Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak: Yeni ve eski öğretmen arasındaki maaş farkı 20 bin TL
Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak Kocaeli’de yaptığı basın toplantısında eğitim alanındaki sorunlara dikkat çekti.
Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak ve Genel Örgütlenme Sekreteri İzzet İldeş bugün Eğitim Sen Kocaeli Şubesinde basın toplantısı düzenledi. Eğitim Sen 1 No’lu şube Başkanı Metin Temel ev sahipliğinde yapılan toplantıda MESEM ve ÇEDES olmak üzere güncel eğitim sorunları üzerine eleştirilerde bulunuldu. Genel Başkan Irmak yaptığı açıklamada, 19 Mart İmamoğlu eylemlerine katıldığı için KYK yurtlarından atılan öğrencilere de sahip çıktı.
“ÖNEMLİ BİR YOLSUZLUK YAŞANDI”
Toplantıda ilk sözü alan Eğitim Sen Bir No’lu Şube Başkanı Metin Temel, “Geliş amaçları 20 Kasım dünya çocuk hakları günü nedeni ile akşam saatlerinde yapılacak basın açıklaması ve genel gündem ile ilgili değerlendirmede buluma. Kocaeli de önemli bir yolsuzluk yaşandı. MESEM yolsuzluğunda üyemiz olmayan öğretmenler açığa alındı. Onları ziyaret edeceğiz. Eylemlere katıldığı için üniversite öğrencileri yurttan atıldı. Onları ziyaret edeceğiz. Akşam da üyelerimiz ile bir toplantı olacak” ifadelerini kullandı.
“BU ÜLKEDE ÇOCUKLAR KORUNAMIYOR”
Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak yaptığı açıklamada, “Eğitim için önemli bir kavşaktayız. Mecliste bütçe görüşmeleri başladı. Bütçe görüşmelerinde eğitim emekçilerinin sorunlarını çözecek bir bütçe var mıdır? Bunun değerlendirmesini yapmak istiyoruz. Bugün Dünya Çocuk Hakları günü. Ülkemizde yaşanan sorunlar çocukların korunamadığını gösteriyor. Bugün basına yansıyan bir haberde Süleymancılar’a ait bir yurtta bir çocuk derin dondurucuya kapanıyor ve tartaklanıyor. 2025 yılı içinde hayatını kaybeden çocuk sayısı 82. Son 10 yılda ise 800 civarında. Bu sadece işin görünen kısmı. Birçok çocuk farklı şekilde istismara, tacize uğruyor. Çocuklar eğitim hakkından mahrum kalıyor. Bu ülkede MESEM uygulamasında çocuklarımız hayatını kaybediyor. Tarım işçisi çocukları 180 günün 100 gününde okuldan uzak kalıyor. BU ülkede çocuklar korunamıyor” ifadelerini kullandı.
“MESEM BİR EĞİTİM ŞEKLİ DEĞİL”
MESEM uygulamaları ile çocuklar direk sanayide patronların emrine ve çocuk sömürüsünün çarkına sürüklüyor. Bunun devlet eli ile yapılıyor olması asla kabul edilemez. MESEM bir eğitim şekli değil. Burada bir eğitim yapılmıyor. Hepimiz okullarda bulunduk. 1 gün okuldasınız 4 gün sanayidesiniz. Okul kültüründen kopuk bir durumdasınız. Sanayinin kültürü ne ise onun altındasınız ve kontrolden muaf durumdasınız. Çocuklar okul kültüründen kopmuş oluyor. Çocuk yaşta zorla evlilikler konusunda da elimizdeki rakamlar trajik.
“MAAŞ 52 BİN TL KİRA 40 BİN TL”
Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi bugün görüşülecek. Bu bütçede çocukların yaşayacağı sorunlar ve eğitim emekçilerinin sorunlarını çözecek bütçe ile karşı karşıya mıyız? Bütçe sadece eğitim bütçesi ve çocukları korumaya yönelik olmadığı gibi eğitim emekçilerinin de sorunlarını çözen bir bütçe değil. Eskiden sadece sınıf öğretmeni ve branş öğretmenleri vardı. Bugün ücretli öğretmenler, sözleşmeleri öğretmenler, atanması yapılmayan öğretmenler, baş öğretmenler, uzman öğretmenler, mağdur öretmenler, özel sektör öğretmenleri var. BU bütçe eğitim emekçilerinin de sorunlarını çözmüyor. Aslan payı yine Milli Eğitim Bakanlığı aldı onun da içinde sadece personel maaşları var. Bir eğitim çalışanın alacağı ücret 52 bin lira. Bahçelievler’de en düşük kira 40 bin lira. Ne yapıyorlar öğrenciler ile birlikte ortak ev tutuyor eğitim emekçileri.
“ÖĞRETMENLER ARASI MAAŞ FARKI 20 BİN TL”
Burada da yeni atanmış bir öğretmenin aldığı ücret bu kadar. Eğitim emekçileri arasında uygulanan yanlış politika sebebi ile ciddi ücret farkı var. Eskiden mesleğe yeni başlayan bir öğretmen ile emekliliği gelmiş bir öğretmen arasında fark bugünün parası ile 2 bin 3 bin lira farktı. Bugün ise ücret farkı 20 bin liraya dayandı. Bu eğitim çalışanları arasında huzuru da ortadan kaldırdı. Her 4 çocuktan biri okulda günün aç geçiriyor. Okullarda musluklardan su içiyor. Çocuğun okula aç gittiği bir yerde çocuk suç işleyebiliyor, şiddete yönelebiliyor. Bunlar bilimsel açıklamalar. Biz sahadan yaptığımız tespitleri bakanlığa ve iktidarın ilgili birimlerine iletiyoruz. Burada adım atması gereken iktidarlar. Bizim görevimiz bunları raporlaştırmak ve mücadele etmek” ifadelerini kullandı.
“REKTÖRÜLÜKLE DE GÖRÜŞME GERÇEKLEŞTİREBİLİRİZ”
İmamoğlu eylemlerine katıldığı için yurtlarından atılan öğrencilerin durumunu değerlendiren Irmak, “Ülkede antidemokratik bir siyasal iklim söz konusu. Bir tek adam rejimi var. Bu silsile yolu ile aşağıya doğru devam eden bir sistem. Rektörler tek imza ile atanıyor. Daha da hazini Cumhurbaşkanından sonra tek bir imza istediği kadroyu atayabilen rektörler var. Bu antidemokratik üniversite yaklaşımında bunların olması bizi şaşırtmıyor. Bütün yetki tek adama verildiğinde onlar da yetkisini kullanıyor. Bunların ortadan kalkması için demokratik bir ortam olması lazım. Kampüslerin güvenli ortamlar olması hakkında mücadelemiz var. Planlama olursa rektörlükle de bir görüşme gerçekleştirebiliriz” ifadelerini kullandı.