİFTLİK GİDERLERİNİ 2.8 YAVRU VERDİĞİ ZAMAN KARŞILIYOR”

Yılda 16 doğuran annemiz de var. Zaten bir sonraki ayırdığımız anaçları o annelerden, o babalardan ayırıyoruz ki aynı gen, aynı kan devam etsin. Burada önemli olan genin ıslahı. Ona da hemen hemen yüzde 95 oranında ulaştık. Bu oran da bize çok fazlasıyla yeterli. Ortalama 1 batında 10 yavru aldığımızı varsayarsak yılda 60 yavru demek. 2 ay önce yapmış olduğumuz bir hesaplamada bir annenin gebelik süresi 30 gün. 30 gün yavruyu emziriyor. Yavru ayrıldıktan sonra 60 gün içerisinde de yetişkin hale geliyor. Bu 2 aylık süreçte anne ve baba, tüm çiftlik giderlerini 2.8 yavru verdiği zaman bize karşılıyor. 5 yavru da kepi havaya at derler. Bizim çiftlik ortalamamız 8.8. müthiş bir verime ulaştık.

YILLIK 1 MİLYON 198 BİN LİRA NET KAR

Yaptığımız hesaplamada 100 dişi, 20 erkekli bir çiftlikte, şu an bizim burada 200 anacımız var. 100 ayrı 20 butik bir işletme diyelim. Yıllık bazda baktığımızda bundan 2 ay önceki hesaplamalarda tüm giderler çıktıktan sonra 1 Milyon 198 Bin lira gibi yıllık net kar bunu da aya vurduğumuzda ortalama 100 Bin Lira gibi bir rakam yapıyor. Sadece kesime yollandığında… Tabi bunun damızlık çalışması malumunuz biraz daha uğraş ve takip isteyen bir iş. Fiyatları daha farklı olabiliyor. Daha da yukarı taşıyabiliyor. ‘Ben bu işi yapıyorum. Memuriyetten sıkıldım’ diyen bir kişinin 100+20 hayvanla başladığında bir yıl içerisinde alabileceği sonuç. Burada sadece bizim günlük rutinimiz sabah yarım saat gireriz. Akşam yarım saat. Bu kadar… Otomatik yemlik ve suluklarımız var zaten. 2 günde 1 yem doldururuz.

“TAVŞANA ÖZEL 2-3 ÇEŞİT YEM ÇALIŞMAMIZ VAR”

Bizim ayrıyeten yem çalışmalarımız da var. Tavşana özel 2-3 çeşit yem çalışmamız var. Tarım Kredi yem fabrikasına davet ettiler. Fabrika müdürümüz yıllık izinde olduğu için, ‘Ben gelince beraber görüşelim’ dediler. Orayla da bir yem çalışmamız var. Kendi tarlalarımızda ürettiğimiz birkaç çeşit tahıldan fermantasyon yöntemi ile hiç makine kullanmadan sadece ortalama 1 hafta falan sürüyor birkaç çeşit de hayvan yemlerinde kullanılan katkı maddeleri ile takviyeleyerek sağ olsun kızlarım buldu onun ismini de Tavşan Keki dedik. Nihai ürün el büyüklüğünde ve kalıp halinde oluyor. Onu hayvanlara gösterdiğinizde bile verin diye çıldırıyorlar. Çok sevdiler.

“HEMEN YÜZDE 40 GİBİ DAHA UCUZA MAL EDİYORUZ”

Hayvanların gelişimi de çok fark etti. Tüy yapısı olsun hareketleri olsun çok fark etti. Yüzde 90’ın üzerinde başarılı olduk onda da. Birkaç çeşit daha var. Bir kısmını kendimiz üretiyoruz bir kısmını da mecbur dışarıdan takviye alıyoruz. Hazır yem ile şu an güncel rakamlara bakacak olursak hazır yeme nazaran hemen hemen yüzde 40 gibi daha ucuza mal ediyoruz. Vitamini daha yüksek. Performansı daha iyi oluyor. Ama yüzde yüz emin olabilmek için birkaç batın daha denemem daha lazım.

“BELKİ KAPSÜL ÜRETECEĞİZ BELKİ DE BEBEK MAMALARINA TAVSİYE EDİLECEK”

Bayer ile görüşmelerimiz var. Alt ürünlere bakacak olursak daha birinci basamaktayız. Nasıl ki balık yağı kapsül halinde çocuklara tavsiye ediliyor tavşan etinin bir kısmından kurutma ve toz haline getirme yöntemi ile belki kapsül üreteceğiz belki de bebek mamalarına karıştırılarak bebek mamalarına tavsiye edilecek. Her şeyin merkezinde ben varım. Yem de olsun, üretim de olsun, dağıtım da, kesim de, raf da, reyon da hepsini de ben söylüyorum ama bu tür şeyler de lazım. Şu an Bayer ile bir görüşmemiz var.

