Anıl İlter, Nokta TV’nin konuğu oldu!

Nokta TV ekranlarının en beğenilen ve ilgiyle takip edilen programlarından olan Esin’le Bi’ Kahve? bu hafta İzmitli oyuncu Anıl İlter’i ağırladı. Esin Alçıoğlu’nun hazırlayıp sunduğu bu özel programda sevilen oyuncu İlter hem kariyer yolculuğunu hem de İzmit’e dair unutamadığı anılarını anlattı. Zaman zaman İzmitçe konuşarak kahkahaya boğan Alçıoğlu ve İlter keyifli bir programa imza attı.

“DM KUTUMA ÇOK GARİP MESAJLAR GELİYOR”

Sosyal medya hesaplarından gelen mesajlar hakkında konuşan İlter, “DM kutuma çok garip mesajlar geliyor tabi… Dönemsel farklılıklar oluyor. Yaş ilerledikçe sorular da farklılaşıyor. Kızımla çok video çektiğim için özellikle kızımla ilgili yorumlar fazla geliyor. 13 yaşında bir genç kız artık. Dolayısı ile artık bizim videolarımız değişti. Mesela geçenlerde geldi eski videolardan bazılarını silmemi istedi. Çünkü onlar eskide kaldı ve küçüklük halleri. Özellikle Nil ile ilgili çok fazla soru geliyor. Son yaptığımız iş Uzak Şehir ile alakalı çok fazla sürekli olarak soru geliyor” dedi.

“TEK HAYALİM ONU ORALARDA GÖRMEK, İZLEMEK”

“Nil’in oyunculuğa karşı yönelimi var mı?” sorusuna da cevap veren İlter, “Var. Tabi o setlerde büyüdü zaten. İlk doğduğunda Öyle Bir Geçer Zaman Ki’yi çekmiştik. Düşünün yani Öyle Bir Geçer Zaman Ki’nin bütün oyuncu kadrosunun onun doğumunda kucağına almış fotoğrafı var. Herkes doğumuna gelmişti. Dolayısı ile çok fazla içine doğdu ve halen daha içinde olduğu için o da o tarafa yatkın. Ama o biraz daha müzikal… Yani hem dans edebileyim dans ederken de oyunculuk yapabileyim gibi bazı istekleri var. O da müzikali çağrıştırıyor. Özellikle yurtdışında bununla ilgili çok güzel programlar var. Tek hayalim onu oralarda görmek, izlemek” diye konuştu.

“DEVAM EDİYORUM DİYE BAŞLIK ATARDIM”

Alçıoğlu’nun, “Hayatınızın bir dönemine başlık atsaydınız bu dönem hangi dönem olurdu ve başlığı ne olurdu?” sorusuna da cevap veren İlter, “Devam ediyorum diye başlık atardım. Hani kamyon arkası yazısı gibi oldu ama… Çünkü gerçekten hayatın zorladığı zamanlar çok oluyor. Bir takipçi arkadaşım bana şey demişti, ‘Abi seni metrobüste gördüm. Ama o kadar sinirli bakıyordun ki gelemedim yanına…’ Kim bilir o zaman, o an ne yaşıyordum. Sürekli gülümser halde olmuyoruz. Bir hayat yaşıyoruz. Biz de bazen muhasebecinin yolladığı bir vergi matrahına bakakaldığımız oluyor. Dolayısı ile devam ediyorum şeklinde bir başlığım var. O da 2019 senesinde bir devrin kapanıp kendi adıma başka bir devrin açılması şeklinde söyleyebilirim” dedi.

“EV İÇİNDEYKEN ÇOK GERÇEK HİSSEDİYORUM”

Alçıoğlu’nun, “Kendinizi en çok ne yaparken gerçek hissediyorsunuz?” sorusuna ise İlter, “Tabi ki ev içindeyken çok gerçek hissediyorum. Bahçe ile uğraşırken çok gerçek hissediyorum. Balığa çıktığımda çok gerçek hissediyorum. Yemek yaparken de çok keyif alıyorum. Dolayısı ile en gerçek anlarım onlar. Yemek yapıyorum ve seviyorum” şeklinde konuştu.

