DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Büşra Sakınmaz Nokta TV’ye konuk oldu!
Nokta TV’nin canlı yayın konuğu olan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Büşra Sakınmaz dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Söz konusu açıklamasında DEVA Partisi’nin çalışmalarını değerlendiren Sakınmaz, siyasetteki önemli başlıkları ve ekonomiyi de ayrıca yorumladı.
Nokta TV Genel Yayın Yönetmeni Gülşah Yücel Ay ile Nokta Masası’nın bu haftaki konuğu DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Büşra Sakınmaz oldu. DEVA Partisi ve ülke gündemi hakkında merak edilen konuların masaya yatırıldığı program kapsamında Genel Başkan Yardımcısı Sakınmaz dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
“EN KIYMET VERDİĞİM ALAN”
DEVA Partisi olarak yapmış oldukları çalışmalardan bahseden Sakınmaz, “Genel Başkan Yardımcılığımın getirdiği sorumlulukları elimden geldiğince yerine getirmeye çalıştım. Teşkilatlarımızda geniş toplantılar yapmaya çalıştık. İl başkanlarımızla konuştuk, değerlendirmeler yaptık. Yine illerde olan tanıtım ve medya başkanlığı ile bu konuyu konuştuk. Sosyal medyada konuşabilirsiniz belki bir noktada basın da dahil konuşabilirsiniz ama sokakta bazen her şey beklediğiniz gibi olmuyor. Biz de bunu bildiğimiz için DEVA Partisi olarak bir süredir sahadayız. Hem genel başkanlarımız hem il başkanlarımız ellerinden gelen eforu gösteriyorlar. Genel Başkanımız Ali Babacan’ın da liderliğinde il ziyaretlerinde bulunuyoruz. Geçen hafta memleketim de olan Tokat’taydık. Çorum, Tokat, Amasya ziyaretinde bulunduk. Toplamda iki gün sürdü. Oldukça verimliydi. Sokakta sosyal medyada gördüğümüzden farklı şeyler görüyoruz, duyuyoruz, anlıyoruz, birebir temas ediyoruz. Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak en kıymet verdiğim alan da bu.
“SOKAK YOĞUN BİR GEÇİM SIKINTISINDAN BAHSEDİYOR”
Sokak çok yoğun bir geçim sıkıntısından bahsediyor. Ama bunu sosyal mecralarda görmüyorsunuz. Tabi ki sosyal mecralarda da konuştuğumuz şeyler var ama bu kadar emeklinin ne kadar dertli olduğunu bir ana akım haber bülteninde duymuyoruz. Her zaman gördüğümüz o sokak röportajlarını çok izlenen o kanallarda, hatta vergilerimiz ile fonladığımız kanallarda duymuyoruz, görmüyoruz. Sokağın geçinemediğini, pişman olduğunu, bir daha bunlara oy vermeyeceğim dediğini duyuyoruz. Ama ülkemizin büyük devlet adamlarına baktığımızda bu pişmanlık karşılığında ellerinden gelen eforu sarf etmediğini ve sokağın da bunun farkında olduğunu görüyoruz” dedi.
“GENÇ, KADIN, MUHALİF BAŞÖRTÜLÜ BİR SİYASETÇİ OLMAK HEPSİNDEN DAHA ZOR”
Siyasette kadın olmanın zor olduğunu ifade eden Sakınmaz, “Kadın olmanın tek başına belirli bir ağırlığı var zaten. Çok kolay bir iş değil. Kadın olarak hayallerinizin peşinden koşmak, var olabilmeye çalışmak çok zor. Kadın olmak zor. Kadın siyasetçi olmak daha zor. Genç bir kadın siyasetçi olmak biraz daha zor. Genç, kadın, muhalif başörtülü bir siyasetçi olmak hepsinden daha zor belki de. Bizim partimizde gençlik kolları diye bir kavram yok. Gençler masanın bir ayağı şeklinde, kadınlar masanın bir ayağı şeklinde. Söz alıcı, karar alıcı konumdalar. Genç bir kadın iletişim de biliyor o zaman genel başkan yardımcısı olabilir diyerek bu görev de bana verildiği için aslında şanslıyım, çok da mutluyum. Her zaman DEVA Partisi'nde emeklerin doğru şekilde değerlendirildiğini, liyakatin esas alındığını söylüyordum. Bu da benim bunu kanıtlama yöntemim oldu” diye konuştu.
