Hakan Boyav Esin’le Bi’ Kahve’de: Tiyatro er meydanıdır

Nokta TV’de yayınlanan Esin’le Bi’ Kahve programına konuk olan tiyatro ve sinema oyuncusu Hakan Boyav, hayatının ve kariyerinin dönüm noktalarına ilişkin samimi açıklamalarda bulundu. Boyav, çocukluk yaşlarında tiyatronun ne olduğunu bilmediğini hatta ilkokulda gittiği bir tiyatro oyununun ilk perdesinde kaçtığını söylüyor. Fakat talihin cilvesi olacak ki sahnenin tam ortasında bulmuş kendisini. Tiyatronun çok ağır ve zor bir meslek olduğunu vurgulayan Boyav, “İnsanlar 2 saatlik bir dizinin 2 saatte çekildiğini zannediyor. Halbuki 2 saatlik bir diziyi hazırlamak için haftanın 6 günü en az 10 saat çalışıyoruz” dedi.

“MASALARI BİRLEŞTİRİP SAHNE YAPIYORDUK”

Oyunculuk kariyerinin başlangıcına değinen Boyav, “1988 yılında İzmir Güzel Sanatlar Fakültesi Oyunculuk Bölümü’nden mezun oldum. 1989 yılında Devlet Tiyatrosuna girdim. Toplam 21 arkadaşla birlikte Diyarbakır’a tayinimiz çıktı ve Diyarbakır Devlet Tiyatrosunu kurduk. 5 sezon orada çalıştım. Ardından Antalya Devlet Tiyatrosunu kurduk. Tüm Güneydoğuyu geziyorduk ve tiyatroyu sevdirmeye çalışıyorduk. O dönemler terörün yoğun olduğu dönemlerdi. Oradaki tek amacımız tiyatroyu sevdirmek ve tanıtmaktı. Gittiğimiz bazı yerlerde sahne yoktu. Masaları birleştirip sahne yapıyorduk ve oynuyorduk Çok emek verdik. Herkes yılbaşında eğlenirken ben Hakkari’de oyun oynuyordum. Fakat verilen bu emek sayesinde Güneydoğu’da insanlarda çok ciddi bir tiyatro kültürü oluştu. Bunda emeğimizin olması bizim için mutluluk kaynağı” ifadelerinde bulundu.

“BEN TİYATRONUN NE OLDUĞUNU BİLMEZDİM”

Çocukluk yıllarında tiyatronun ne olduğunu bilmediğini belirten Boyav, “Ben tiyatronun ne olduğunu bilmezdim. Hatta ilkokulda bizi tiyatroya getirmişlerdi ve ilk perdesinde kaçmıştım. Ben liseyi Bornova Suphi Koyuncuoğlu Lisesi’nde okudum. Bu lisenin bir tiyatro sahnesi ve tiyatro kolu vardı. Bana “sen de katılmak ister misin?” diye sordular. “Provalar yapılıyor ve aralarda lahmacun ve ayran veriliyor” dediler. Biz de fakir çocuğuyuz. “Tamam o zaman ben girerim” dedim. Prova aşaması bitince Bornovalılara gösteri yapmaya başladık. İnsanlar çok sevdi. Böylelikle tiyatro yapmaya başladım. İzmir 9 Eylül Üniversitesi Tiyatro Oyunculuğu Bölümü’nü kazandım. O zaman 343 kişi sınava girdik fakat sınıfımızda yalnızca 5 kişiydik” dedi.

“TİYATRO ER MEYDANIDIR”

Sinema ve tiyatro oyunculuğunun birbirinden çok farklı olduğunu aktaran Boyav, “Sinema oyunculuğu ve tiyatro oyunculuğu birbirinden çok farklı şeyler. Sinemada montaj diye bir şey var. Fakat tiyatroda böyle bir şey yok. Sen ve karşında seyirciler var ve o an en iyi performansını sunmak zorundasın. Ve bu adrenalini çok yüksek bir durum. Tiyatro er meydanıdır. 32 senede neler yaşadım ki…” şeklinde konuştu.

