İsmail Yıldırım: Hadlerini aşarak projeler yapıyorlar

Antikkapı Genel Müdürü İsmail Yıldırım, Nokta TV ekranlarında yayınlanan Şehrin İçinden programına konuk oldu. Nokta Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Cansu Kızılkaya’nın sorularını yanıtlayan Yıldırım, Kasap Hızır 41 projesinden İzmit Belediyesi’nin Halk Et uygulamasına kadar birçok konuda dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

“ET İŞLEMLERİMİZİ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ”

İşte Yıldırım’ın açıklamasından satır başları: "Hızır 41’in mutfak yapısında kendi et işlemlerimizi gerçekleştiriyoruz. Burada atıl kalan bir kapasitemiz vardı. Bu kapasiteyi değerlendirmek amacıyla bir çalışma yaptık. Çalışmada özellikle köfte ile sucuk üretimiyle ilgili kısmı tamamladık. Bazı ürünler oldukça hassas olduğu için her yerden temin edilemez.

“HİJYEN VE KALİTEDEN ASLA TAVİZ VERMİYORUZ”

Hijyen ve kalite konusunda asla taviz vermiyoruz. Kıyaslandığımız bazı fiyatlar kabul edilemez. Bizim içerisine koyduğumuz mamul ve standartlarımızla kıyaslanan kısımların kabul edilmesi mümkün değil. Yine de çoğu ürünümüzü piyasadakinden daha düşük fiyata sunuyoruz. Örneğin, bizim kalitemizde bir sucuk, dışarıda bizim satış fiyatımızın neredeyse iki katına satılıyor. İlerleyen günlerde kasap reyonumuzu genişleteceğiz.

“NASIL PATLADIKLARINI GÖRDÜK”

Bazen bazı kişiler sınırlarını aşarak bir şeyler denemeye çalışıyor; biz ise haddimizi biliyoruz. Neyi ne zaman yapacağımızı biliyoruz. Haddini aşarak kasap ürünlerini kasaptan alıp vatandaşa satmaya çalışarak projeler gerçekleştiren belediye başkanlarının nasıl patladığını gördük. Bizim bir standartımız var; yapamayacağımız işin altına asla girmeyiz. Amacımız sürdürülebilirlik.”

‘HALK ET’ PROJESİ ÇALINTI İDDİASI

İzmit Belediyesi’nin Halk Et projesi hakkında daha önce ‘çalıntı’ olduğunu ve aslında projenin Antikkapı’ya ait olduğunu dile getiren Antikkapı Genel Müdürü İsmail Yıldırım, konunun detaylarına ilişkin ise şunları söyledi: “Bu proje benden önce başlamış. Benden önceki genel müdür arkadaşımız İslam Bey (İslam Yücel) ve arkadaşları konuda çalışma yapmış ben onların ve arkadaşların ortaya koyduğu bu çalışmanın hakkını vermek için böyle bir açıklama yaptım.

“SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL”

Proje bir halka dokunuş ve bir ihtiyacın giderilmesiydi. Sonra İzmit Belediyesi bir anda bir araba buldu. Nereden aldığı belli olmayan, hijyen koşullarının bilinmediği etleri satmaya başladı. İlk başta ‘çok ucuz’ gibi bir algı oldu. Sonra kalitesinin düşüklüğü, sürdürülebilir olmadığı ortaya çıktı. Biz böyle bir şeyin içine giremeyiz. Bizim ürünlerimizin tamamı denetimlerden geçiyor.

“KENDİLERİNİ KANUNLARIN ÜZERİNDE GÖRÜYORLAR”

Aslında iktidar partisinin bir belediyesiyiz değil mi? Ama en sert koşullarda denetleniyoruz. Hatta ‘İzmit Belediyesi’nin yaptığı işi biz yapmaya kalksak anında deşifre oluruz. Başımız belaya girer’ dedim. Ama malesef şu anda ülkemizdeki muhalefet belediyeleri halktan aldıkları bazı şeylerin şımarıklığı ile kendilerini kanunların üzerinde görüyor. Vatandaşa hak etmediği bir hizmet sunuyorlar.”