Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan KOTO'da!
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Dr. Fatih Karahan, Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm Toplantıları kapsamında Kocaeli Ticaret Odası’nda konuşma gerçekleştirdi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Kocaeli Ticaret Odası’nda, Kocaeli iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları ve SİAD temsilcileriyle bir araya geldi. Kocaeli Ticaret Odası Başkanı Necmi Bulut’un, Meclis Başkanı Hüseyin Gezer, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Murat Barış, Volkan Yılmaz, Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Mikail Kayacı, Yönetim Kurulu Üyeleri; Ömer Efe, Yusuf Ziya Uludüz, Abdurrahman Çuhadar, Hızır Fatih Sarıoğlu, Yıldırım Yılmaz, Tahsin Can Kuşkan, Meclis Başkan Yardımcıları Fikret Yıldırım, İbrahim İkiz ve Meclis Üyeleri ile birlikte ev sahipliği yaptığı “Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm” toplantısına; Kocaeli Valisi İlham Aktaş, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, ilçe kaymakamları, belediye başkanları, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Gebze Ticaret Odası Başkanı Abdurrahman Aslantaş, Körfez Ticaret Odası Başkanı Recep Öztürk, Kocaeli Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Kadir Durmuş, STK başkanları, SİAD başkanları ve iş insanları toplantıda bulundu.
KOBİ'LER İLE BAŞLADI
KOTO Başkanı Necmi Bulut, “İlk olarak iş dünyamızın TOBB vasıtasıyla ekonomi yönetimine arz ettiği birincil gündem maddesi olan KOBİ’lerimizin finansmana erişim sorunu üzerinde durmalıyım. Enflasyonla mücadelede uygulanan sıkı para politikaları fiyat istikrarına katkı sağlasa da KOBİ’ler için finansmana ulaşma zorlaştırdı. Fiyat istikrarı ve tek haneli enflasyonun kalıcı ve kapsayıcı büyüme için önemini biliyor ve bu hedefi destekliyoruz. Ancak, uzayan sıkı para politikası duruşunun, iş dünyasından gelecek arz yanlı desteği zora soktuğu da malumunuzdur. İstihdam, üretim ve ihracat hedefini de desteklemek üzere finansmana erişim ve maliyetlerin öngörülebilir şekilde düşmesi işletmelerimiz için hayati önem taşımaktadır. Bir diğer önemli konu, ihracat bedellerinin TL’ye çevrilme zorunluluğudur. İhracatçımız döviz gelirini TL’ye çevirdikten sonra hammadde için yeniden döviz almak zorunda kalıyor. Bu da kur farkı kayıplarına yol açıyor. Döviz dönüşüm desteğinin devam etmesi ve reeskont kredilerinde günlük limitin 5 milyar TL’ye çıkarılması öncelikli beklentimizdir.
YÜKSEK FAİZ ORANLARI
Üçüncü olarak, yüksek faiz oranları. Dezenflasyon sürecinde politika faizi ve kredi faizlerinde düşüşün gecikmesi, reel sektörü yüksek maliyetlerle borçlanmak zorunda bırakmaktadır. Faiz oranında indirim patikasının devamı ve KOBİ’lere pozitif ayrımcılık sağlayacak tedbirlerle desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bir diğer mesele, kredi akışının yavaşlığıdır. Ticari kredilerde ve KOBİ kredilerinde uygulanan büyüme sınırları, finansmana erişimi sınırlamaktadır. Bu sınırların yükseltilmesi hem üretim hem de yatırım iştahını destekleyecektir. Nefes Kredisi uygulaması işletmelerimiz için adeta can simidi olmuştur. Ancak 30 milyar TL’lik kaynak kısa sürede tükenmiştir. Geçtiğimiz hafta açıklanan Nefes Kredisi gibi önümüzdeki dönemde limitleri yüksek yeni destek paketlerinin devreye alınması talep edilmektedir. Son olarak işletmelerimiz ayakta kalma mücadelesi verirken bankalarımızın da elini taşın altına koymasını bekliyoruz” dedi. Akabinde kürsüye çıkan Fatih Karahan, Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm başlıklı sunum gerçekleştirdi.