Oyuncu ve Müzisyen Renan Bilek, Nokta TV’nin konuğu oldu!
Esin Alçıoğlu’nun sunumları ile Nokta TV ekranlarında yayınlanan Esin’le Bi’ Kahve?’nin bu haftaki konuğu Müzisyen ve Tiyatro Oyuncusu Renan Bilek oldu.
Nokta TV’nin en beğenilen programlarından olan ve büyük ilgiyle takip edilen Esin’le Bi’ Kahve? önemli bir ismi daha ağırladı. Müzisyen kimliği ve oyunculuğu ile birçok başarılı projede yer alan Renan Bilek, Esin Alçıoğlu’na konuk oldu. Sanata ve hayata dair birçok başlık üzerine sohbet edilen program kapsamında Bilek, Alçıoğlu’nun sorularına samimiyetle cevap verdi.
“HER İŞTE KARAKTERİ CANLANDIRIRKEN TİPİ DE ÇOK DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞIRIM”
Gerçekleşen program kapsamında kariyer yolculuğu hakkında konuşan Müzisyen ve Tiyatro Oyuncusu Renan Bilek, “İçinde olduğum her işte karakteri canlandırırken tipi de çok değiştirmeye çalışırım. Tereddütteyim. Bir oyuncu için güzel bir avantaj ama bir oyuncu aynı zamanda akılda da kalmak ister. Bazen yanlış mı yaptım acaba diye düşünüyorum” diye konuştu.
“BEN SANIRIM 80’LERİ DAHA ÇOK SEVİYORUM”
Sözlerinin devamında Bilek, “90’lar aslında çok karaktersiz bir dönem. Her şey var ama her şey değişiyor. 80’lerin mesela çok has bir karakteri var. Dönüşümü görüyorsunuz. 90’lar tam bir geçiş dönemi olduğu için her şey değişiyor ve ne ne zaman anlamıyoruz. Herkesin her konuda konuştuğu ve her şeyin yapıldığı bir dönem. Rahmetli Özal’ın, ‘Benim memurum işini bilir’ dediği ve, ‘Nasıl? İş bilmek derken neden bahsediyorsunuz?’ dendiği her şeyin doğal olduğu, ‘Bakın artık para var. Şarküterilerde, dükkanlarda her şey var’ dendiği… Evet, bir sürü şeyin girdiği ama para olmadığı için alınmadığı ama gözümüzün alıştığı tam dönüşüm noktası. Çok karışık bir dönemdi 90’lar ben sanırım 80’leri daha çok seviyorum” dedi.
“HAYATTA HİÇ VAZGEÇİLMEZİM YA DA SAPLANTIM YOK”
Güne nasıl başladığını da anlatan Bilek, “Benim hayatta hiç vazgeçilmezim ya da saplantım yok. Sabah kalktığınız zaman enerjik kalmak zorundasın. Çünkü zaten gündelik hayatta bizim belirlemediğimiz bir sürü ilişkiye giriyoruz ve bu ilişkileri yaşamak zorundayız. Sokakta yürürken biri size omuz atıp olay çıkartabilir. Onun için evimiz bizim kalemiz. Tekrar şarj olduğumuz tekrar gücümüzü topladığımız yer ve ne enerji salgılarsan aslında osun. Bu çok da kolay bir iş değil ama bu modu açarsan hep öyle gider. Yoksa sabahları kalkmak çok zordur. Gece hayatı işin bir parçası olduğu için gece oturmalar bizde çok vardır. Ben, ‘Sabah kahve içmeden ayılamam’ diyen biri değilimdir. Eskiden öyleydim bunun kendi kendime yendim” şeklinde konuştu.
“ANNEM SAYESİNDE MÜZİKLE BU KADAR HEMHAL OLDUM”
Müziğe ilk başladığı yıllar hakkında da konuşan Bilek, “Rahmetli annem sayesinde müzikle bu kadar hemhal oldum. İlkokul ikinci sınıfta okulda mandolin kursu açıldı. Abimin başlayıp kullanmadığı mandolini annem, ‘Hadi seni mandolin kursuna yazdırayım’ dedi. ‘Okulda mandolin kursu açılmış’ dedim ama çok da bilerek başlamadım. 3’üncü sınıfta Ahmet Hoca benimle ve Celal diye bir arkadaşımız vardı. ‘Sizin ikinizi gitara geçirmek istiyorum’ dedi. ‘Gitar alacak durumumuz yok’ dedim. ‘Ben size getireceğim’ dedi. Ahmet Hoca 2 gitar getirdi. Büyük bir grup kuruldu. Senenin ortasında Ahmet Hoca ayrıldı. Ayrılırken gitarları da aldı. Bir gün babam, ‘Gel benimle’ dedi. Unkapanı’na gittik. Bana bir gitar aldı. Hoca da olmadığı için yıllarca tek başıma o gitarla çalıştım. Ne duyarsam çaldım. Duya duya, çala çala kendimi ilerlettim. Berbat bir sesim vardı. Bana bir gün, ‘Kaydet. Kendi sesini dinle’ dediler. Doğru söylemeyi bu deneyimlerle elde etmiştim” dedi.
“DOKTOR HİLMİ ÇAKIRLI OLMAK İSTERDİM”
Esin Alçıoğlu’nun, “Bir günlüğüne canlandırdığınız karakterlerden biri olmak zorunda olsanız kim olurdunuz?” sorusuna da cevap veren Bilek, “Süleyman olmazdım. Onu biliyorum. Çok eğlenceli, çok güzel bir karakter ama öyle bir arkadaşımın ya da tanıdığımın olmasını tercih ederim. Ben öyle biri olmak istemezdim. Tek benzerliğim şu olabilir onunla… İkinci adam olarak yaşıyor. O anlamda imreniyorum ama Süleyman olmazdım. Belediye başkanı olmak çok hoş olabilir. Sanırım Doktor Hilmi Çakırlı olmak isterdim. Çok eğlenceli bir adamdı. Karısına ve kızına karşı da acayip sevecen bir adamdı. Eğlenceli olabilirdi” diye konuştu.
“HAYATIMDA HİÇ PİŞMANLIĞA YER YOK”
Alçıoğlu’nun, ‘Kendi hikayenizin en sevdiğiniz bölümü hangisiydi?’ sorusunu da cevaplayan Bilek, “Hayatımda hiç pişmanlığa yer yok. Çünkü ben şöyle inanırım. Olan olması gerekendir ve bir olayı yapmadan önce gözden geçiririm. Şunu hazırlarım kendime; hayatın sürprizlerini severim ama başıma sürpriz gelmesini sevmem. Garip bir ikilem olacak ama o sürprizler bize tat verir hayatta ama ben kötü sürprizle karşılaşmamak için hazırlıklı olmayı tercih ederim. Bakın biz şu an kendi tarihimizi yazıyoruz. Dolayısı ile şu an yaptığınız her hamle, attığınız her adım ilerinin geçmişi olacak. Bu farkındalıkla yaşadığınız zaman daha bilerek ve sonucuna katlanarak yaşamayı öğreniyorsunuz. Eğer tercih benimse sonucu da sıkıntı yaratmıyor. Bir boksör yere düştüğü için yenik sayılmaz kalkamadığı için yenik sayılır. Düşmek sorun değil. Kalkabiliyorsanız mücadeleye devam” ifadelerini kullandı.
ESİN’LE Bİ’ KAHVE?’NİN TAMAMINI NOKTA TV’DEN İZLEYEBİLİRSİNİZ…