Dermatolog Selin Tecimer, Nokta TV’de uyardı: Sahte botoks ilaçlarına dikkat!

Nokta TV ekranlarında Esin Alçıoğlu’nun hazırlayıp sunduğu Esin’le Bi’ Kahve’nin konuğu bu hafta Dermatolog Selin Tecimer oldu. Söz konusu programda Kocaeli’de de botoks zehirlenmeleri olduğunu ifade eden Tecimer önemli uyarılarda bulundu.

Dermatolog Selin Tecimer, Nokta TV’de uyardı: Sahte botoks ilaçlarına dikkat!

Birbirinden renkli konuk ve konuları ile Nokta TV’nin en çok beğenilen ve ilgiyle takip edilen programlarından biri olan Esin’le Bi’ Kahve? bu haftaki bölümünde Dermatolog Selin Tecimer’i ağırladı. Gerçekleşen program kapsamında Tecimer botoks, sahte botoks ve cilt rutinleri hakkında merak edilen sorulara cevap verdi.

“İNANILMAZ BİR ORANDA ÜLKEMİZDE SAHTE İLAÇ VAR”

Sahte botokslar hakkında uyarılarda bulunan Dermatolog Tecimer, “Bizim de korktuğumuz bir konu bu. Gerçekten inanılmaz bir oranda ülkemizde bu ilaç sahte olarak var. Korunmanın aslında temeli güvenli ilaca ulaşabilmek. Botoks aslında ticari bir isim. Botoksu herkes temin edemiyor. Eczanede satılmıyor. Bunları temin edebilmeniz için özel bir numara almanız gerekiyor. Muayene, klinik sahibi olan hekimler numarayı uzmanlıklarına göre alabiliyorlar. Onun dışında hastanede çalışan, özel hastanede çalışanlar hastane üstünden alabiliyorlar. Ve bu numara ile gidip bu ilacı satmaya izni olan ilaç depolarından ilacı çekebiliyoruz ve distribütör firmalarda doktorun numarasına göre onay vererek bizlere bu ilacın çıkmasına izin veriyor. Yani herkes bu ilacı alamıyor” dedi.

“BİZLER BU İLACA RAHATLIKLA, GÜVENLİ BİR ŞEKİLDE ULAŞABİLİYORUZ”

“İlaç aslında çok iyi takipte ve biz de bu ilaçları kliniğimizde uygulamak için izinli olan hekimleriz” diyerek sözlerine devam eden Tecimer, “Uzmanlığımız bu izni almamızı sağlıyor. Her uzmanlık da alamıyor. Bu sayede bizler de bu ilaca rahatlıkla, güvenli bir şekilde ulaşabiliyoruz. Ancak her yerde botoks var her yerde yapıldığını biliyoruz ne yazık ki ve bu ilaca bu kişilerin ulaşması imkansız. Bu güvenlik sınırını aşıp, ‘Bu ilacı ben de alıyorum, sertifikam var, salon açtım, bunu kullanabiliyorum gibi şeylerde olur mu biz de bu ilacı temin ediyoruz yurtdışından getirtiyoruz’ gibi bunların hiçbiri doğru değil ve bu ilaçların hiçbiri ruhsatlı, gerçek ilaçlar değil. Bazen duyuyoruz, ‘Aynısı ama biz bunu çantayla yurtdışından getirdik’ de söz konusu değil. Çünkü ana depodan da yurtdışından da bu ilaç ancak izinli bir şekilde veriliyor” şeklinde konuştu.

“BİR ANDA YOĞUN BAKIMLIK OLMAYA DOĞRU YOL ALABİLİYORSUNUZ”

Son zamanlarda gündem olan İran botoksunu soran Alçıoğlu’na cevap veren Tecimer, “Ruhsatlı değil. Burada değişik teoriler var ilaçla ilgili. ‘Gerçekten uzun sürüyor mu?’ Sahte botokslar gerçekten uzun sürüyor ama onun nedeni daha fazla alana yani istemediğimiz yerlere de etki etmesi. Bu da çok tehlikeli. Sahte botokslar kavşaktan atlıyor, diğer kavşağa gidiyor ve beyine gidiyor. Beyine gittiği zaman beyindeki komşu çekirdeklere de gidiyor. Bu sefer siz, ‘Alın çizgim için, kaz ayağım için botoks yaptırdım’ derken bir anda konuşamamaya, yutkunamamaya gibi bir zehirlenmeye, yoğun bakımlık olmaya doğru yol alabiliyorsunuz. Evet uzun etki ediyor çünkü uzun bir yolu bozuyor. Onun çözülmesi, düzelmesi, tamir olması da uzun sürüyor. Ama burada neleri kaybediyoruz, neleri riske atıyoruz? Ve bu ilaç aynı ilaç da değil. Farklı bir yoldan çalışıyor. Bunun ileri dönemde ne gibi yan etkileri olacak bunları bilmiyoruz” dedi.

