Vedat Küçük: Kimsenin önünde eğilmedim, bugün de eğilmem
CHP Olağan Kurultayı'nda PM’ye girmesi beklenen DİSK Bölge Temsilcisi ve CHP Kocaeli Kurultay Delegesi Vedat Küçük listeye girememişti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 39. Olağan Kurultayı'nda Kocaeli İl Başkanı Erdem Arcan, PM için Genel İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı ve CHP Kocaeli Kurultay Delegesi Vedat Küçük’ü önermişti. Küçük, Özgür Özel'in anahtar listesine girememiş ve bunun üzeirne adaylığını geri çekmişti.
"GERÇEK DIŞI"
Yaşanan bu süreç sonrasında ismi kamuoyunda tartışılan ve iddialar ile gündeme gelen Vedat Küçük, sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yaptı. Küçük'ün "Son günlerde ismim üzerinden yürütülen tartışmaların büyük bölümünün gerçek dışı olduğu açıktır." ifadelerini kullandığı açıklaması şu şekilde:
"Son günlerde ismim üzerinden yürütülen tartışmaların büyük bölümünün gerçek dışı olduğu açıktır. Adında “barış” geçip kaleminde huzurun, hakkaniyetin ve gerçeklerin zerresi olmayan bazı çevrelerin gerçeği eğip bükerek bir karakter suikastı üretme çabalarını da not ediyorum. Gerçeklere bakmak yerine dedikoduyu tercih eden bu yaklaşımın ne gazetecilikle ilgisi var ne de kamu yararıyla. Kimin hangi niyetle hareket ettiğini anlamak için satır aralarına bakmak yetiyor.
CHP’de 35 yılı aşan örgüt emeğim ve DİSK’te 22 yıllık mücadelem boyunca kimsenin gölgesine sığınmadım, hiç kimsenin talimatıyla yol yürümedim. Bu çizgi, bir makamın değil, alın terinin ve kararlılığın çizgisidir. Bugün hakkımda üretilen iddialar ise, hem şahsımı hem de arkamdaki binlerce emekçiyi hedef alan bilinçli bir çarpıtma kampanyasından başka bir şey değildir. Bu ucuz yöntemlerle ne mücadele geçmişimi lekeleyebilirler ne de sendikal irademi kırabilirler.
Defalarca anlattığım Makam şoförü konusu tamamen çarpıtılmıştır; üyemizin mahkemesine gitmem, kanunen yerine getirilmesi zorunlu bir şahitlik tebligatının sonucudur. Bu çağrıya uymamak mümkün değildir. Mahkemede ne işçinin aleyhine bir söz söyledim ne de kimsenin lehine uydurulmuş bir ifade verdim. Bunu sürekli sürekli anlatmama rağmen hâlâ anlamamakta ısrar eden kafaların “gazeteci” sıfatıyla ortada dolaşması ise gerçekten üzücü bir tablodur. Hamile bir kadının işten çıkarıldığı ya da taciz şikâyetinin görmezden gelindiği iddiaları ise tamamen asılsızdır; böyle bir olay ne sendikamızın kayıtlarında ne de resmi süreçlerde vardır. Taciz gibi bir konuda zaten susmamız mümkün değildir.
Kim ne yazarsa yazsın, hangi yalanı kaç kez ısıtırsa ısıtsın; ne emeğimi lekeleyebilirler ne de duruşumu eğebilirler. Ben hayatım boyunca kimsenin önünde eğilmedim, bugün de eğilmem. Hakikati eğip bükerek kendine yer açmaya çalışanların ise bu kentte ve bu mücadelede karşılıklarının olmadığını çok yakında kendileri de görecektir."