Prof. Dr. Fadime Sertçelik, Kocaeli’nin depreme hazırlık çalışmalarını bu sözlerle anlattı!

Kocaeli Haber - Nokta TV Genel Yayın Yönetmeni Gülşah Yücel Ay’ın sunumu ile ekranlara gelen Nokta Masası’nın bu haftaki konuğu Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fadime Sertçelik oldu. Son yaşanan depremler üzerinde bilimsel görüşlerini aktaran Sertçelik, Marmara Denizi’nde yaşanan depremin Kocaeli’ye etkilerini de ayrıca anlattı. Söz konusu açıklamasında Sertçelik şu ifadelere yer verdi:

“DEPREMİN YAZI KIŞI, GECESİ GÜNDÜZÜ YOK”

“Kocaeli'de hepimiz bu depremi yaşadık. Aslında baktığınızda ben hep öyle diyorum doğal bir tatbikat niteliğinde bir depremdi. Deprem gündüz saatinde oldu. Depremin geceyle gündüz ile bir alakası yok. Yazı kışı, soğuğu sıcağı yok. Bazı depremler gündüz, bazı depremler gece oluyor. Bu gündüz meydana geldi. İyi sallandık. Yahya Kaptan’daydım ben iyi sallandık. 99’u da aynı binada yaşamıştım. Onunla karşılaştırdığınızda tabi enerji ve 99 depremi Gölcük’te çok yakınımızda olduğu için karşılaştırılamayacak kadar farklıydı. Ama iyi sallandık. Silivri’deki bir deprem Kocaeli’yi ne kadar etkiledi?

“KOCAELİ SADECE SALLANDI”

Aynı türde bir deprem Kocaeli’de olsaydı İstanbul ne kadar etkilenirdi? Yani ters yöne baktığınızda aslında Kocaeli sadece sallandı. Binalar hasar almadı. Zaten o kadar uzak mesafede olması nedeniyle almaması da gerekir. Tabi sarsıntı bile korku açısından yetti bizlere. Tedirginlik nedeniyle atlayanların olduğu bilgisi geldi. Bir gün de okullar tatil edildi. Yapısal bir sorun oluşmadı. İstanbul ile Kocaeli artık iç içe… Yani işe Kocaeli’den İstanbul’a gidenler var. İstanbul’dan Kocaeli’ye gelenler var. Eğitim için gelenler var. Üniversite öğrencilerimizin birçoğu İstanbul’dan gidip geliyor. Bu açıdan baktığınızda çok iç içe geçmiş 2 il olması nedeniyle bir önleyici tedbir olarak eğitime ara verildi. Onun dışında Kocaeli’yi etkilemedi.”

“ŞEHİR MERKEZİNDEKİ BİNALAR 99 DEPREMİNİ YIKILMADAN ATLATTILAR AMA ARTIK YORULDULAR”

Olası Marmara ya da İstanbul depreminden Kocaeli’nin ne ölçüde etkileneceğini sorduğumuz Prof. Dr. Sertçelik, “Kocaeli’deki depremden İstanbul ne kadar etkilendiyse biz de o kadar etkileneceğiz. Bizim şehrimizin içinden geçen fay zaten 99’da çalıştı. Diri fay demek deprem üreten fay demektir ve bu fay belirli zamanlarda deprem ürettikçe o bölgeyi etkiler. Bizim şehrimizin tam ortasını yarıp geçen Kuzey Anadolu fayı, diri bir fay ve 99’da çalıştı. Kocaeli’de, İstanbul’a sınır bazı ilçelerimiz var. Orada da bazı ilçelerimizin zeminlerinin kötü olduğu, nüfusun da yoğun olduğu yerleşkelerimiz var. Dolayısı ile bizim önceliğimiz biraz o tarafa olmalı. Diğer tarafa da baktığımızda şehir merkezlerinde zaten halihazırda çok kötü ve çok eski binalar var. Deprem olmadan önce bile yamuk binalarımız var ki onlar 99 depremini de çok iyi atlattılar. Yıkılmadan atlattılar ama artık yoruldular. Zemin kötü, bina eski, deprem gördü halihazırda bir İstanbul depreminden etkilenecekler. Ümidimiz bir an önce dirençli hale getirilmesi. Onunla ilgili çalışmalar da aslında yapılıyor.

