DEVA Partisi İl Başkanı Yunus Katı: Kocaeli’de gelirler yaşam maliyetlerini karşılamıyor
DEVA Partisi İl Başkanı Yunus Katı, Kocaeli’de vatandaşların yüksek kira, gıda ve fatura giderleri karşısında gelirlerinin yetersiz kaldığını belirterek, ekonomik sıkıntıların ailelerin huzurunu da derinden etkilediğini ifade etti.
DEVA Partisi Kocaeli İl Başkanı Yunus Katı, kentteki ekonomik sıkıntılara dikkat çekerek, ağır sanayi ve üretimin merkezi olan Kocaeli’de vatandaşların gelirlerinin yaşam maliyetlerini karşılamakta zorlandığını söyledi. Yüksek kira, gıda ve fatura giderlerinin memurdan işçiye, emekliden dar gelirliye kadar herkesi derinden etkilediğini belirten Katı, Kocaeli gibi önemli bir sanayi kentinde vatandaşların gelirlerinin potansiyele uygun seviyede olmadığını belirtti.
“İNSANLAR GİDERLER ALTINDA EZİLİYOR”
DEVA Partisi Kocaeli İl Başkanı Yunus Katı konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Kocaeli, Türkiye’nin en önemli sanayi kentlerinden biri olmasına rağmen, burada yaşayan vatandaşların gelirleri ne yazık ki bu potansiyele yakışır seviyede değil. Ağır sanayi ve üretimin merkezinde yer alan bu şehirde, insanlar yüksek kira, gıda ve fatura giderleri altında ezilirken, kazandıkları maaş, yaşam maliyetlerini karşılamaya yetmiyor. Sanayinin ürettiği katma değerden en büyük payı alan şirketler olurken, emeğiyle çalışan memur, işçi ve emekli her geçen gün daha fazla geçim sıkıntısıyla yüz yüze kalıyor. Bu geçim sıkıntısı, yalnızca cüzdanları değil, ailelerin huzurunu da derinden etkiliyor. Bir baba çocuğuna istediği gibi harçlık veremiyor, bir anne evine yeterli gıdayı koyamıyor. Çocuklar sosyal hayattan kopuyor, aileler sürekli borç hesaplarıyla ay sonunu getirmeye çalışıyor. Yüksek giderler ve düşük gelir arasındaki uçurum, her geçen gün daha da büyüyor ve vatandaşın hayatını yaşanmaz hale getiriyor.
“BIRAKIN EV ALMAYI, KREDİYLE BORÇLANMAK DAHİ İMKANSIZ”
Vekilimiz Sn. Hasan Karal’ın da dediği gibi, Türkiye’de konut fiyatları milyonların ev sahibi olma hayalini imkansıza çevirmiş durumda. Bugün ülkemizde ortalama konut fiyatı 4,4 milyon liraya dayandı. Bu rakam, bir emeklinin 22 yıl boyunca, bir asgari ücretlinin 17 yıl boyunca, bir memurun ise 7 yıl boyunca tek kuruş harcamadan maaşını biriktirmesi anlamına geliyor. Artık bırakın ev almayı, krediyle borçlanmak dahi imkansız hale geldi. Bankaların faiz oranları ve geri ödeme koşulları, insanlara ömür boyu sürecek yükümlülükler yüklüyor. Vatandaşın hayalini süsleyen dört duvar, bugün erişilmez bir lüks haline dönüşmüş durumda.
“BARINMA HAKKI, İNSANCA YAŞAMANIN TEMELİDİR”
Ev sahibi olmak bir yana, bugün memur da, emekli de, asgari ücretli de ay sonunu getirmekte zorlanıyor. Mutfağa giren gıda, market raflarındaki fiyatlar, elektrik ve doğalgaz faturaları, her ay insanımızın elini cebine attığında yaşadığı çaresizliği artırıyor. Çocuğuna bir oyuncak almak, evine bir kilo et girmek ya da ailesiyle huzurlu bir akşam geçirmek artık milyonlarca vatandaşımız için ulaşılamaz bir hayale dönüşmüş durumda. Barınma hakkı gibi en temel ihtiyaç, toplumun büyük çoğunluğundan alınmış ve yalnızca küçük bir kesimin erişebildiği bir ayrıcalığa çevrilmiştir. İnsanların ömrü, alın teri ve emeği artık bir eve yetmiyor, maaşlar mutfağa dahi yetmezken, ev sahibi olmak yalnızca bir hayal olarak kalıyor. Bu tablo sadece ekonomik bir kriz değil, aynı zamanda toplumsal bir çöküşün de habercisidir. Çünkü barınma hakkı, insanca yaşamanın temelidir. Barınmanın, beslenmenin ve geçimin bu kadar zorlaştığı bir ülkede huzurdan, gelecekten ve güven duygusundan söz edilemez” ifadelerini kullandı.