Birlikte kahvaltıda İSRAF’ı bitirelim
Bu haftaki yazımı size bazı istatistiki veriler ile başlamanın isabetli olacağı kanaatindeyim. Çünkü bu rakamlar bize daha gerçekçi yol haritamızı tarif edecektir.
Dünya nüfusu nereye gidiyor?
2000 Yılı à 6 162 000 000
2024 Yılı à 8 142 000 000
Yaklaşık 8 milyar insanın yaşam sürdüğü evrende
Doğum hızı 4,3 bebek/saniye, Ölüm hızı ise 1,7 insan/saniye. Bu durumda dünya nüfusu her yıl yaklaşık olarak 2,5 kat hızla büyüyor.
Gıdanın israfa dönüşüm verileri ise şöyle;
2022 yılında küresel olarak en fazla gıda israfına neden olan üç ülke yani hane halkları tarafından üretilen gıda israfı Çin (108 milyon tonun üzerinde), Hindistan (78 milyon tonun üzerinde) ve Pakistan (30 milyon tonun üzerinde) oldu. Amerika Birleşik Devletleri ve Brezilya da küresel ilk 10'da yer alıyor. Sıralamanın tamamına aşağıdaki gibi.
- ÇİN 108 667 369 TON
- HİNDİSTAN 78 192 338 TON
- PAKİSTAN 30 754 726 TON
- NİJERYA 30 754 726 TON
- AMERİKA 24 716 539 TON
- BREZİLYA 20 289 630 TON
- MISIR 18 085 437 TON
- ENDONEZYA 14 728 364 TON
- BANGLADESH 14 101 956 TON
- MEKSİKA 13 368 447 TON
Avrupa Birliği'nde (AB) ise, her yıl 59 milyon ton gıdanın israf edildiği tahmin ediliyor. Bu israfın yaklaşık %54'ü evlerde ailelerden kaynaklanıyor. Bu, her Avrupalının her yıl yaklaşık 132 kg gıda atığı ürettiği anlamına geliyor; bu miktarın 72 kg'ı evde israf ediliyor.
- ALMANYA 6 288 851 TON
- İTALYA 5 904 668 TON
- FRANSA 3 944 000 TON
- POLONYA 2 528 473 TON
- İSPANYA 1 434 726 TON
- POTEKİZ 1 284 025 TON
- YUNANİSTAN 914 011 TON
- HOLLANDA 847 062 TON
- BELÇİKA 750 886 TON
- ÇEKYA CUMHURİYETİ 652 455 TON
Bu durum ilkemizde nasıl?
Türkiye’de yılda 23 000 000 TON gıda israf ediliyor. 4 900 000 Adet ekmek çöpe atılıyor. Bu sonuçlara göre yılda 102 KG/ KİŞİ gıda çöpe atılıyor.
Şimdi soruyorum; gıdaya erişimin bu kadar güç ve pahalı olduğu dünyada çöpe atmak neden? Paylaşılamaz mı? Daha az tüketerek veya israfı kontrol altına alıp geleceğimize katkı sağlayamaz mıyız? Çocuklarımıza daha iyi bir gelecek bırakmak mümkün mü?
Ben yine uzmanlık alanım olan kahvaltıdan söz etmek istiyorum. Çünkü ben bu alanda yapabileceklerime inandım ve israfı bitirmek üzere yola çıktım. Büyük ölçüde de bitirmiş olmaya şahitlik ediyor ve hassasiyetle takip ediyorum.
İnsanlık kahvaltı ile ilgili serpme kahvaltı veya paket kahvaltı, self-servis kahvaltı, standart kahvaltı tabağı gibi geleneksel sunum şekillerini tercih etmiş, tüketiciyi birçok farklı sunum teknikleri ile buluşturmuştur. Belki de kahvaltıya ne kadar önem verdiğimizin açık göstergesidir bu sunum çeşitliliği. Serpme kahvaltı diye tabir edilen sunum şekli ilk bakışta çok cazip ve kulağa hoş geliyor olabilir. Gelin biraz yakından analiz edelim. Bir mekâna gittiniz. Ortam çok kaliteli, çok keyifli ve gerçekten de içinizi açan bir atmosfer ile karşı karşıyasınız. Size yardımcı olmak adına gelen görevliye kahvaltı sipariş etmek istiyorsunuz fakat alışkanlıklardan yola çıkarak size kulağa hoş gelen “biz serpme kahvaltı veriyoruz” önerisi ile karşılaştığınız zaman muhtemelen uzun bir geceden sonra boş olan karnınızın da sesini dinleyerek keyifle kabul ediyor, sipariş ediyorsunuz. İşte bu aşamadan sonra yaşanan olumlu ve olumsuzlukları şöyle bir inceleyelim. Kahvaltıyı veren kurum için her şey önceden hazırlanmış ve planlanmış olduğundan dolayı size gelecek olan ürünler paketlenmiş, tabaklara dökülmüş ve dolaplarda bekletilmiş ürünler olup; kurumun işini çok kolaylaştırmaktadır. Çünkü ön hazırlık yapılmış hazır ürünleri servis etmek çok daha pratik ve verimli olur. Hatta bir gece önce, bir gün önce veya bir hafta önce bile hazırlanmış olabilir. Fiyatlandırmak kolaydır ve çok yüksek karlar elde edilir. Biz tüketiciler açısından değerlendirme yaptığımız zaman ise; beklentimiz çok hızlı karşılanır, servis hızlı gerçekleşir ve kahvaltımızı bekleme sabrını göstermemeye çok ihtiyaç duymayız. Çünkü biz masada beklerken mutfakta eş zamanlı gerçekleştirilen servis ve anlık bir hazırlık çalışması yoktur. Paket olarak önceden hazırlanmış ürünler servis edilmektedir. Önceden hazırlanmış olan soğuk yiyecekler aç olan karnımızı doyururken bir taraftan seri olarak hazırlanan sıcak ürünler gelmeye başlar fakat bu zaman diliminde ciddi anlamda doymuşuzdur. Soğuk kahvaltılıklar sonrasında gelmeye başlayan sıcaklar ile yemeye devam ederek gereksiz bir şekilde midemizi doldurmayı sürdürürüz. Masamız çok zengin görünür ve çok çeşit ürün vardır. Fakat eminim ki 30 çeşit üründen an çok 4 ya da 5 tanesini severek yiyoruz belki de kalan 25 tanesine dokunmuyoruz veya sadece tadımlık alıyoruz. Masamızın zengin görünmesi karşılığında tadımlık aldığımız ürünlerin çöpe gitmesine neden oluyor, çöpe giden ürünlere para ödemiş oluyoruz. İSRAF.
Masamıza gelen ürünleri tüketme alışkanlığımız var ise, bu durumda da gereksiz kalori yüklemesi yaparak ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya kalıyoruz. Ben serpme kahvaltıyı sevmiyor, insanlık ve ülke ekonomisi adına doğru, etik bulmuyorum. Sevmediğim bir şeyi yemek istemiyor, gezegenimizde bu kadar insan açlık ile karşı karşıya yaşamını sürdürürken kişisel egolarımı tatmin etmek uğruna insanlığın yaşamına sunulabilecek nimetin çöpe gitmesini istemiyorum.
İsrafa HAYIR diyorum. Ben sevdiğim lezzeti yemek, taze gıda tüketmek, karnımı doyuracak kadar yemek ve yediğim kadar ödemek istiyorum. Yemediğim ürünün parasını ödemek istemiyorum.