“FOTOĞRAF ÇEKİLMEK İSTEDİKLERİNDE ASLINDA BENİ ONURLANDIRIYORLAR”

Şöhretin kendisi için pek bir anlam ifade etmediğini söyleyen Boyav, “Ben şöhretli bir şekilde yaşamayı sevmiyorum. Magazin programlarında beni göremezsiniz. 31-32 yıllık kariyerimde pek bir yerde görünmedim. Böyle bir şeye pek inanan birisi değilim. İşinizle var olmaya çalıştığınız zaman yan etmenlere gerek olmuyor. Benimle fotoğraf çektirmek isteyen herkesle fotoğraf çekilmişimdir. Aslında benimle fotoğraf çektirmek istediklerinde onlar beni onurlandırıyorlar. Ben kimim ki benimle fotoğraf çektirmek istiyorlar?” şeklinde ifadelerde bulundu.

“KOCAELİSPOR’UN ŞAMPİYONLUĞU GECİKMİŞ BİR ŞAMPİYONLUK”

Oyunculuk haricinde sportif faaliyetleri çok sevdiğini belirten Boyav, “Ben sportif şeyleri çok seviyorum. Yelkencilik, atçılık, futbol çok seviyorum. Payitaht Abdülhamit dizisi çekilirken 4 sene kadar İzmit’te yaşadım. En güzel günlerim İzmit’te geçmiştir. Kocaelispor’un şampiyonluğu çok gecikmiş bir şampiyonluk. Tribünleri yoğun ve futbol sevgisi çok olan kentler vardır. Kocaeli bu kentlerin başında gelir. Kocaelispor’a Süper Lig’de başarılar diliyorum ve tüm Kocaelisporlulara selam gönderiyorum. Umarım Süper Lig’de de şampiyon olurlar. Her şey hayal etmekle başlar” dedi.

“KARİKATÜRİST OLARAK DEVAM ETMEK İSTERDİM”

Tiyatronun haricinde öğrencilik yıllarında karikatüristlik yaptığını söyleyen Boyav, “Ben çok uzun zaman karikatürle ilgilendim. Oyunculuk bölümünde okurken geceleri de Yeni Asır Gazetesi’nde karikatüristlik yapıyordum. Oyunculuk mezunu olduğum ve Devlet Tiyatrosu’na girdiğim için karikatürist olmayı tercih etmedim. Fakat karikatürist olarak devam etmek isterdim. Çünkü bireysel sanatlar sana aittir. Karikatür, resim bunlar bireysel sanatlardır. Fakat tiyatro ve sinema kolektif sanatlar. Siz istediğiniz kadar iyi olun ekibin tamamı iyi değilse hiçbir anlamı yok. Yani sadece kendi sorumluluğunuzu değil ekibin de sorumluluğunu taşımak zorunda kalıyorsunuz” ifadelerinde bulundu.

“BÜTÜN ROLLER EVLADIM FAKAT ‘KARA’ AĞABEYLERİDİR”

Birbirinden çok farklı rollerde ekranlarda gördüğümüz Boyav, buna hususi olarak dikkat ettiğini belirtti. Ayrıca, “oynadığınız roller arasından en sevdiğiniz rol hangisiydi?” sorusuna yanıt veren Boyav, “Ben çok değişik ve çeşitli roller oynamayı seven bir oyuncuyum. Oynadığım bütün roller evladım fakat “Kara” ağabeyleridir” dedi.

“İZMİT’TE ZAMAN KAYBI YOK”

İzmit’i çok sevdiğini belirten Boyav, “Ben İzmit’i çok sevdim. İzmit çok güzel bir yer. İzmit’te yaşamak keyifli çünkü her şey var. Kartepe’de kayak yapabiliyorsun, maça gidebiliyorsun, hipodroma gidebiliyorsun. Metropollere çok yakın. Fakat en önemlisi İzmit’te zaman kaybı yok. İzmit’te bir arkadaşınla buluşmak istediğin zaman 5 dakikada buluşabilirsin fakat İstanbul’da buluşamazsın” şeklinde konuştu.

Yürüyüşe çıkmıştı... Atak geçirip kafa üstü düştü!Asayiş

İzmit’in yeni tramvay hattında test sürüşü yapıldıGündem

Kocaeli Üniversitesi öğrencileri Dyo Boya’ya gidiyor! Öğrenci-işçi birlikteliğiGündem