“YERLEŞİM YERLERİ DAHA GÖRECELİ OLARAK ZEMİNİN SAĞLAM OLDUĞU YERLERDE YAPILMAYA BAŞLADI”

Kentsel dönüşüm Kocaeli’nin geneline baktığınızda aslında topyekun bir kentsel dönüşüm yok ama onun dışında bölgesel olarak Gölcük’te biliyorsunuz kentsel dönüşüme sokulan bir bölge var. Kocaeli için ön çalışmaları oldukça bitmiş bazı yerlerde şehir merkezinde yükselen binaları gördüğünüz yerlerdeki binalar dönüştürülüyor. Yeni yerleşim yerleri daha göreceli olarak zeminin sağlam olduğu yerlerde yapılmaya başladı. Bunlar güzel gelişmeler. Ama onun haricinde Maraş depremlerinden sonra Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, her il de yapılıyordu ama kendi ilimiz için söyleyecek olursak hem valilikler hem belediyeler bu konuda çalışmalar yapıyor. İlçe belediyeleri yapıyor. Binaların, şehrin dirençli bir şehir haline getirilmesi amacıyla hızlı bir şekilde aksiyon alındı.

“BUNLAR KOCAELİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR”

Belediye Başkanımız Tahir Hoca da biliyorsunuz deprem bölgesinde görevliydi. Hem orada işlerini yaparken hem de bu tarafta şehrimi daha nasıl dirençli hale getiririm diye hemen çalışmalar başlattı. O dönemde çok güzel kurullar kuruldu, çalışmalar başladı. Dönem dönem hızlanıyoruz çalışmalarda dönem dönem zorlandığımız yerlerde bir duruyoruz o sorunu çözmek için ama sorun çözülünce tekrar devam ediyoruz. Çok güzel başlıklarda çalışmalar devam ediyor. Gerçekten bunlar Kocaeli için çok önemli çalışmalar ve bunlar kafamıza göre veya hani belediyenin işleyişine göre değil de bir bilim kurulu kurularak o bilim kurulunun yönlendirmeleriyle bunlar yapılıyor.

“TÜRKİYE’DE İLK DEFA YAPI STOĞU ENVANTERİ ORTAYA ÇIKARILDI”

İlk etapta biliyorsunuz Türkiye’de ilk defa yapı stoğu envanteri ortaya çıkarıldı. İnşaat Mühendisleri Odası ve Büyükşehir Belediyesi'nin ortak çalışması olarak. Bu da oluşturulan kurulların aldığı bir karardı. Çünkü zemin, yapı bilgimizin elimizde olması lazım. Onları karşılaştıracağız ki biz nereleri kentsel dönüşüm ile nereleri yerinde dönüşümle kurtarabiliriz onu ortaya koymamız lazım. Dolayısı ile o çalışma güzel oldu. Bunun üzerine mikro bölgeleme dediğimiz zeminin bütün özelliklerini belirlemek adına Kocaeli’de bir çalışma bazı bölgelerde yapıldı. Ama kalan yerler var. Bütünüyle tamamlanması adına çalışmalar yine belediyemiz tarafından sürdürülüyor.

“AFETLER TEK BİR KURUMUN ÜSTESİNDEN GELECEK BİR DURUM DEĞİL”

Katman katman verileriniz olunca onun üzerine nüfus, altyapı bilgilerinizi koyarsınız. Böyle bir durumda nereye ne kadar arama kurtarma göndereceğim, ne kadar ihtiyaç var, nerede engelli vatandaşlar var, nereye ve nasıl müdahale edileceğinin bütün hepsini çok güzel bir şekilde modelleyebiliriz. Dolayısıyla ilk önce verileri toplama kısmı vardı o da güzel gidiyor ama onun dışında işte tarihi yapılar ile ilgili, toplanma alanları ile ilgili birçok başlıkta çalışmalar Büyükşehir Belediyesi’nin koordinatörlüğünde devam ediyor. Diğer taraftan da bakınca her ilde olduğu gibi bizim ilimizde de il risk azaltma planları hazırlanıyor valilik bünyesinde. O da çok farklı çalışma grupları ve çok farklı kurum, kuruluşların yer aldığı, afetlere hazırlanmak adına çok güzel bir çalışma. Bunu da üniversiteler var. Sivil toplum kuruluşları var. Çünkü afetlerde tek bir kurumun, tek bir yapının üstesinden gelecek bir durum söz konusu değil.”