Beyhan Korkmaz: Dilovası yangını insanlık suçudur

Şehrin İçinden programında konuşan Kartepe Çevre Platformu Başkanı Beyhan Korkmaz, Dilovası’nda gerçekleşen yangın ile ilgili sert açıklamalarda bulundu. İşte Korkmaz’ın açıklamaları...

Kartepe Çevre Platformu Başkanı Beyhan Korkmaz, Nokta TV ekranlarında yayınlanan Cansu Kızılkaya İle Şehrin İçinden programının konuğu oldu. Korkmaz, Dilovası’nda yaşanan ve 7 kişinin hayatını kaybettiği parfüm atölyesi yangın faciasıyla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, olayın temelinde yatan ihmallere, artan yoksulluğa ve Kocaeli'deki yönetim anlayışına dair sert eleştirilerde bulundu.

“DİLOVASI YANGINI İNSANLIK SUÇUDUR”

Korkmaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “İş sağlığı ve güvenliği konusunda yıllardır süregelen ihmallerin bir sonucu olarak bu faciayı görüyoruz. Ölenlerin içinde maalesef çocuk işçiler ve kadınlarımız var. Bu durum, Kocaeli'nin ne denli yoksul olduğunu gösteriyor. Ben bu olayı bir cinayet ve insanlık suçu olarak değerlendiriyorum.

“DENETİMSİZ DURMASI AÇIKLANAMAZ”

Geçen gün bir gazeteci arkadaş, sanıyorum İsmail Saymaz, şöyle bir iddiada bulundu: "Zabıtalara orada birtakım parfümler veriliyormuş ve onlar da bu konuyu görmezden geliyormuş." Ancak, zabıtanın bir parfüm hediye alacağı diye koskoca bir binanın orada denetimsiz durması açıklanamaz.

“CİMER GAZIMIZI ALMAK İÇİN Mİ KULLANILIYOR?”

Cimer’e yapılan bir başvuru söz konusu. Peki, Cimer bizim gazımızı almak için mi kullanılıyor? 'Nasıl olsa Cimer’e yazdım' mantığıyla hareket ediliyor. Cimer, sorunumuzu çözmeyecekse ve bize tatmin edici geri bildirim yapmayacaksa ki, gelen bazı geri bildirimler çok genel geçer oluyor. Siz başka bir şey söylemişsiniz, size başka bir şey söyleniyor. Gelen cevaplar ne yazık ki sorumluluk reddedici.

“ÜZERİNİN ÖRTÜLMESİNİ İSTEMİYORUZ”

Bu konuda Dilovası Belediye Başkanı da sorumluluk sahibidir; zira bu, kendi bölgesidir. Büyükşehir Belediyesi'nin de olaya müdahil olması gerekir. Burada insanlar öldü; kimisi anne, kimisi çocuk. Ortada çok büyük bir feryat ve figan var. Bu konunun üzerinin örtülmesini istemiyoruz. Kim sorumluluk alması gerekiyorsa, çıksın ve bu sorumluluğu alsın. İnsanların vicdanlarını rahatlatsınlar.

“KOCAELİ KAYIKÇI KAVGASIYLA YÖNETİLMEYE ÇALIŞILIYOR”

Artık adalete ve kamu kurum ve kuruluşlarına güvenmek istiyoruz. Şu an bakıyoruz; iktidar muhalefeti, muhalefet iktidarı bir kayıkçı kavgasıyla Kocaeli’yi yönetmeye çalışıyor. Oysa mesele birbirini suçlamak değil. Muhalefete geri bildirim versinler, muhalefet görevini yapsın, sivil toplum örgütleri kendi fikirlerini söylesin. Biz halk olarak dinlenmek ve anlaşılmak istiyoruz.

“KOCAELİ’DE YOKSULUZ, AÇLIKLA SINANIYORUZ”

Zaten insanlar kıt kanaat geçiniyor, asgari ücret ortada. Eskiden asgari geçim diye bir kavram bu kadar yaygın değildi, çok fazla asgari ücretli çalışan yoktu. Ancak günden güne asgari ücret bizim kaderimiz haline geldi. Kocaeli'de yoksuluz. Bize, "Sanayi geliyor, size istihdam sağlıyor" deniyor. Fakat biz modern köleler yaratıyoruz. İnsanların eline asgari ücret ya da mesailerle biraz üstü bir para geçiyor. İnsanlar en az 12 saat çalışıyor. Esnek çalışma saati de yok; mesai yapmayanlar işten atılıyor. Mecbur açlıkla sınanıyoruz.

“POLİTİKA ÜRETİCİLERİNE BAKMAK LAZIM”

Şimdi, 16 yaşında iki tane çocuk niye çalışsın o fabrikada? Ülkenin politika üreticilerine bakmak lazım. Liyakatin olmadığı yerde bir şeylerin yürümesi mümkün değil. Mesleki Eğitim Merkezleri’ne bakıyorsunuz. Benim bildiğim, 2025 yılında kayıtta maalesef 72 çocuğumuz öldü. Son 10-12 yılda ise 742 çocuğumuz iş cinayetinde hayatını kaybetti. Bunların tamamı ihmallerin sonucu.

“BİZİ ÇARESİZ BIRAKTINIZ”

Dolayısıyla kınıyoruz. Artık aman diliyoruz. Vatandaşı, aman dileyen duruma düşürdünüz. Ben size burada bilimsel veriler de söyleyebilirim ama insanlar artık "söylesem ne olacak, yapsam ne olacak" diyor. Bizi çaresiz bıraktınız. Rica ediyoruz, bizi dinleyin. Halk olarak sesimizin duyulmasını istiyoruz. Çoğu insan, bize gelip "Hocam, ben söyleyemiyorum, sen söyle" diyor.

“İNSANLAR AŞIYLA İŞİYLE TEHDİT EDİLİYOR”

Niye söyleyemesin bu insanlar? Niye aşıyla, işiyle tehdit edilsin? "Beni işten atarlar" ya da "işe girmek için şu partiye üye ol, ancak bu şekilde işe alırız." Gerçi son dönemde siyasi anlamda Büyükşehir'de bunlar biraz azaldı ama yine de belirli yerlere üye olmadan iş bulamıyorsunuz. Açlıkla terbiye ediliyorsunuz.

“TAHİR BEY DE GEREĞİNİ YAPSIN”

Oradaki iki çocuğun da ölmesi cinayettir. Toplam 7 kişi öldü. Bu konuda çok üzgünüz. Başka bir şey diyemeyeceğim. Kamu kurum ve kuruluşları şapkayı önüne alacak. Tahir Bey de bu konuda gereğini yapsın.”

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber