Şakir Akçer’den toplu sözleşme tepkisi: Talep ettiğimiz ve hak ettiğimiz şekilde sonuçlanmadı
Toplu sözleşme sürecinin tamamlanmasının ardından açıklama yapan Türk Harb-İş Sendikası Kocaeli Şubesi Başkanı Şakir Akçer, “Uzun süredir büyük bir sabır ve mücadele ile beklediğimiz iş sözleşmesi, maalesef talep ettiğimiz ve hak ettiğimiz şekilde sonuçlanmamıştır” dedi.
Türk Harb-İş Sendikası Kocaeli Şubesi Başkanı Şakir Akçer, toplu sözleşme süreci ile ilgili açıklama yaptı. Sözleşme sürecinin 1 Mart 2025 tarihinde resmen başladığını, 16 Eylül 2025 tarihinde genel merkez tarafından imza altına alındığını belirten Başkan Akçer, şube olarak hazırlıklara Aralık 2023 tarihinden itibaren, alanlarda ve yollarda tüm emekçilerle birlikte başladıklarını vurguladı. Akçer, “Bu tarihten itibaren 16 Eylül 2025’e kadar bölgemizde ve Ankara’da pek çok faaliyette bulunduk” dedi.
“KAMU ÇERÇEVE PROTOKOLÜ BEKLENTİLERİ KARŞILAMADI”
Akçer, toplu sözleşme görüşmelerinde Kamu Çerçeve Protokolü’nün belirleyici olduğunu, ancak bu protokolde ortaya konulan rakamların savunma sanayi işçilerinin hak ettiği seviyeden uzak olduğunu söyledi. Akçer, “Milli Savunma çalışanları emekçi kardeşlerimiz için yıllardır dile getirdiğimiz sorunlar ve beklentilerimiz, bu protokolün gölgesinde kalarak yine tam olarak karşılanmadı. Gelinen noktada alınan 8 maddenin işçilerimizin emeğini yeterince yansıtmadığını açıkça belirtmek durumundayız” dedi.
YÜKSEK HAKEM TEHDİDİ
Türk Harb-İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Şakir Akçer, toplu sözleşme sürecinde TÜHİS’in savunma sanayi işçilerinin yaptığı işin önemini ve ülke savunmasına kattığı değeri görmezden gelip Yüksek Hakem tehdidinin sürekli kullanılmasının üzücü olduğunu vurguladı. Hükûmetin ise bu süreçte savunma sanayi işçilerinin emeğini yeterince dikkate almamasını eleştirdi. Hükûmetin ve TÜHİS’in Savunma Sanayi işçisini yok sayan bu yaklaşımını kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
“MÜCADELEMİZ SÜRECEK”
Açıklamasının sonunda Akçer şunları kaydetti: “Parasal ve sosyal haklarda elde edilen sonuçların yetersizliği hepimizde derin bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Ancak bilinmelidir ki bizler asla umutsuzluğa kapılmayacağız. Haklarımızı almak, emeğimizin değerini korumak için birlik ve dayanışmamızı büyüterek yolumuza devam edeceğiz. Unutulmasın ki; hak verilmez, alınır. Biz de haklarımız için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.”