“BU KENTİN JARGONUNA AİT BİR DİZİ MUTLAKA OLMALI”

“İzmitçe ile aranız nasıl boolum desem?” diyen Alçıoğlu’na cevap veren İlter, “As yap boolum. Sen bizi kesemedin. İzmit muazzam bir şehir ama bu kentin jargonuna ait bir dizi mutlaka olmalı. Herkes bunu tatmalı” dedi. İzmitçe sorularına devam eden Alçıoğlu’nun, ‘Ceket var mı ceket?’ sorusuna ise İlter, “Benim ceket burada. Sinem ile ilk çıkmaya başladığımızda ben telefona, ‘Ceket’ diye kaydettim. ‘O ne be, ceket ne dedi?’ dedi. ‘Kız arkadaş’ dedim. ‘Nasıl ya?’ dedi. ‘E, İzmitçe’de kız arkadaşa ceket derler. Tanımadığın güzel kızlar geçiyorsa yanından, ‘İi İsmet’i kes’ derler. İsmet’tir onlar senin için. Sinem bende ceket diye kayıtlı. O da alıştı. Bana, ‘Ben İzmirliyim sen nerelisin?’ dedi. ‘İzmir değil İzmit bizde r yok’ dedim. Geri vites olmaz anlamında yani” diye konuştu.

“KOCAELİSPOR’A ATTIKLARININ GOL, YEDİKLERİNİN OFSAYT OLDUĞU BİR SEZON DİLİYORUM”

Kocaelispor’un Süper Lig’de olması hakkında da konuşan İlter, “Evet, Kocaelispor Süper Lig’de. Son maçlara da geldim. Buradaydım. O heyecanı yaşadım. Tebrik ediyorum. Kocaelispor’a bol gollü, harika puanların alındığı attıklarının gol, yediklerinin ofsayt olduğu bir sezon diliyorum” dedi.

“YENİ SEZONDA MUTLAKA BİR ŞEYLER OLUR”

Yeni dönem projelerinin olup olmadığı sorusuna da cevap veren İlter, “Akışındayım. Hiçbir zaman plan, program yapmadım. Zaten benim Mardin’e gidişim de öyle oldu. Bir Perşembe akşamı menajerim aradı. ‘Anıl, Mardin’e gider misin?’ dedi. ‘Çocuk okutuyorum ben her yere giderim’ diye cevap verdim. Sonra dedi ki, ‘Gerçekten Uzak Şehir’e istiyorlar’ dedi. Okey dedik. Perşembe günü konuştuk. Ben cumartesi günü setteydim. Her şey bir anda oldu. Yanımda doğru düzgün eşya bile yoktu. Dolayısıyla gelişine… Aklıma yatan iş olursa yapıyorum. Bakalım yeni sezonda mutlaka bir şeyler olur” şeklinde konuştu.

“MARDİN’DE HARİKA BİR 3,5 AY GEÇİRİP GELDİK”

Mardin’deki set günleri hakkında da konuşan İlter, “Çok güzeldi. 3,5 ay oradaydım. 2-3 gün tatile gittiğin zaman çok anlayabileceğin şeyler değil. Çünkü çok zengin bir lokasyondan bahsediyoruz. Hem dini hem dilleri hem geçmişi muazzam bir lokasyon. Biz her yerine gitme fırsatı bulduk. Farklı dinleri ve dilleri gördüm. Müthiş yemekler yedim. Zaten onu tahmin ediyorsunuzdur. Ete doyduk. Dolayısı ile çok güzel ve keyifliydi. Set ortamının pek çoğu arkadaşımdı. Yabancılık çekmedim. Harika bir 3,5 ay geçirip geldik. İnşallah onların yolu açık olsun. Daha devam etsin” dedi.

“BİZİ KORUMASIZ DOLAŞTIRMIYORLARDI”

Açıklamalarının devamında İlter, “Çok enteresan şeyler yaşıyoruz. Özellikle ana mekanın olduğu köyde gerçekten turizm acentesi gerçekten enteresan bir şekilde insanlara oyuncularla fotoğraf çekilme garantili turlar… Bizim haberimiz yok. Mesela sokakta görüyor. ‘Neredesiniz siz?’ diyor kadın bana. Biz bayağı halka arz olmuş gibiyiz orada ama bu ilgi çok iyi, çok güzel. Bazen tabi setin aksamasına da neden oluyor bu durum. Çünkü kalabalık gruplar halinde geliyorlar. Konağın kapısına bayağı yüklenenler oluyor. İlk defa yaşadığım bir şey bu. Bizi korumasız dolaştırmıyorlardı” şeklinde konuştu.