“İZMİT’TE DE OLDUĞUNU BİLDİĞİMİZ BOTOKS ZEHİRLENMELERİ MAALESEF VAR”

“Biz hekimlerin zaten bu ilaca ulaşmak için izinleri var” diyerek sözlerine devam eden Tecimer, “Bu izne sahip olduğumuz için zaten hekim olarak ruhsatlı ürün kullanıyoruz ama ne yazık ki çok ilginç hikayelerin olduğunu duyduğumuz, üzüldüğümüz, İzmit’te de olduğunu bildiğimiz botoks zehirlenmeleri maalesef var. Sahte ürün de kullanmamak lazım. Ruhsatsız ürün de kullanmamak lazım. Bu İran botoksu şu an ruhsatı ve güvenliği olmayan bir ürün” şeklinde konuştu.

“İYİ ESTETİK ANLAŞILMAYAN ESTETİKTİR”

Alçıoğlu’nun “Ameliyatsız gençleşme mümkün mü?” sorusuna da cevap veren Tecimer, “Tabi mümkün. Ama tabi 40 yaşı da 20 yaşa çevirmek mümkün değil. Hedefiniz de bu olmamalı. Bence yaş almak çok güzel bir şey. 44 yaşındayım bu yaşa gelmek büyük bir başarı. Birçok insan bu yaşa gelemiyor. Böyle bakmak lazım. İlerlemek de çok keyifli. Deneyimler katıyor, yaşam güzel bir şey. Yaş alıp aynada yorgun bir ifade de istemiyoruz. O yüzden süreci yavaşlatalım. Mümkünse bir tık da geri alalım. Hedefimiz bu aslında. Beklentinin de böyle olması lazım. ‘Hiç ilerlemeyim, hep bu yaşta kalayım. 20’li yaşlarımdaki gibi olayım’ derseniz de bu sefer anatomik olmayan uygulamalar yapmak gerekiyor. Kişinin şekli bozulmaya başlıyor. Anatomisine uymayan şekiller çıkmaya başlıyor. Çok da görüyoruz. Aslında iyi estetik anlaşılmayan estetiktir. İnsanları daha natürel, daha doğal bir yaş alma serüveninden uzak kalmalarına neden oluyor. Korkuyorlar. ‘Böyle olmak istemiyorum. Ben kesinlikle karşıyım’ diyorlar. Aslında öyle değil. Bende bir sürü işlem var ama normal hiç yabancıya, uzaylıya benzemiyorum. Öyle de devam etmek lazım” dedi.

“EVDEN ÇIKMASANIZ BİLE GÜNEŞ KORUYUCUYU MUHAKKAK SÜRÜN”

Güneş kremlerinin uygulanışı hakkında da tavsiyelerde bulunan Tecimer, “Sıcaktan ziyade ultraviyole ile temasımız bizim için önemli. Serin bir yaz günü de bizim için aslında sıkıntı. Birçok application var ve orada ultraviyole indeksi yazıyor. Ultraviyole endeksi bulunduğumuz şehirde 5’in üzerine çıkıyorsa aslında hasar almaya başlıyoruz anlamına geliyor. Evden çıkmasanız bile güneş koruyucuyu muhakkak sürün diyorum. Çünkü eviniz aydınlanıyor. Demek ki ultraviyole içeriye giriyor. Ama sonraki süreçte eğer kişi gerçekten karanlık bir ortamda ev gibi bir ortamda ya da ofis ortamında, çok fazla spot ışıkları ile aydınlanmamış, çok ultraviyoleye maruz kalmayan bir ortamdaysa gün içinde özellikle de kış günlerinde tekrar edemiyorsa okey diyorum. Yani yüzde 80 o güneş koruyucu sabah sürdük bizi o korur diyorum. Ama yazın yine UV endeksi 5’in üzerine çıktıysa ve 4 saat sonra sürdüğümüz güneş kreminin etkisinin azalacağını düşünerek öğlen yemeğinde dışarıya çıkarken çantadaki güneş koruyucu sürülebilir. Mesai bitiminde diyelim 17.00 gibi bitiyor ama yine dışarıda kalacağız tekrar üstüne sürülebilir” diye konuştu.

“CİLT RUTİNLERİNDE VAZGEÇİLMEZ 3’LÜM”

Alçıoğlu’nun sorusu üzerine cilt rutinlerinde önemli olan 3 adımı da paylaşan Tecimer, “Zaten sabah hepimiz elimizi yüzümüzü yıkıyoruz. Onu saymayacağım. Duru su ile yıkamayı öneririm. Benim vazgeçilmezim sabah C Vitamini oluyor. Bu kullanılan markalara göre sabah ya da akşam olabilir. Ben sabah olanını kullanıyorum. O da benim vazgeçilmezim. Hiçbir şey sürmesem bile C Vitaminim olur. Tabi ki peşine de hiyalüronik asidim olur. Onun peşine de güneş kremi sürüyorum. Vazgeçilmez 3’lüm bu…” dedi.

ALÇIOĞLU’NUN VE TECİMER’İN KAHVE SOHBETİNİN TAMAMINI NOKTA TV’DEN İZLEYEBİLİRSİNİZ…

SON DAKİKA HABERLERİ