Kadınlara renk katan Yeşim Daşdemir’in hikayesi: Sıfırdan başladım

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, sadece kadınların toplumsal, ekonomik ve politik alanlardaki eşitlik mücadelesine dikkat çekmekle kalmıyor; aynı zamanda kadınların içindeki gücü, azmi ve dayanıklılığı kutluyor. Bu anlamlı günde Nokta Medya olarak hazırladığımız ‘41 Kadın 41 Başarı Hikayesi’nde Yeşim Makeup Studio'nun sahibi Yeşim Daşdemir’i ağırladık. Her bir adımında sabır, özveri ve sevgisini işine yansıtan Yeşim Daşdemir, kadın olmanın ne demek olduğunu ve kadın girişimciliğinin getirdiği zorlukları ve ödülleri samimiyetle anlattı.

DÜŞÜŞÜN ARDINDAN YENİDEN AYAĞA KALKMAK

Kocaeli’deki küçük bir stüdyodan, kadınların kendilerini yeniden keşfettiği bir mekana uzanan yolculuğu, tüm zorlukları ve başarılarıyla iç içe geçmiş bir hikaye Daşdemir’in hikayesi… Bu yolculukta hayatta en önemli desteğin aile ve azim olduğunun altını çizen Yeşim Daşdemir, her kadının içindeki gücü keşfetmesi gerektiğini vurguluyor. Onun başarı hikayesi, sadece iş dünyasında değil, aynı zamanda hayatta her zaman pes etmemenin, her düşüşün ardından yeniden ayağa kalkmanın da bir sembolü.

GÜCÜ VE DİRENCİ ANLATIYOR

Yeşim Daşdemir, kadın olmanın tanımının üç kelimeyle yapılmasının imkansız olduğunu, çünkü kadınların içindeki gücün ve özverinin tarif edilemeyecek kadar geniş ve derin olduğunu belirtiyor. Kadınlar, sadece başarmakla kalmaz, çevrelerine de güç ve umut aşılarlar. Ve Yeşim Daşdemir’in hikayesi, işte tam da bu gücü ve direnci anlatıyor.

İçinde bulunduğunuz sektör içerisinde bir kadın işveren olmak, kadın girişimci olmak nasıl bir duygu? Nasıl ödülleri ve zorlukları var?

Yeşim Daşdemir: Çok güzel ödülü var, geri dönüşü var. Bir kadını aynaya baktığı zaman mutlu edebilmek çok güzel bir şey. Çünkü o değişime bizim bütün kadınlarımızın ihtiyacı oluyor. Kötü yanı da, biz kadınları mutlu etmek çok geniş bir olay. Ne istediğini bilip onu uyguladığınız zaman başka bir taraftan sorun buluyoruz kendimize, onu eşitlemek biraz sabır işi. Ama özünde mesleğimiz ve kadınlarla olmak çok güzel.

Peki aile hayatı ile birlikte bu kariyeri sürdürmek sizin için zor mu? Bu kolay başarılır bir şey mi?

Yeşim Daşdemir: Bu yol çok uzun bir yol. Çok meşakkatli bir yol ama bir o kadar da eğlenceli. Eğer sabır gösterdiğiniz, odaklandığınız hayata ailenizi de katıyorsanız en büyük destekçiniz en başta aileniz oluyor. Her merdiveni çıkışınıza şahit olduklarında en büyük destekçiniz tabii ki aileniz oluyor. Mesela ben bu stüdyoya girmeden önce babamın sesini duydum. Aile bir temelin kuruluşu.

“KADIN 3 KELİME İLE TANIMLANAMAZ”

Peki kadın olmayı 3 kelime ile tanımlamak gerekirse, siz hangi 3 kelimeyi seçerdiniz?

Yeşim Daşdemir: Anne, üretkenlik, güç. O kadar geniş bir yelpaze ki, tek nokta ile sonlandıramayız. ‘Kadın’ diyorsak 3 nokta o kadar uzun ki. Sabır bunun içinde, kuvvet bunun içinde, özveri bunun içinde. Hep üretmek zorundasın. Ve bunun temeli galiba iç güdüsel olarak anne. Çocuğuna annesin, ailene annesin, kardeşine annesin yeri geliyor hayatına aldığın hayat arkadaşına annesin. Bu yüzden kadın 3 kelime ile tanımlanamaz.

Kadın ve emek deyince aklınıza ne geliyor?

Yeşim Daşdemir: Çok uzun ve zorlu bir yol. Ama o yolun her aşamasında alacağınız güç, sabır, başarı bunların hepsini tamamlıyorsunuz. Emek vermeden de hiçbir şey olmaz. Her emeğin karşılığının alınmadığı bir ülkede yaşıyoruz maalesef. Şöyle düşünelim, toprağı bile sulamadan yeşermez ya, kadın da böyledir. Çok vericidir ama bir damla suyla da kocaman bir orman yapabilir.

Peki kadınlar kendilerine emek harcıyor mu? Kendilerine zaman harcıyorlar mı?