“BİZ DEMİRYOLUNDA BÜYÜMÜŞ İNSANLARIZ”

Alçıoğlu’nun, “İzmit’te unutmadığınız bir anınız var mı?” sorusuna da cevap veren İlter, “Biz demiryolunda büyümüş insanlarız. Oralar şimdi Yürüyüş Yolu ama biz demiryolu derdik. Liseyi Endüstri Meslek’te, 3 bin tane erkekle elektrik okudum. Hep böyle alakasız işler yaptım. Evet, şimdi fabrika bölgesindeyiz. İzmitli olan herkes bilir ki burada ilk önce çocuğun erkekse mutlaka bir şekilde hedefi fabrikaya sokulmak olur. Biriyle de evlenir, 2 tane de çocuk yapar. Geçinir gider mantığıyla. Babam da çok sevilen bir insandı, rahmetli. Çok bilinen bir insandı. O da benimle ilgili herhalde, ‘Bir fabrikaya girer, elektrik öğrensin meslek edinsin’ dedi. Ama ben spor yapıyordum. Futbol oynamaya başladım. Futboldan sonra Spor Akademisi’ne geçtim. O kadar alakasız ki Endüstri Meslek Lisesi’nden, Spor Akademisi’ne geçtim” diye konuştu.

“BENİM DE BU KENTE SORUMLULUĞUM ÇOK FAZLA”

“Babamın anlamayacağı işler yapmak istedim. Çünkü çok karışıyordu” diyerek sözlerine devam eden İlter, “Belki sizin babalarınız da öyledir. Spordan anlıyor. Kocaelispor’un ilk kuruluş aşamasından beri içinde. Fabrika desen biliyor. Sunuculuk yapıyorum, ‘Sen ne yapıyorsun’ dedi. ‘Sunuculuk yapıyorum’ dedim. Sonra oyunculuğa geçtim. Osman Sınav ile Kızıl Elma diye bir iş çekiyorduk. Setimi ziyarete geldi. İlk sertime gelişi odur. 12-14 saat geçirdik. 8’inci saatte, ‘Bu deli işi, yapılmaz’ dedi ve gitti. Sonra bir daha bana işimle ilgili hiçbir şey sormadı. Dolayısı ile biz İzmit’te o demiryolu döneminden kaldığımız için ve babamın burada çok büyük izleri var. Çok arkadaşı var. Benim de bu kente sorumluluğum çok fazla. Babamdan, arkadaşlarından ve çevremizden ötürü sorumluluğum çok fazla” dedi.

“OKUDUĞUNUZ BÖLÜM KADERİNİZ DEĞİL”

Sözlerinin devamında İlter, “Bir numaralı tavsiyem. Söyleşilerde de hep bunu söylüyorum. Okuduğunuz bölüm kaderiniz değil. Avukatlık okuyup illa avukat olmak zorunda olmuyorsun. O sana bir şey katıyor ama sen onu başka bir yerde farklı meslek grubunda kullanabiliyorsun aldığın eğitimle. Ben bunu hep yaşadım. Dolayısıyla Kocaeli Üniversitesi’nde Spor Akademisi’ni okurken hocalarım beni sahneye çıkardı. ‘Okuduğum bölümden mutlu değilim’ mottosuna girip de daha da kendinizi aşağıya çekmeyin. Her meslek size açık” şeklinde konuştu.

“BAŞLANGIÇ ÖYLE BİR GEÇER ZAMAN Kİ”

Oyunculuk kariyerindeki ilk işi hakkında da konuşan İlter, “Ece dizisiyle başladım. Televizyona ilk olarak satış pazarlama kanalları ile başladım. Tencere, tava, nevresim takımları… Çok eğleniyordum o işi yaparken. Onun da bana büyük tecrübeleri oldu. Özellikle canlı yayını yönetme, reji ile olan iletişim noktasında sonrasında çok ciddi yarışma programları, ulusal yayında canlı yayınlar çok fazla deneyimim oldu. Hep oranın tecrübesi bende bakidir. O arada Ece dizisi oldu. Ama bunun başlangıcı Öyle Bir Geçer Zaman Ki tabi… ‘Başladım, yapıyorum’ dediğim nokta Öyle Bir Geçer Zaman Ki…”