Yaşayan bilir anlar
Sözün bittiği yerdeyiz dostlar..17 Ağustos 1999 depremini yaşayan binlerce insandan biri olarak inanın şu anda ne diyeceğimi ne yazacağımı bilmez durumdayım. Depremi yaşayan 10 ildeki vatandaşlarımız için öncelikle çok geçmiş olsun diyorum. Yakınlarını kaybeden tüm insanlara başsağlığı dileklerimi iletmek istiyorum.
Sözün bittiği yerdeyiz dostlar.. 17 Ağustos 1999 depremini yaşayan binlerce insandan biri olarak inanın şu anda ne diyeceğimi ne yazacağımı bilmez durumdayım. Depremi yaşayan 10 ildeki vatandaşlarımız için öncelikle çok geçmiş olsun diyorum. Yakınlarını kaybeden tüm insanlara başsağlığı dileklerimi iletmek istiyorum.
Aradan geçen saatlerin sonunda aldığımız haberlere göre hala ulaşılamayan iller, ilçeler, çok sayıda da köyler varmış. Herkes gibi televizyonların başında yapılan çalışmaları izliyor, enkazdan çıkacak canlar için dua ediyoruz.
Bazı öğrencilerimizin aileleriyle kurduğumuz irtibattan çıkardığım sonuç: Özellikle Antakya gibi Hatay gibi illerimizde, bu illere bağlı ilçe ve köylerde vatandaşlarımıza hala yardımların yeterince ulaşmadığı... Diğer illerimizde de durum maalesef aynı.. Hava şartlarının olumsuzlukları , yolların depremden hasar görmesi gibi olumsuz koşulların bir arada olduğu göz önünde bulundurulduğunda görevli arkadaşlarımızın işinin ne kadar zor olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Tüm isteğimiz bir an evvel bütün illerimizdeki vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının giderilmesi ,onların emniyete alınmasıdır.
Malum deprem ülkesinde yaşıyoruz... Başımızdan geçen bunca felakete rağmen hala ders almadığımız ortada.. Hadi özel şirketlerin yaptığı evler ,binalar çürük, demirden betondan çaldılar insan hayatını düşünmediler. Peki Kamuya ait binaların yıkılmasına ne demeli?? Hastanenin ,okulların yıkılmasına nasıl normalmiş gibi bakalım? Kamu ihalelerini alan firmalar hiç mi kontrol edilmedi? Kamu denetçileri mevcut eksiklikleri hiç mi görmedi uyarmadı?? Deprem uzmanlarının daima dile getirdiği gerçek; İnsanları öldüren Deprem değil binalardır. Biz insanlar maalesef her seferinde kendi sonumuzu ellerimizle hazırlıyoruz.
Evet Millet olarak kayıplarımız çok ,acımız büyük.. Evvel Allah bu felaketin de üstesinden geliriz. Ancak yıllardır üst üste yaşadıklarımız artık bize ders olmalı.. Biliyorum hiç kolay olmayacak ama Devlet olarak, Millet olarak yaralarımızı sarıp ,bir an evvel çürük binalarımızın tespiti yapılıp ,derhal çalışmalara başlamalıyız. Deprem gerçeğini birkaç gün sonra unutup hayatımıza kaldığımız yerden devam edemeyiz .İşte tam da bu noktada iktidarı ,muhalefeti ortak akılla davranmalı , toplumu kucaklayıcı bir tavır sergilemelidir.
Ayrıca Kocaeli’de deprem bölgesi için çalışmalara katılan, maddi manevi destek olan tüm kurum , kuruluş ve Sivil Toplum Örgütlerinin her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Allah hepinizden razı olsun…