Çipli Rottweiler dehşeti!

4 Mart'ta yaşanan olayda 54 yaşındaki Gülderen Akkul hayatının en korku verici anlarından birini yaşadı. Sokak ortasında çipli olduğu öğrenilen Rottweiler cinsi köpeğin saldırısına uğradı. Köpeğinin saldırısının ardından vücudunun çoğu bölgesinden yaralandı. Olayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerinin müdahalelerinin ardından hastaneye kaldırılıp tedavi altına alınan Akkul taburcu edildi. Yaşadığı şoku anlatan mağdur kadın, “Ben elimin üzerindeki iki diş izini görüyorum sadece, beni ambulansa aldıklarında asıl yaraları görünce bayıldım, tansiyonum düşmüş, şekerim çıkmış. Sadece hastaneye çok ciddi bir vaka getiriyoruz, köpek saldırısı durumu ciddi denildiğini hatırlıyorum, gerisini hatırlamıyorum” ifadelerine yer vererek şikayetçi oldu.

“TASMALI OLDUĞU İÇİN KORKMADIM"

Akkul, “O anda köpeğin bana saldıracağını hiç düşünmedim, çok sessiz bir şekilde yanıma geldi. Benim de aynı ırk kendi köpeğim olduğu için çok korkmadım, zaten normalde de korkmam. Sokak köpeklerini besleyen, kedilerini besleyen insanlarız biz. Yanıma yaklaşınca şöyle bir yüzüne baktım baktı, bakıştık ve tebessüm ettim. Tasmalı olduğu için zaten hiç korkmadım. Birden hamle yaparak saldırdı ve montumu ısırdı. O esnada küçük çaplı korku yaşadım ama çokta önemsemedim, o anda bu kadar uzun süreceğini hiç düşünmedim. Sonra baktım bırakacak gibi değil yardım istedim, o esnada insanlar sadece bakmakla yetindiler gelip yardım etmediler maalesef. Ben kendi çabalarımla artık canımın yandığını hissedince sol elimle yumrukla kafasına vurdum ve vurunca bıraktı kolumu. Bıraktıktan sonra ben bileğimin aşağısında halsizlik hissettim ve ciddi bir şey olduğunu anladım. Kurtardım diye de seviniyorum derken birkaç saniye içinde arkamdan dolandı, sırtıma saldırdı. Sırtıma saldırınca beni şöyle bir daire şeklinde bir çizdirdi. Çok güçlü bir hayvan, beni yere attı. Kendim de bu köpek ırkından beslediğim için beni yere atınca o esnada ‘tamam artık, bu benim direk gırtlağıma ya da yüzüme saldıracak’ dedim. Çünkü kalkamıyorum yerden. Ayak ucunda bana bakıyor. Yalvarmaya başladım tabii insanlara avazım çıktığı kadar hiç kıpırdamadan çünkü kıpırdamamı bekliyor. Yalvarıyorum, öldürecek beni, kurtarın diye bağırmaya başladım. Etrafta insanlar var ama hiç kimse gelmiyor. Sadece bir kişinin dediğini hatırlıyorum ‘vuracağım ama bana dönecek saldıracak’ dediğini duydum. Ben umudumu kaybettim artık, çünkü adım adım öyle sinsi ilerliyor ki bana doğru. Oradaki bir çocuk kadını öldürmeye yürüyor diyerek elindeki sopa ile köpeğe vurdu ve etkisiz hale getirdi. O çocuğu Allah yolladı bana, ona can borcum var. Ben o esnada süründüm ve köpeğin benden uzaklaşmasını fırsat bildim. Sürünerek bir apartman kapısından içeriye kendimi attım dedim ki ben ölüyorum herhalde. Çünkü baktım burnumdan da kan gelmeye başladı. Şeker hastasıyım, ama bilincimi kaybetmemeye çalışıyorum. Ellerim, ayaklarım karıncalaşınca dedim kan kaybediyorum herhalde. Ambulans çağırın diye yalvardım ve kızıma haber verin dedim çevredekilere” dedi.

“BENİM İÇİN DURUMU CİDDİ DENİLDİĞİNİ HATIRLIYORUM"

Vücudunun çoğu yerinden yara alan mağdur kadın, “Ben elimin üzerindeki iki diş izini görüyorum sadece, beni ambulansa aldıklarında asıl yaraları görünce bayıldım, tansiyonum düşmüş, şekerim çıkmış. Sadece hastaneye çok ciddi bir vaka getiriyoruz, köpek saldırısı durumu ciddi denildiğini hatırlıyorum, gerisini hatırlamıyorum. Tendonlarıma kadar inmiş bütün o kısmı parçalamış, tabi sırtımdaki izi de görünce acaba akciğere de zarar verdi mi diye akciğer filmleri çekildi ama çok şükür oraya kadar inmemiş. Sahipli köpek olduğu için şikayetçiyim dedim ve polis geldi yanıma. Emniyet güçlerimiz sağ olsun hemen saldırının olduğu bölgede arama yapmışlar ve köpeği bularak resimlerini bana attılar. Ardından konu belediyeye haber verilmiş, köpek etkisiz hale getirilerek barınağa götürülmüş. Ve daha sonrasında duyduğuma göre benden önce de birkaç kişiye saldırmış. Hastanedeki tedavinin ardından tetanos, kuduz aşılarım vurulduktan sonra gözlem altında tutuldum. Hastanedeki işlemlerimin ardından karakola giderek ifademi verdim, şikayetçi olduğumu söyledim. Bu arada köpeğin çipli bir köpek olduğunu öğrendiler. Çip numarasını buldular ama sahibinin adı yok. Çok enteresan geldi bana bu durum. Onun için ben bu işin peşini bırakmak istemiyorum” dedi.

“ÇİPLİ BİR KÖPEĞİN NASIL SAHİBİ OLMAZ"

Akkul, “Aynı ırk köpek bende de var ama ben köpeğimi hiç dışarıya çıkarmıyorum. Biz kadınız, bizim ona gücümüz yetmez. Evimin önüne demir kapı yaptırdım, ayrıca kulübesi var, su ve elektrik saati için görevliler bahçeye geldiğinde ben hemen önlemimi alıyorum. Bu ırkların ne olursa olsun, sahibi olmadan, ağızlık takılmadan, asla ve asla sokakta gezdirilmemesi gerektiğini ben çok iyi biliyorum. Öğle saatleriydi benim yerime bir çocuğa da saldırabilirdi. Ben iki gündür evdeyim, anca bugün kafamı toparlayabildim. Emniyetten henüz bir haber yok biz de kendi çapımızca veterinerlere soruyoruz, bilgi ediniyoruz. Çipli bir köpeğin nasıl sahibi görünmez. Onlar da böyle bir şeyin mümkün olmadığını söylüyorlar. Onun için ben bu işin detayıyla araştırılmasını istiyorum” şeklinde konuştu.

“ÇOCUKLARIMIZA ZARAR GELSİN İSTEMİYORUM"

Akkul, “Ben kendi köpeğimi evlat gibi görüyorum ve bu olaydan sonra ona bakış açım asla değişmedi. Çünkü onu ben sevgiyle büyüttüm. Yani bu olayın ardından hayvanlara karşı sevgimde herhangi bir azalma olmadı. Bu tür vakaların artık yaşanmasını istemiyorum. Onlar bizim canlı varlıklarımız, bize emanet onlar ama çocuklarımıza da zarar gelsin istemiyorum. Onun için yetkililerin, bu konuda biraz daha hassas olmalarını ve lütfen bu köpeğin sahibinin bulunmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.