KULAKLARI, PATİLERİ, TÜYLERİ TAMAMI KULLANILACAK

Alt ürünler olarak bakacak olursak kulakları, patileri… Mesela kulakları eğitim köpeklerine ödül maması olarak yapılacak. Kuyruklarından bayanlara özellikle süs eşyası, kalem ya da çanta süsü, anahtarlık… Patilerinden yine süs eşyası yapılacak. Kürkünden, Büyükşehir Belediyesi’nin bizden bir talebi var kendi atölyelerinde işleyip bunu insanlara duyurmak istiyorlar. Kürkünü de öyle değerlendireceğiz. İç organları da alakalı yine patili dostlarımızı evde yetiştirdiğimiz kedimizi, köpeğimizi düşünmek lazım. Patili dostlarımıza iç organları mama olarak üretilecek. Tavşanın her şeyi geri dönüşecek, her şeyi değerlendirilecek.

“HELAL SERTİFİKAMIZ VAR”

Osmanlı mutfağında müthiş yeri var. Geriye doğru yaptığım araştırmalarda av hayvanlarında müthiş bir yeri var. Özellikle saray mutfağında tavşan yemeklerinin müthiş bir yeri var. Ama bize daha sonralarında ne yazık ki koyun kokuyor, keçi kötü denildiği gibi bu da unutturulmuş. Farklı rivayetlerle, farklı uydurma yalanlarla insanların sofrasından uzaklaştırılmış. Tabi ki o dönemlerde tavuk bile çiftlik bazında yoktu. Şu an çiftlik bazında bir üretim başladı. Müthiş de bir üretim alıyoruz. Yenmeyecek bir şey değil. Helal sertifikamız var.

“BÖYLE BİR PASTA VAR. BEN PAYLAŞMAYA HAZIRIM”

Bizim üretime, üretici dostlara, yeni çiftliklere, bu pastadan pay alacak insanlara ihtiyacımız var. Böyle bir pasta var. Ben paylaşmaya hazırım. Şu an bu işin danışmanlığını da yapıyorum. Konya, Antalya farklı şehirlerde bu işe girmek isteyen gruplar belirli zamanlarda toplanıyoruz. Günübirlik gidiyorum veya 1-2 gün kalıyorum. Eğitimler veriyorum. Danışmanlık sertifikası da almak üzereyiz. Onun da çalışmaları var. Ben bu işe gönül vermiş, baş koymuş birisiyim.

“AMACIM ÖNCE VATAN SONRA MİLLETİM KAZANSIN”

Benim amacım önce vatan sonra milletim kazansın. Bu pastadan pay almak isteyen herkes buyursun gelsin diyorum. Ben elimden geldiğince bilgilerimi paylaşmaya hazırım. Bugüne kadar yine sayın valimiz olsun, büyükşehir belediye başkanımız olsun, ziraat odamız olsun sayın İzmit Kaymakamımız olsun ellerinden gelen destekleri verdiler. İlk etapta tabi herkes gibi, ‘Böyle bir şey mi var?’ tepkisini hep aldım. Hatta bazı yerlerde kapıdan kovuldum, bacadan girdim. İnandığım bir şeyi insanlar öğrensin, bilsin, kazansın istiyorum.

“İL PROTOKOLÜMÜZ DE FAZLASIYLA BENİMSEDİ, BİZE DESTEK OLUYORLAR”

İl protokolümüz de fazlasıyla benimsedi, bize destek oluyorlar. Daha da devlet bazında önümüzü açabilmek adına ellerinden geleni yapıyorlar. Biz de şimdi fuarlarda, panayırlarda mümkün olduğunca stant açıp böyle bir şey olduğu bilinsin istiyoruz. Zaten ciddi üreticilere biz bunu üretim bazında anlattığımızda bizden randevu alarak çiftliğimizi ziyaret ediyorlar. Detaylı şekilde de bilgi veriyor, yardımcı oluyoruz. Zeynep Hanım’a, Songül Hanım’a, Yusuf Başkanıma, Büyükşehir Belediye Başkanımıza, Muhtarlık İşleri Daire Başkanımıza, Sayın Kaymakamımız, Tarım İl ve İlçe Müdürlerimiz bunlar zaten bizim yanımızda ve arkamızda yelkenimizi dolduran rüzgar olmasa biz burada Eseler Köyü’nde sıradan bir üreticiyiz.”

Yılın en hızlı artışı… Sanayide çarklar hızlandıGündem

Bu işin hakkını veriyor!Kocaelispor Haberleri

Otomobile öyle bir şey girdi ki… Kadın sürücü korkudan ne yapacağını bilemedi!Gündem