“YENİ YOL BİZİ HEYECANLANDIRAN BİR İŞBİRLİĞİ”
DEVA Partisi, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi’nin oluşturduğu Yeni Yol grubu hakkında da konuşan Sakınmaz, “Yeni Yol bizi heyecanlandıran bir işbirliği. Ama Yeni Yol’un bir işbirliği modeli olduğunun altını çizmek gerekiyor. Partileri kapattık biz araya geldik gibi okunmaması, böyle anlaşılmaması gerekiyor. Mecliste bir işbirliğine gittik ve bunun da meyvelerini gördüğümüzü söyleyebilirim. Meclis dinamiğinin bizi mecbur kıldığı bir işbirliği modeliydi. Ortaklarımızdan çok memnunum” şeklinde konuştu.
“HERKESE ATILMIŞ BİR YUMRUK”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik yapılan fiziksel saldırı ve Ekrem İmamoğlu’nun süreci hakkında da değerlendirmelerde bulunan Sakınmaz, “Eğer bir yerde hukuk konuşmuyorsa, bir yerde şiddet varsa DEVA Partisi burada değil. DEVA Partisi buranın tam karşısında. Bizim için asla kabul edilebilir değil. Değil Özgür Özel’e hiçbir vatandaşa dahi yapılmaması gereken bir şey olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’de müthiş bir kutuplaşmış dil var. Bu iki kutuplu ve zorundalık siyasetinin içerisinde halkın çok sıkışmış olduğunu düşünüyorum. Burada en önemli şeylerden bir tanesi de bu nefret dilini içeriye pompalanmasını, insanların kutuplaşmasını sağlayan İletişim Başkanlığı’na aslında topu atmak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü İletişim Başkanlığı’nın bugün Savunma Bakanlığı'ndan 6 kat daha fazla bütçesi var. Savunma Bakanlığı'nın savunmadığı neyi savunuyor olabilir İletişim Başkanlığı? Sayın Özgür Özel’e çok geçmiş olsun. Ama bunun suçluları sadece yumruğu atan değil. Benim fikrimi de bu söylüyor diyen herkese atılmış bir yumruk olarak görüyorum. Ve çok da üzülüyorum.
“SON GÜNLERDE SAYIN ERDOĞAN'IN KATILDIĞIM EN ÖNEMLİ CÜMLESİ BUYDU”
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, diplomasının iptal edilmesi, X hesabının kapatılması bunları ben değil de halk nasıl görüyor diye bir toplumsal araştırma yapılıyor ve halk bunun bir siyasi operasyon olduğunu düşünüyor. Bir yolsuzluk operasyonu olduğunu düşünmüyor. Sayın Cumhurbaşkanını yönlendirenlerin gerçekten onu doğru şekilde yönlendirip yönlendirmediğini çok merak ediyorum. Türkiye'de artık bir şekilde hiç kimsenin kendisini güvende hissetmediği bir hayat yaşıyoruz. Bu İmamoğlu’na yapılanlardan sonra geldiğimiz bir nokta değil. Uzun zamandır bu noktadaydık. Sayın Cumhurbaşkanı da, "Her gün başka bir olaya uyanıyoruz" diyor. Bence de her gün başka bir olaya uyanıyoruz. Son günlerde Sayın Erdoğan'ın katıldığım en önemli cümlesi buydu. Her gün başka bir senaryoya uyanıyoruz ve hiç de iyiye gitmiyor bu senaryo. Diploma iptali kabul edilebilir bir şey değil. Belki geçişte bir usulsüzlük olabilir fakat yine de bütün derslerin verilerek alındığı bir diploma var ve üstelik beyefendinin yüksek lisans diploması da var. Sadece talimatla yürütülen işler olduğu için bunlar bir türlü önü arkası düşünülmüyor. Bu da bence iktidarı küçük düşürüyor. Bugünlerde benim yakından ilgilendiğim şey İmamoğlu'nun X hesabının kapatılması. İktidarın bu işi oyuncağa çevirdiği düşüncesiyle yorumluyorum. Türkiye bir adalet ülkesidir, Türkiye hukukun üstünlüğünün mevcut olduğu bir ülkedir diyen bir Adalet Bakanına ben bugünlerde inanmakta çok güçlük çekiyorum ve inanmayı da en çok genç bir vatandaş olarak ben istiyorum” dedi.
