Kocaeli Üniversitesi'ne hoş geldin tavsiyeleri...

Türkiye genelinde yüz binlerce öğrenci üniversiteye “merhaba” dedi. Onlardan biri olmak, yalnızca bir sıralamaya yerleşmekle ilgili değil. Ailesinden uzakta, yeni bir şehirde, tek başına bir düzen kurmaya çalışmak demek aslında. 17 yaşında birkaç valiz ve biraz da korkuyla geldim bu şehre. Yeni bir hayatın başlangıcı gibi görünen şey, aslında pek çok bilinmeyeni de beraberinde getiriyordu. Şimdi aradan 7 yıl geçti. Geride kalan zamana dönüp baktığımda, üniversite okumanın yalnızca “eğitim almak” değil, aynı zamanda bulunduğun şehirle bir ilişki kurmak olduğunu daha yeni fark ediyorum. Kocaeli Üniversitesi gibi büyük ve çeşitlilik barındıran bir kurumda, bu yolculuk bazen çok öğretici, bazen de fazlasıyla yorucu olabiliyor. O yüzden üniversiteye yeni başlayanlar için küçük tavsiyeler derledik..

BÜYÜYEN BİR SANAYİ ŞEHRİ

İlk olarak şunu söylemek gerek: Kocaeli, yükselen bir sanayi şehri. Her gün yeni göç alıyor, yeni binalar yükseliyor, yollar doluyor. Şu anda yaklaşık 2 milyonu geçkin bir nüfusa sahip. Bu nüfus, hem üretim hem de konut ihtiyacı açısından şehirde sürekli bir hareketlilik yaratıyor.Sanayinin kalbi olması, öğrencilere özellikle teknik alanlarda fırsatlar sunabiliyor. Staj imkânları, iş bağlantıları gibi konularda Kocaeli Üniversitesi öğrencileri avantajlı sayılabilir. Ama bu, her bölüm için geçerli değil ne yazık ki. İmkân var ama ona ulaşmak da bir o kadar kişisel çaba gerektiriyor.

DOĞASINA LAFIM YOK

Kocaeli, yeşil alanları ve körfeziyle zaman zaman nefes aldıran bir şehir. Yeşilliğin ve denizin birleşimiyle de gezilecek görülecek nefes aldıracak çok yeri var. Kampüsün doğayla iç içe olması da cabası. Ancak iklim olarak karasal etkiler belirgin. Yazlar oldukça kurak ve sıcak geçerken, kış ayları sert, soğuk ve bol yağışlı. Özellikle Umuttepe gibi yüksek yerlerde, kış aylarında ulaşım ciddi bir mesele hâline geliyor. Eğer yazlık bölgelerden gelen kişilerseniz Umuttepe Kampüsü’nün sert kışını da hazırlı olmalısınız.

TIKLIM TIKLIM YOLCULUKLARA DA HAZIR OLUN DERİM

Kocaeli’de ulaşım ağı aslında oldukça sistemli. Otobüs hatları kampüse ulaşımı sağlıyor, şehir merkezinden kampüse düzenli seferler var. Ama kalabalık saatlerde – özellikle sabah ve iş çıkışı saatlerinde – toplu taşıma oldukça zorlayıcı hale geliyor. Yani ulaşım “var” ama zamanlama kritik. O yüzden tıklım tıklım yolculuklara ve o duraklarda bekleme sürelerine de hazırlıklı olun derim.

EV TERCİHLERİ DE DİKKATLE YAPILMALI

Kocaeli’nin geçmişinde iz bırakan en önemli olaylardan biri elbette 1999 Marmara Depremi. Bu şehir, hâlâ o büyük felaketin gölgesinde yaşıyor. Deprem kuşağında yer alan şehirlerden biri olması, yapılaşmayı ve öğrencilerin barınma tercihini doğrudan etkiliyor. Yeni yapılan binalar hızlıca yükseliyor ama çoğu zaman konum ve kalite tartışmalı. Öğrenciler ise bütçe kısıtları nedeniyle, çoğu zaman daha düşük maliyetli ama eski binaları tercih etmek zorunda kalıyor. Bu da barınma güvenliğini bir soru işareti hâline getiriyor.

BEKLENTİLER VE GERÇEKLER

Kocaeli Üniversitesi, ülke çapında köklü bir üniversite olarak anılıyor. Fakülteler geniş alana yayılmış durumda. Özellikle Tıp Fakültesi, akademik başarıları ve uygulamalı eğitimiyle ön plana çıkıyor. Mühendislik fakültesi de bölgedeki sanayi ağıyla güçlü bir bağ kurma potansiyeline sahip. Ancak üniversiteye dair tüm bu güçlü yönler, her öğrenci tarafından aynı şekilde deneyimlenmiyor. Bazı bölümlerde uygulama olanakları yeterli değil, bazı fakültelerde öğrenci-hoca iletişimi zayıf kalabiliyor. Ya da staj imkanı konusunda kendi imkanlarını yaratmak zorunda kalabiliyorsun. Yani, sistem size bir çerçeve sunuyor ama resmi tamamlamak sizin elinizde.

İLÇELERE GÖRE FARKLILIKLAR VAR

Kocaeli, sadece merkezden ibaret değil. İlçeler arasında ciddi kültürel ve sosyal farklar var. Örneğin Gebze, şehrin en kalabalık ilçelerinden biri ve burada muhafazakâr yaşam tarzı daha belirgin. Öğrencilere karşı zaman zaman önyargılı tutumlar gözlemlenebiliyor. Öte yandan İzmit merkez, daha karma bir nüfusa sahip. Sosyal yaşam açısından daha canlı, kafeler, kitapçılar ve sahil hattıyla öğrencilere biraz daha nefes alma imkânı tanıyor. Şehirde mahalle mahalle değişen bir sosyal doku var ve bu, öğrencinin konfor alanını doğrudan etkiliyor. Ama ne yazık ki Kocaeli sosyal aktiviteler sebebiyle çok da öğrenci dostu bir şehir mi tartışılır.

KOCAELİ’DE ÖĞRENCİ OLMAK NE DEMEK?

Bu şehre geldiğimde neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Şimdi dönüp baktığımda gördüğüm şey şu: Kocaeli, sana kendini göstermek için acele etmeyen bir şehir. Tanımak, alışmak, sevmek zaman alıyor. Ama başka şehirden gelip yerleşmiş biri olarak da şunu söylebilirim ki geldiğinde geri gitmek çok zor oluyor. Şehri seviyorsun, sahipleniyorsun öyle de bir büyüsü var Kocaeli’nin. Üniversite yılları her şehirde zor. Ama bazı şehirlerde “öğrenci olmak”, bir kimlik inşasına dönüşüyor. Kocaeli de öyle şehirlerden biri. Her şey dört dörtlük değil ama kendi yolunu çizmek isteyen öğrenciler için yeterince alan var.