İstanbul’da başladı, Kocaeli’de bitti… Türkiye'nin ilk gangsteri, Necdet Elmas!
Tarih 18 Ağustos 1961. Hollywood filmlerinde görmeye alışık olduğumuz bir sahne yaşandı İstanbul'da. Necdet Elmas, elinde silahla bir banka şubesine girdi ve "Bu bir soygundur" dedi. Türkiye'nin ilk gangsteri işte o gün bir efsane oldu! Son durağı ise Kocaeli’ydi…
7 Temmuz 1961 tarihinde Çemberlitaş Buğday bankasına (Anadolu Bankası) girip “kimse kıpırdamasın, bu bir soygundur” demesiyle başlamıştı efsanesi. Türkiye’de ilk defa bir banka şubesi silahlı kişi tarafından soyuluyordu. Şube çalışanlarının tamamı şaşkındı. Veznedar soyguncunun verdiği torbaya paraları doldurduktan sonra soyguncunun ana kasayı açmasını istemesi üzerine ana kasayı açmış ancak müdürün hissettirmeden kapıya ulaşıp “yetişin hırsız var” diye bağırmasıyla soygun yarıda kesilmiş, soyguncu torbayla birlikte havaya ateş ederek kaçmıştı. Birkaç gün sonra Çatalca’da bir benzinlikte ortaya çıkmış, benzinliği de soyduktan sonra kayıplara karışmıştı. Hemen aramaya girişen polis, tesadüfen bir otobüs durağında soyguncuyu yakalamış, polisle boğuşma yaşayan soyguncu üstün gelerek yeniden kaçmayı başarmıştı.

“THE GANG BUSTER OF İSTANBUL”
Gazeteler bu soygunların haberleriyle doluydu. “Emniyet bir kişiyle başa çıkamıyor” diyerek eleştiriliyordu. Sinirler gergindi. Darbe ortamında bir kişinin böylesi soygunlara girişmesi akıl almaz geliyordu. Hürriyet gazetesine “The Gang Buster of İstanbul” imzasıyla mektuplar gönderiyor, yeni soygunlar yapacağını anlatıyordu. 18 Ağustos’ta Kazlıçeşme İş Bankası şubesinin önünde bir Chevrolet park etti. Bu kez yanında Necdet Sinkil adlı arkadaşı da vardı. Kafalarına kadın çorabı geçirerek binaya girdiler. “Kıpırdamayın vururum” diyerek soyguna başladılar. Bu sırada para yatırmaya gelen birine, “sen ne iş yaparsın?” diye soran soyguncu, “işçiyim” cevabını alınca, “ben işçi parası almam” diye cevap vermesi, soyguncuya sempati duyulmasını ve efsane haline gelmesini sağlar. Özellikle banka çalışanı kadınlar ifade verirken, soyguncuya karşı sempati beslediklerini saklamıyorlardı.

HUKUK FAKÜLTESİ TERK
Yüzlerce polis, görevli, helikopter ve dedektifler soyguncunun peşindeydi ama o nişanlısıyla evlilik hazırlıkları yapıyordu. “En iyi saklanma göz önünde olmaktır” ifadesini doğrularcasına sokaklarda Chevrolet’siyle dolaşıyordu. 24 Ağustos tarihinde emniyet yetkililerince kimliği belirlenmişti. Adı Necdet Elmas’tı. Necdet Elmas, 12 yaşında evden kaçmış, birçok işe girip çıkmış, Hukuk Fakültesine girmiş ancak 2. sınıfta okulu terk etmiş, bir süre belediyede memur olarak çalışmıştı. Bir tek zaafı Chevrolet marka arabaya düşkünlüğü idi. Bu nedenle de oto hırsızlığına başlamış, sadece Chevrolet marka araba çalmıştı.