“SÜREKLİ SEÇİM SEÇİM DEMENİN SEÇİM GETİRSE DE BİR KAZANÇ GETİRMEYECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”
Erken seçim tartışmaları hakkında da konuşan Sakınmaz, “Erken seçimde kabul etmediğimiz iki şey var. Bir Tayyip Erdoğan’ın yeniden adaylığı. Yani biz Sayın Cumhurbaşkanının yeniden aday olamayacağını ve hatta geçen seçimde dahi aday olmaması gerektiğini aday olmaması için dilekçe vererek bunun karşısında duran, bunun hukuki yollarla mümkün olmadığı anayasaya aykırı olduğunu söyleyen bir partiyiz. Erken seçimi bugünden istemesini her ne kadar muhalefetin haklı bulsam da vatandaşa sürekli seçim seçim demenin seçim getirse de bir kazanç getirmeyeceğini düşünen taraftayım. Tamam seçimi isteyelim. Sandık gelsin. Fakat yeniden kaybetmeyeceğinin garantisi nedir? Muhalefetin hiçbir garantisi yok. Önemli olan gerçekten seçilebilmek mi yoksa yönetebileceğini göstererek seçilmek mi? Anketlerde öndeyiz diyerek bir şekilde kendisini pusulaya koydurup ondan sonra olmadı deyip çekilmek mi? Biz bunların hiçbirini doğru bulmuyoruz.
“MUHALİF KANATTA BİR YETERSİZLİK GÖRÜYORUM”
Biz her zaman parti kurulduğundan itibaren eylem planlarıyla çalışıp yönetmeye hazırız. Biz yarın başa geldiğimizde yöneteceğimiz her şey hazır. Bakın bunları yapacağız diyerek yola çıkmış bir partiyiz. Bakın biz yönetebilir kadrolarız ve yarın seçim olursa biz hazırız ve yönetebilecek olan biziz demeyi doğru buluyoruz. O yüzden seçim geldiğinde yönetebilecek olan kadrolara vatandaşı ikna etmenin önemli olduğu tarafında duruyorum. Hepimiz yarın iktidarın değişmesini isteriz. Muhalif kanatta bir yetersizlik görüyorum. O yüzden erken seçim isterken yönetebilecek olanın da ortaya konulması gerektiğini düşünüyorum. Biz yönetebilecek olanız” diye konuştu.
“EKONOMİDE İŞLER İYİ GİTMİYOR”
Son olarak ekonomiye dair de değerlendirmelerde bulunan Sakınmaz, “Ekonomide işlerin iyi gitmediğini bilmek için bir genel başkan olmaya ihtiyaç yok. İşler iyi gitmiyor. Türkiye’de işsiz gençler var. Hatta kocaman bir işsizler ordusu var. Türkiye’de yüksek derecede artan bir antidepresan kullanımı söz konusu. Bir psikolog olarak söylüyorum anksiyetenin Türkiye'de gençler üzerinde özellikle hiç olmadığı kadar yüksek olduğu bir dönemden geçiyoruz. Türkiye’nin hem sanal kumar belasında hem antidepresan belasının her şeyinin altında ekonominin yattığını, bu refahın, yolsuzluğun, çürümenin ayaklarından ve Türkiye'deki temsiliyetinin ayaklarından bir tanesi olduğunu düşünüyorum. Mehmet Şimşek'in ekonomi programının da sadece bazı faizleri yukarıya çıkartarak bazı zamlar yaparak bir şekilde günü kurtarmaya yönelik olduğunu düşünüyorum. Ekonomik olarak da sosyal olarak da güvende hissetmediğim bir Türkiye'de yaşıyorum” ifadelerini kullandı.