Facebook ve Netflix'ten şoke eden itiraf: Özel mesajlarınız paylaşıldı! Hem de senelerce…

Teknoloji dünyasının iki devi, Facebook ve Netflix, kullanıcıların özel mesajlarının paylaşılması konusunda ciddi suçlamalarla karşı karşıya.

Yeni ortaya çıkan mahkeme belgeleri, bu iki şirketin on yıllık gizli bir anlaşma yaparak kullanıcı verilerini paylaştığını iddia ediyor. Bu durum, dijital gizlilik ve veri koruma konularında büyük endişelere yol açtı.

GİZLİ ANLAŞMANIN DETAYLARI

Mahkemeye sunulan belgeler, Facebook’un ana şirketi Meta’nın, Netflix’e kullanıcıların özel mesajlarına erişim izni verdiğini gösteriyor. Bu anlaşmanın, Netflix’in daha kişiselleştirilmiş içerikler sunmasına yardımcı olmak için yapıldığı düşünülüyor. Ancak bu durum, kullanıcıların gizlilik haklarının ihlal edilip edilmediği sorusunu da beraberinde getiriyor.

Meta ve Netflix arasındaki bu anlaşma, kullanıcı verilerinin kontrolü konusunda daha geniş bir mücadelenin parçası gibi görünüyor. Reed Hastings’in hem Netflix’in kurucu ortağı olması hem de Facebook yönetim kurulunda yer alması, bu karmaşık ilişkinin merkezinde bulunuyor. Avukatlar, Hastings’in yönetim kuruluna katılmasından kısa bir süre sonra, Netflix’in Facebook kullanıcılarının özel mesajlarına erişimine izin veren bir anlaşmanın imzalandığını öne sürüyor.

MAHKEMEDE ORTAYA ÇIKAN İDDİALAR

ABD vatandaşı olan Maximilian Klein ve Sarah Grabert tarafından açılan toplu dava, Netflix ve Facebook’un “özel bir ilişkiye sahip olduğunu” ve sosyal medya platformunun yayın sitesine kullanıcı verilerine “ısmarlama erişim” sağladığını iddia ediyor. Bu iddialar, kullanıcıların kişisel verilerinin nasıl kullanıldığı ve korunduğu konusunda ciddi soru işaretleri yaratıyor.

Bu skandal, kullanıcıların kişisel verilerinin korunması ve gizlilik haklarının önemini bir kez daha gündeme getiriyor. Mahkeme sürecinin sonucu, teknoloji şirketlerinin veri paylaşımı politikaları üzerinde önemli etkiler yaratabilir. Kullanıcılar, kendi verilerinin nasıl kullanıldığını ve kimlerle paylaşıldığını bilmek istiyor. Bu olay, teknoloji şirketlerinin kullanıcı verilerini nasıl yönettiği konusunda daha fazla şeffaflık talep edilmesine yol açabilir.

Facebook ve Netflix arasındaki bu anlaşma, dijital çağda veri gizliliği ve kullanıcı haklarının korunması konusunda önemli bir dönüm noktası olabilir.