Kriz ve pazarlama trendleri

Pazarlamacılar 2025'e iyimserlik ve korkunun karışımı bir gözle bakıyor. Özellikle ülkemizde. Ekonomi iyi sinyaller vermiyor ve siyasi krizin de neden olduğu piyasa sıkışıklığı yüzünden bütçeler büyük baskı altında.

Kriz dönemleri için bir Kriz Yönetim Planı’nız varsa, ne mutlu size. Bu trendleri ufak ufak Pazarlama planınıza enjekte ederek, Kriz Yönetim Planınızın daha iyi çalışmasını sağlayabilirsiniz. Elbette daha iyi koşullarda çalışmayı umut etmeyi sürdürerek…

İÇERİKLER, İÇERİKLERİMİZ...

Amatör içerikler her yerde ve markalar amatör çekimler için etiketlerle çağrı yapıyor. Apple'ın "Shot on iPhone” kampanyası örneğin. Kullanıcı tarafından oluşturulan görünümü kutlarken, parlak prodüksiyonlar artık çok 2019 gibi görünmeye başlıyor. Pandemi öncesi gibi yani.

Bir de patolojik bir narsisizm değil ama bir benmerkezcilik çöktü herkesin üzerine. Pazarlama için aslen bu bir fırsat. Sürekli dikkat çekme çığlıkları ve açıkça böbürlenmeler çağı. Bunu markanız için kucaklayın; çünkü en azından şu dönem için dünyanın hali bu.

Araştırmalar zenginlerin daha çok zenginleştiği bu dünyada, perakendecilerin yeni müşterilerden çok, daha derin ilişkiler kurdukları eski müşterileri ile daha çok çalışacaklarını söylüyor.

Böylece "VIP Deneyimleri" ve Süper Sadakat Programları sadece oteller ve havayolları için değil, herkes için önemli konular olmaya başlıyor.

TARAYICI ÇEREZLERİ

Dijital reklam harcamalarının büyük çoğunluğu artık çerez kullanmayan mobil uygulamalar ve akışlı TV gibi kanallarda yer almaya başladı. Google'ın kişilerin web takibine "opt-in" yapmasını önermesi, web'deki çerez odaklı reklamların yüzdesini %10'un altına düşürebilir.

PAZARLAMA HUNİSİ

Büyük markalar hala önemli, ancak endişe verici sayıda marka ivme kaybediyor. Çünkü müşterilerin markaya ulaşma yolları değişti. Satın alma yolculuğu Facebook'ta gezinirken, daha önce hiç duymadığınız bir markanın ısmarlama takım elbise reklamını görmeniz ve ödemeye geçmeniz ile artık 90 saniye kadar bir sürede bitebiliyor.

Alışveriş yapılabilen reklamlar minyatür bir huni gibidir ve daha fazla dikkat çekiyorlar. Bazı markalar farkındalığı ve dönüşümü birleştirip, TV reklamlarını ekran QR kodları ve Amazon verileri aracılığıyla doğrudan tekliflerine bağlıyor.

ÜRETKEN YAPAY ZEKÂ

Metin yazarları ve sanatçılar, art direktörler, yaratıcı insanlar, şimdi artık yaratıcı yapay zeka ile çalışıyor. Hedefleme ve kişiselleştirme bilgi gerektirir, bu nedenle kampanyalar giderek ne kadar çok bildiğinizle değil, ne kadar çok yaptığınızla tanımlanacak.

Ama -en azından şimdilik- insanlara ilham vermek, takım oyunu oynamak ve büyük anlaşmalar yapmak gibi klasik dışa dönük aktivitelerde iyi değil YAPAY ZEKA.

Bunun pazarlamayla ne ilgisi var? Sanırım ekibinizin en az yarısı bu tehdit altındaki kategoride. Empati kurun. Belki de bir oyunculuk kursu almalarını önerebilirsiniz, demeye cesaret edebilir miyim?

HER İŞ ARTIK ŞOV DÜNYASINDA

Artık B2B yazılım şirketleri bile potansiyel müşterilerin dikkatini çekmek için, oyun uygulamaları ve TikTok dans yarışmalarıyla rekabet etmek zorundalar.

Peki ne yapacağız?

Pazarlamacılar kazanmak için rıza ile toplanmış daha fazla birinci taraf verisine ihtiyaç duyacak. Bu hala geçerli.

Ama Tüketiciler değişti... Tüketicilere ulaşmak için pazarlamacılar, bölünmüş hayatlarımızın akışına kendi şartlarımızla dahil olmak zorundalar. Bu, influencer'lar ve veriye dayalı reklam hedeflemesi aracılığıyla kendilerini sosyal medya ve yayın akışlarımıza işlemeleri anlamına geliyor. Bu, alışveriş yapılabilen reklamlar, TV ekranlarındaki QR kodları veya sadece tek dokunuşla ödeme ya da direkt yöntemler kullanmak anlamına geliyor.

Ama bundan da önce, aklımıza ve tüketicinin aklına -B2B bile olsa işiniz- girmek için, markanız için kurnazca hazırlanmış, kısa, neşeli, çarpıcı yedi saniyelik video ve gif’ler ile çok sık reklam vuruşları yapmak zorunda olduğumuz anlamına geliyor.

“ Tek reklam bile, sayfalarca kendinizi anlatmanızdan daha çok şey anlatır” W. Rogers