Yeşim Daşdemir: Kendimiz mutsuz hissettiğimiz zaman kaçtığımız tek nokta, güzelleşmek adına gittiğimiz kuaför salonu olabilir, klinikler olabilir ve bizim gibi güzellik merkezleri olabilir. Orada kadınlar odaya girdiği zaman, psikolog odası gibi hem derdini anlatıyor hem çok güzel motive oluyor, yenileniyor. Bazen bir kahve ile bazen bir işlemle. Bizim alan, kendini mutlu etmek isteyenlerin bir iki saat kaçtığı noktadır. Yine o sorunlar seni buluyor, yine hayat devam ediyor tabi ki ama orası bir dinlenme noktası. Aslında bir kahvede kaçış noktası ama paylaşmak deriz ya, paylaştığında sanki biraz azalıyor gibi oluyor. Buraya kadınlar geldiğinde hem kendine yatırım yapıyor, hem güzelleşiyor hem içini döküyor. Küçük bir mola.

İLK BAŞARI VE MOTİVASYON

Başardım dediğiniz ilk hikayeniz, ya da unutamadığınız bir başarı hikayeniz var mı?

Yeşim Daşdemir: Çok genç yaşta iş kadını oldum. Gerçekten çok küçük yaşta oldum. İlk dükkanımı açmaya karar verdiğim geceyi hiç unutmuyorum. Acaba yapabilir miyim, yapamaz mıyım? Böyle kendimle savaştığım o noktada bir anda neden olmasın dedim. O emek o kadar korku. Yani hem emek veriyorsunuz ama bir taraftan da aşırı derecede korkularınız var. Çünkü kadın olmak ve iş dünyasında olmak bir o kadar da zor bir şey. Ama hiçbir zaman imkansız değil. O yüzden ilk müşterimi aldığımda evet dedim ‘zor ama oldu’ yani korktuğumuz her şeyin üstüne gittikçe daha da güzel sonuçlar alıyoruz. Daha da zorlanıyoruz belki de ama muhakkak meyvesini de yiyoruz.

Başarı ve motivasyon her zaman bir arada olması gereken iki kavram. Bazen motivasyonumuzun düştüğü zamanlar oluyor, o anları siz de yaşıyorsunuzdur. Kendinizi nasıl ayağa kaldırıyorsunuz?

Yeşim Daşdemir: Bu işe neden başladığımı kendime hatırlatıyorum. Niçin başlamıştın? Her bitiş, yeni bir başlangıç. Kendime, ya bir gün ya birkaç saat bir mola veriyorum. Çünkü her bitiş yeni bir başlangıçtır bu gerçek bir şey. O merdivenleri çıktığımızda yeri gelecek birkaç basamakta inmemiz gerekecek. Bir nereden geldiğimiz görelim, bu da çok güzel bir şey. Tekrar güçlenmek için düşmekte lazım. O ilk müşteriden sonra tamam dedim bu oldu. Çok düştüğümüz de oldu. Ticaret ile uğraştığınız zaman ve kadın olduğunuz zaman özellikle çok fazla düşüş, eleştiri. Her şeyle karşılaşıyorsunuz. Ama pes etmemek lazım. Ne istediğini hiçbir zaman unutmamak lazım. Ben ne istiyordum, nasıl geldim? Mesela benim hayat hikayem bu yönden çok güzeldir benim nazarımda. Sıfırdan başlamak diye bir kavram var ya, ben gerçekten sıfırdan başladım. Küçücük bir odayla başlayıp şu an 155 metrekarelik bir yerdeyim. O merdivenleri tek tek çıkmak istedim hep. Ama bu iş konusunda ya da hayatımın bütün alanında böyle. Hiç iki üç basamak çıkmak istemedim, hep tek tek çıkayım ki onun tatlılığını da alayım, heyecanını da alayım. O daha iyi oluyor. İnişin seni korkutmuyor. Bakıyorsun bu iniş zaten vardı başında ama çıktığında zevkini daha güzel alıyorsun. Bu yüzden ben kadınlarımıza hep diyorum, düşebilirsiniz, tökezleyebilirsiniz. Biz kadınız, kendi gücümüzü görmediğimiz zaman kimse bizim gücümüzü göremez.

Kendini güçsüz hisseden ama yeniden hayata başlamak isteyen bir kadına ne söylemek isterdiniz?

Yeşim Daşdemir: Sakın kendin olmaktan vazgeçme. Hep kendinden emin, düşüşlerinin de çok güzel, yükselişlerinin de çok güzel olduğunu sakın unutma.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mesajınız nedir?

Yeşim Daşdemir: Öncelikle bütün kadınların yaşamı zaten zor. Bunu hep söyledik. Pes etmeyin. Yapabileceğinize siz inanın ki o zaman siz yapabilin. Hiç kimseye kendinizi kanıtlamaya kalkmayın. Biz kadınlar çok zoruz evet çünkü kadınız. Başarmak bizim iliklerimizdeki kan. O yüzden iyisi ya da kötüsü yok, kadın olmak güçlü olmaktır. Bu yoldan hiçbir zaman vazgeçmeyin.