Kuraklığa karşı neler yapılmalı? Özge Can Ataş tek tek anlattı
Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Arş. Gör. Dr. Özge Can Ataş, kuraklık periyodunun 8 ila 10 yıla düştüğü ülkemizde, kuraklığa karşı alınması gereken önlemlere değindi.

ÖZEL HABER: MELİH CAN ŞENOL
Akademik Bakış adlı röportaj serimizin konuğu olan Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Arş. Gör. Dr. Özge Can Ataş, kuraklık tehdidine karşı alınabilecek önlemlere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Ataş, sürdürülebilir su yönetimi üst başlığı altında, toplumsal ve bireysel olarak neler yapılabileceğine değindi.
“SU POTANSİYELİMİZİ ÇOK İYİ BELİRLEMEMİZ GEREKİYOR”
Kuraklık tehdidine karşı öncelikle su potansiyelimizi belirmemiz gerektiğini dile getiren Ataş, “Temelde kuraklığa sebep olan şeyin su eksikliği olduğunu biliyoruz. O halde öncelikle mevcut su potansiyelimizi çok iyi belirlememiz gerekiyor. Daha sonra bu su potansiyelini en etkin ve verimli şekilde nasıl kullanacağımıza karar vermemiz gerekiyor. Bunu da yapabilmek için sürdürülebilir su yönetimine ve uygulanabilir su politikalarına ihtiyacımız var” dedi.
KAYNAKLARIN VERİLMİ KULLANIMI
Mevcut su potansiyelinin; nereye ve ne kadar kullanılacağının doğru bir şekilde planlanması gerektiğini vurgulayan Ataş, “Bizim baraj gibi göl gibi yüzey sularımız ve bir de yeraltı sularımız var. Bu su kütlelerinin kadar potansiyele sahip olduğunu biliyoruz. O halde bu kaynakların ne kadarını içme suyu ne kadarını tarımsal sulamada ve ne kadarını sanayide kullanacağımızın hesabını yapacağız ve kaynaklarımızı etkin ve verimli bir şekilde kullanmaya çalışacağız” ifadelerinde bulundu.
“NE KADAR SU ÇEKİLDİĞİ BİLİNEMİYOR”
Verimli su kullanımı konusunda çocuklardan başlayarak toplum olarak bilinçlenmemiz gerektiğini belirten Ataş, “Yeraltı suyunun kontrolsüz kullanımını önlememiz gerekiyor. Özellikle tarım yapılan bölgelerde yüzey suyunun olmadığı veya yetersiz kaldığı durumlarda doğal olarak su ihtiyacının giderilmesi amacıyla su kuyuları açılıyor. Fakat bu kuyuların çoğu denetlenmediği için ne kadar su çekildiği de bilinemiyor. Buna ek olarak vahşi sulamadan, basınçlı su sistemlerine ve damla sulama sistemlerine geçmek önem arz ediyor. Ayrıca çocuklarımızdan başlayarak toplum olarak etkin su kullanımı konusunda bilinçlenmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
“YAĞIŞLARIN YÜZDE 65’İ BUHARLAŞIYOR”
Buharlaşmanın, su kaynakları üzerinde yarattığı strese değinen Ataş, “Türkiye’de yağışların yüzde 65’i buharlaşıyor. Biz yağışın kabaca yüzde 35’ine sahip olabiliyoruz. Bu yüzde 35’in bir kısmı dereler, göller ve denizlere doğru yüzeysel akışa geçerken bir kısmı da yeraltına süzülüyor. Bu durumda bir de yağış azaldığı zaman zaten yüzde 65’i buharlaşan su daha da azalıyor ve kaynaklar yeteri kadar beslenemiyor. Bu sebeple buharlaşmayı önleyen tedbirler alınabilir. Özellikle kurak bölgelerde buharlaşmanın önüne geçmek amacıyla baraj ve göl gibi yüzeysuyu kütlelerinde gölge topları kullanılıyor” dedi.
YERALTI BARAJLARI
Kuraklık önlemleri kapsamında son dönemlerde yeraltı barajlarının gündeme geldiğini dile getiren Ataş, “Bunlara ek olarak son dönemlerde gündemde olan yeraltı barajları var. DSİ yeraltı barajları oluşturmaya başladı. 150’ye yakın yeraltı su barajının yapımı devam ediyor. Yeraltı barajı, yeraltısuyu akımına karşı bir perde oluşturmak suretiyle suyun akifer içinde depolandığı mühendislik yapılarıdır. Burada amaç yağışlı dönemde suyun yeraltında depolanarak, kurak dönemde veya ihtiyaç duyulması halinde kullanılmasıdır. Yeraltı barajları tarımsal sulamada ve suyun kalitesine bağlı olarak içme suyu olarak da kullanılabiliyor. Şu anda Kocaeli’de yeraltı barajı yok. Fakat ihtiyaç olması halinde yapılabilir” şeklinde ifadelerde bulundu.
Değerli NoktaGazetesi.com.tr okurları,
NoktaGazetesi.com.tr ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da NoktaGazetesi.com.tr sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar NoktaGazetesi.com.tr yorum alanında paylaşılamaz.
NoktaGazetesi.com.tr yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, NoktaGazetesi.com.tr bu sorumluluğu üstlenmez.
NoktaGazetesi.com.tr'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.