Daire sahipleri canından bezdi! Bu binayı sürekli su basıyor

Başiskele Barbaros Mahallesinde henüz 7 yıl önce yapımı tamamlanan 3 katlı bir binanın yapımında kullanılan su tesisatı boruları nedeniyle binadaki daireleri sürekli su basıyor. Müteahhit firma ya da tesisatı yapan mühendislik firmasından çözüm bulamayan daire sakinleri sorunun çözülmesi için yetkililerden yardım bekliyor.

Daire sahipleri canından bezdi! Bu binayı sürekli su basıyor

Başiskele Barbaros Mahallesi Milli Hakimiyet Caddesi üzerinde bulunan 45 numaralı binanın sakinleri, evlerinde meydana gelen boru patlamaları nedeniyle sürekli sular içinde kalıyor. Binanın yapımında su tesisatında kullanılan plastik boruların sürekli farklı noktalarından çatlaklar oluşarak sızıntı yapan sular, everin duvarlarını, mutfak dolaplarını, parkelerini ve diğer eşyalarına zarar veriyor. Yıllardır evlerinde aynı sorunla karşı karşıya gelen ve sürekli sonu gelmeyen tadilat yaptırdıklarını belirten daire sakinleri, sorun karşısında muhatap bulamadıkları gibi soruna çözüm de bulamıyorlar. Seslerini duyurmak üzere toplanan bina sakinleri yetkililerden yardım bekliyor.

UCUZ VE KALİTESİZ BORULAR KULLANILMIŞ

Bina sakinlerinden Elifnur Argun, “Biz yaklaşık 1 buçuk senedir burada oturuyoruz. Daha yeni taşındık sayılır. Su tesisatında bir arıza var. Borular patlıyor. Sadece bizde değil diğer komşularımız da çok şikayetçi. İlk geldiğimizde tuvaletin oradaki fayansın oradan patladı. Alt kata su akmaya başladı. Orayı yaptırdık. Bir süre sonra yine aynı yerden patladı. Yine yaptırdık. Evin halini görüyorsunuz zaten. Sabah yine evi su bastı. Komşularla birlikte temizlemeye çalıştık. Mağduruz yani. Gelen tesisatçılar binanın yapımında kullanılan borularda sorun buluyor. Ucuz ve kalitesiz borular kullanıldığını söylüyorlar. Sorun karşısında da herhangi bir muhatap da bulamıyoruz” dedi.

SU BASACAK DİYE EVDEN GİDEMİYORUM

Binadaki dairesinde tek başına yaşayan Musa Böcek, “Yaklaşık 3 senedir burada oturuyorum. Sürekli su tesisatında sorun yaşıyoruz. Evleri su basıyor. O yüzden bir yere de gidemiyorum. İstanbul’da çocuklar var gidemiyorum. Hiç ummadığın yerden su akmaya başlıyor. Eşyaları korumaya çalışıyorum. Su akan yerlere tepsi koyuyorum. Elimden geldiği kadar uğraşıyorum. Başka yapabileceğim bir şey yok. Biz de şikayetçiyiz. Böyle tesisat olmaz. Su tazyik yapmasın boruyu patlatmasın diye vanayı yarım açıyorum” dedi.

DUVARLAR ÇATLADI, SAĞLIĞIMIZ RİSK ALTINDA

Binadaki dairede kiracı olarak oturan Aysel Özkul, “Ben 2 senedir burada oturuyorum. Sürekli su bastı, duvarlar su çekti. Bu evde benim 2 tane çocuğum yaşıyor. Duvarlar ıslanıyor, evde rutubet oluyor. Bu nedenle çocuklarım hasta oluyor, eşyalarımız zarar görüyor. Kendi sağlığımız risk altında. Arka odadaki tavanlarda çatlaklar oluştu. Her an çökmeye hazırlanıyor gibi duruyor. Ev benim evim değil ama evi alan kişilere ev sahiplerine de günah. Bu eve bir ton para verildi. Ev kolay kolay alınmıyor” dedi.

BÜYÜK BİR MAĞDURİYET VAR ORTADA

Daire sahiplerinden Uğur Gökçe, “Genel bir mağduriyetimiz var. Bütün dairelere uğradınız, kendiniz de gördünüz. Burası 7 yıllık bir bina. 6 daireden oluşuyor. Hemen hemen otuzuncu ya da kırkıncı defa böyle bir sıkıntı yaşıyoruz. Sürekli yaşadığımız bir sıkıntı. Dairelerimizin hepsinde su patlakları oluyor, evlerimizi su basıyor. Dualarımız kabarıyor. Süpürgeliklerimiz yerinden çıkıyor. Sıvalarımız dökülüyor. İnsanların çocukları var, çocuklarımız nemden rutubetten zarar görüyor. Musa amcamız var, tek başına yaşıyor. Yaşlı, kendi halinde idare etmeye çalışıyor süreci. Büyük bir mağduriyet var ortada. Biz de şahsen evimizi kaç kere yaptırdık. Seramiklerini kırdırdık, duvarlarını tekrar boyattık ama sonu gelmiyor. Yani artık sıkıldık. Artık gerçekten büyük bir boyuta ulaştı bu mağduriyet” dedi.

BİNADA SU BASMAYAN YER YOK

Gökçe, “Müteahhit firmayı arıyoruz onlara ulaşıyoruz durumu anlatıyoruz. ‘Bizden sorumluluk çıktı’ diyorlar. Tesisatı yapan mühendislik firmasını yönlendiriyorlar. Mühendislik firması bizim 2 yıl garantimiz var diyor. İSU’ya yönlendiriyorlar. Onları da konuya hakim olamıyorlar. Olan bize oluyor, ortada biz kalıyoruz. Yani yazık günah insanların dişinden tırnağından ayırıp para biriktirip aldıkları bir ev. Burada huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşamak istiyorlar ama herkese zehir oldu burada evleri. İnsanların evinde huzuru kalmadı, keyfi kaçtı. Bu insanın başına geldiği zaman anlaşılıyor gerçekten. Betonun da en büyük düşmanı sudur. Şu anda ondan da korkuyoruz. Yani her tarafını gördünüz. Su basmayan yer yok. Beton ne durumda, içerideki demirler ne durumda hiçbir muhatap bulamıyoruz” dedi.

MAĞDURUZ, YETKİLİLERDEN YARDIM BEKLİYORUZ

Binanın temiz su hattındaki borularda sorun olduğunu belirten Gökçe, “Sorun bu borularda. Borular güneşte kalmış. Yeteri kadar ısıl işlem uygulanmamış. Bütün tesisat bu borulardan yapılmış. Bütün sorun bu borular nedeniyle oluyor. Yetkililere bunu ilettiğimiz zaman bu çözümsüz kalan bir şey. Dolayısıyla genel olarak dediğimiz gibi müteahhit firmaya ulaşıyoruz müteahhit ilgilenmiyor mühendislik firmasına yönlendiriyor. Mühendislik firması olayı üzerine almıyor. Sorun yine bize kalıyor. Masraf etmemiz gerekiyor. Tamam masraf edelim, ettiğimiz masrafın sonucunda iş düzelecek olsa edelim ama yapıyoruz. Bir ay sonra bir daha aynı sorunu yaşıyoruz. Bir daha aynı şey oluyor. Artık ne yapacağımızı bilemez olduk. Mağduruz, yardımcı olabilecek birileri varsa yardımlarını bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Kaynak: Irmak Gölnar
Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız