Esra Erol'da skandal olay: "3 harflilerle evliyim" diyen kadın şimdi de milyoner olmak istiyor!

Türkiye’nin en çok izlenen programlarından biri olan Esra Erol’da, bu hafta da izleyicileri şaşkına çeviren bir olaya tanıklık etti.

Afyonkarahisar’dan katılan Gökhan Bulut’un, eşi Döndü Bulut’un ortadan kaybolması ve “üç harflilerle evliyim” iddiası, Türkiye’nin dikkatini çekti. 6 Mayıs’ta başlayan bu olaylar zinciri, canlı yayında yaşanan yüzleşmelerle yeni bir boyut kazandı.

MİLYONLUK BOŞANMA TALEBİ

Gökhan Bulut, eşi Döndü Hanım’ın 22 Nisan’da ansızın kaybolduğunu ve bu durumu Esra Erol’a bildirdiğini açıkladı. Esra Erol ve ekibinin çabaları sonucu bulunan Döndü Hanım, stüdyoda eşi ve kayınvalidesi ile karşılaştı. Döndü Hanım, geçmişte yaşadığı zorlukları ve eşinin ailesinin üzerindeki olumsuz etkilerini dile getirirken, Gökhan Bey barışma umudunu ifade etti. Ancak Döndü Hanım, boşanma ve ciddi bir tazminat talebinde bulunduğunu açıkladı.

Döndü Hanım’ın avukatı, müvekkili adına aylık 10 bin lira nafaka ve toplamda 2 milyon lira tazminat talep ettiklerini söyledi. Bu talep, Gökhan Bey’in ekonomik durumu düşünüldüğünde, kayınvalide Naciye Hanım tarafından da eleştirildi. “Simit satıyor, nasıl ödeyecek?” şeklindeki yorumuyla, Gökhan Bey’in maddi imkansızlıkları vurgulandı. İzleyicilerden gelen destek mesajları ise Döndü Hanım’a ve çocuklarına yönelikti.

OLAY SOSYAL MEDYANIN GÜNDEMİNDE

Bu olaylar, evlilik, aile ilişkileri ve medyanın bu tür kişisel dramları ele alış biçimi üzerine toplumda geniş çaplı tartışmaları da beraberinde getirdi. Döndü Hanım’ın talepleri ve Gökhan Bey’in durumu, evliliklerdeki ekonomik ve duygusal dengelerin ne kadar hassas olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle sosyal medyada, bu konu hakkında çok sayıda yorum ve destek mesajı paylaşıldı.

Döndü Hanım’ın yaşadıkları ve talepleri, toplumun bu tür olaylara nasıl tepki verdiğini ve desteklediğini gösteriyor. Gökhan Bey’in adalet arayışı ve Döndü Hanım’ın kararlı tavrı, evliliklerin sadece iki kişi arasında değil, aynı zamanda geniş bir toplumsal çerçevede ele alınması gerektiğini vurguluyor.