ASKERİ KANDIRIP EMİRGAN’DA RAKI İÇMEYE GÖTÜRMÜŞ
Arabasını iyi kullandığı, geri viteste bile 120 km hızla gidebildiği söyleniyordu. Arabasında yatıp kalkıyor, kadınlarla gününü gün ediyordu. İlk soygunların birinde yakalanıp 11 yıl hapis cezası almış, cezaevinden kaçmış, polisle girdiği silahlı çatışmada yakalanmış, daha sonra hastane sevki sırasında kendisine refakat eden askeri kandırıp Emirgan’da rakı içmeye götürmüş ve oradan da tuvalet penceresinden atlayarak kaçmıştı. Bu iş darbe yapan orduyu da rahatsız ediyordu. Bir insanla başa çıkılamıyordu. Ordu ve emniyet yetkilileri çıkan gazete haberleri yüzünden deliye dönüyordu. Ne olursa olsun efsane haline gelen ve halk tarafından sempati duyulmaya başlayan soyguncu Necdet Elmas yakalanmalıydı. Hatta Cemal Gürsel’in “gerekirse bir ihtilal daha yapılır” dediği söylentileri yayılır.

ARACI KURŞUN YAĞMURUNA TUTULAR
Cumhuriyet gazetesi, soyguncu Necdet Elmas’ın yakalanması için bir ekip kurar ve takibe başlar. İstanbul’daki tüm ordu güçleri ve emniyet seferber olmuş, sokak sokak, ev ev soyguncuyu arıyordu. Bu sırada Necdet Elmas’ın Beyoğlu’nda evlilikle ilgili alışveriş yaptığı gazetelere yansıyor, yetkilileri çıldırtıyordu. Durum o kadar vahimleşmişti ki Chevrolet marka tüm arabalar ve kullanıcıları suçlu muamelesi görüyordu. Çayırhan mevkiinde yolu kesen askerler Chevrolet marka aracı kurşun yağmuruna tutmuş, içerisindeki anne ve 8 yaşındaki çocuğu ağır yaralanmıştı.

DARICA’DA YAKALANDI
Ordunun ve emniyetin çemberi daralmaya başladığında Necdet Elmas ortağı Necdet Sinkil İstanbul’dan uzaklaşmaya karar verip Necdet Sinkil’in Darıca’daki akrabasının evine giderler. Amaç birkaç gün saklanmak, bir tekne bulup kaçmaktır. Necdet Sinkil’in akrabası Muzaffer Balçık, kaçaklara ihanet eder. Hükümet, soyguncular için 100 bin lira ödül koymuştur ve Muzaffer Balçık bu ödülün çekiciliğine kapılmıştır. İhbarı değerlendiren polis kısa sürede evin etrafını çember altına alır. Necdet Elmas, “Bana bakın, zaten kafam bozuk, üzerime varmayın ha! Yoksa ya intihar edeceğiz ya da yaylım ateşi açacağız. Kıyamet o zaman kopacak! Evvela şefinizle konuşmak istiyorum” der. Gelen yetkiliye teslim olacağını, ancak tıraş olması gerektiğini söyler. Kabul edilir. Tıraş olur. Giysilerini değiştirir. Ve dışarıya saçları taranmış, tıraşlı ve ütülü takım elbisesiyle çıkarak teslim olur. Teslim olduktan sonra götürülürken bile yanından geçen kadınlara kur yaptığı söylenir.
20 YIL CEZA ALDI
Necdet Elmas, 20 yıl ağır hapis cezası alır. Ek olarak 20 yıl nezaret altında tutulacaktı. Firar etmeye kalkar, dövülür. Hapishanede isyan çıkınca suçlularla yetkililer arasında arabulucu olur. Hakkında gazetelerde yazılanlar bitmek bilmez. İnfaz yasasından yararlanarak cezaevinden çıkar. En son bir araba kazası haberi çıkar ve sonrasında Necdet Elmas efsanesi unutulur. Bugün hakkında bilinen çok az şey var. En son 80'lerde cezaevinden çıkan Necdet Elmas'ın Beşiktaş'ta bir büfesinin olduğu ve hala Chevrolet markasına olan tutkunluğu kendisi hakkında alınabilen son bilgiler.
Yuvacık Barajı yüzde 70’in altına düştü!Gündem
Gitmeyen Suriyeliler ikamet almaya devam ediyorGündem
Kocaeli’nin sahibi kim? Bakın rakamlar ne diyor…Gündem
Değerli NoktaGazetesi.com.tr okurları,
NoktaGazetesi.com.tr ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da NoktaGazetesi.com.tr sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar NoktaGazetesi.com.tr yorum alanında paylaşılamaz.
NoktaGazetesi.com.tr yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, NoktaGazetesi.com.tr bu sorumluluğu üstlenmez.
NoktaGazetesi.com.tr'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.