İbrahim Karaosmanoğlu, "Türkiye'nin erken seçime değil erken geçime ihtiyacı var!"
Muhalefet tarafından yapılan erken seçim çağrıları hakkında Nokta TV'ye konuşan İbrahim Karaosmanoğlu, "Erken öten horoza halk gereken şeyi yapar. Türkiye'nin erken seçime ihtiyacı yok. Türkiye'nin erken geçime ihtiyacı var. Geçim sıkıntısı çeken bir kesim var Türkiye'de" diye konuştu.
Kocaeli Haber- Nokta TV Genel Yayın Yönetmeni Gülşah Yücel Ay’ın sunduğu Özel Yayın’ın bu haftaki konuğu Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Geçmiş Dönem Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Kamu Görevlileri Etik Kurulu Üyesi İbrahim Karaosmanoğlu oldu. AK Parti Kocaeli siyasetinin dikkat çeken isimlerinden olan Karaosmanoğlu ülke ve kent gündeminin en çok tartıştığı ve merak ettiği soruları cevapladı.

"TÜRKİYE'NİN ERKEN GEÇİME İHTİYACI VAR"
Gülşah Yücel Ay: "Özellikle ekonomi üzerinden ve yerel seçimlerin ardından muhalefet tarafından çıkan erken seçim gündemi var. CHP Lideri de her fırsatta Türkiye'de erken seçim olması gerektiğini dile getiriyor ve cumhurbaşkanı adaylarını seçmen için de yeni bir yol haritası da belirlediler. Erken seçim çağrılarını nasıl değerlendiriyorsunuz?"
İbrahim Karaosmanoğlu: "Erken öten horoza halk gereken şeyi yapar. Türkiye'nin erken seçime ihtiyacı yok. Türkiye'nin erken geçime ihtiyacı var. Geçim sıkıntısı çeken bir kesim var Türkiye'de... Asgari ücret ile çalışanlar hatta üniversiteden mezun olup iş bulamayanlar... her geçen gün azalıyor. Allah'a şükür Türkiye, 30-40 yıl önceki Türkiye değil. Ben belediye başkanı olduğum ilk yılları hatırlıyorum. 80'li yıllar o zaman çok daha gerideydik. Yerel yönetimlerde biz yeni bir makina alamazdık. Ayda bir toplanırdık, 'Ben bu ay çalışanlara maaşı verdim' diyenlerin sayısı bir elin parmakları kadar olurdu. Ve onlar kendini kahraman görürdü. Ne yaptın? Memurun, işçinin maaşını verdin. Büyük bir işti bu. Çünkü pek çoğu ödeyemezdi.

"TÜRKİYE ÖZELLİKLE AK PARTİ İKTİDARINDA DEĞİŞTİ"
Türkiye özellikle AK Parti iktidarında değişti. Onun öncesi de var tabi ki Türkiye'nin. Atılan temeller var ama büyük bir hamle yapıldı. Türkiye fukaralıktan kurtuldu. Rahmetli Demirel'in bir sözü vardı, "70 cente muhtacız." 70 cente muhtaç olan bir Türkiye... IMF'ye gidilirdi. Bunları yaşadı Türkiye. Yeni nesil bunları çok bilmiyor ama bilmesi gerekir. Yokluk vardı. Silahımızı yapamazdık. Piyade tüfeği ya Alman'ın, ya İngiliz'in ya da Amerika'nındı. Ama şimdi topumuzu da tüfeğimizi de yapıyoruz. Bütün dünyaya satıyoruz. Gemimizi de yapıyoruz, uçağımızı da yapıyoruz, füzemizi de yapıyoruz, uydumuzu da yapıyoruz.

"TÜRKİYE DÜNYADA SÖZ SAHİBİ"
Türk halkına, gençliğine, teknisyenimize, mühendisimize önünü açın yapamayacağı bir şey yok. Görüyorum, inanıyorum, takdir ediyorum. Gençlerimizin önünü açmamız lazım. Gençlerimizi bilime, araştırmaya, teknolojiye yönlendirelim. Türkiye dünyada söz sahibi olmaya başladı. Biz Libya'yı teröristlerin elinden kurtardık. Dostluğumuz var, halkı bizi sever. Azerbaycan kardeşimiz, can Azerbaycan... Ermeniler işgal etmiş, onbinlerce Azeri kardeşimizi öldürmüş orada ve işgal etmişler topraklarımızı gittik orayı da kurtardık. Bu gücümüz olmasaydı hiçbir şey yapamazdık orada. Kime rağmen? Rusya'ya, Amerika'ya, Avrupa'ya rağmen Türkiye, Azerbaycan'ı özgürlüğüne kavuşturdu.
"YILANIN BAŞINI EZDİK"
Terörü bitirdik. Her gün canımız yanıyordu. Her gün her şehirde şehit cenazesi... Bunları Türk halkı yaşadı. Unutmayalım. Ama ne oldu? Bitti. Yılanın başını ezdik. Şimdi yurtdışından ufak şeyler var. Terör, PKK bu eskiden söylenmiyordu. Türkiye o kadar zayıftı ki bunu Amerika, Batı yapıyor diyemiyorduk. Yöneticilerimiz bunu bile söyleyemiyordu. Yavaş yavaş ortaya çıktı. Kesinleşti. Şimdi Amerikalılar da inkar etmiyor zaten. 'Tamam bizim çocuklar bunlar, bizim beslememiz, biz kurduk, biz yönetiyoruz, biz silahlandırıyoruz.' Ama hani NATO'da ortağız? Hani müttefikiz? Bunlara güvenilmez. Onun için güçlü olamamız lazım. Onun için önemli şeylerle uğraşmamız lazım.

"DERT EDİNDİK DERT"
O düşmanlara, o vatan hainlerine yardım edenleri devlet affetmez. Ben de affetmem. Ne gerekiyorsa yapılacak. Yerel yöneticiler de şehirleri geliştirsinler temiz ve huzurlu bir kent olması adına ne gerekiyorsa yerel yöneticilerin görevi onları yerine getirmektir. Onları yerine getirdikleri zaman dua ederim, dua alırız. Ben 15 yıl bu düşünce ile çalıştım. Yeri geldi garibanın yanında oldum. Fakirin evini yaptık, elinden tuttuk. Yol gösterdik. Dert edindik, dert. Dert söyletir, dert yaptırır. Bizim bu yöneticilere ihtiyacımız var.
"SEN BİR GÖREVİNİ YAP"
Efendim işte belediye başkanı, Cumhurbaşkanı olacakmış. Ya zaten olacaksan günü geldiğinde seni zaten yaparlar. Sen bir görevini yap. Şahsen ben üzülüyorum. Türk halkı sağ duyuludur. Zamanı geldiğinde en güzel cevabı vereceklerine gönülden inanıyorum."
