Ali Sağlık’tan tarımsal sulama açıklaması: Vahşi sulamadan vazgeçilmeli!
Tarımsal sulamada yapılan yanlışların su kaynaklarını üzerindeki olumsuz etkilerine değinen İSU Genel Müdürü Ali Sağlık, bu konuda yapılması gerekenlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Kuraklık sorununun etkileri gün geçtikçe daha da belirginleşiyor. Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak yağış rejiminin bozulması ve aşırı sıcak havalar su kaynaklarının azalmasına hatta tükenmesine sebep oluyor. Susuz bir yaşam düşünülemeyeceğine göre kaynakların tasarruflu kullanımı bir tercih değil zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Bu konuda alınacak her önlem hayati bir önem taşıyor. Özellikle kullanılabilir suyun en büyük kısmının harcandığı tarım alanında büyük adımlar atılması gerekiyor. Çünkü DSİ verilerine göre Türkiye’de kullanılabilir suyun yüzde 70 ila 77’lik bir kısmı tarımsal sulamaya harcanıyor. Bu konuda Nokta Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan İSU Genel Müdürü Ali Sağlık, tarımsal sulamada yaşanan sorunlara ve bu sorunların çözümlerine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
“KIRSAL KESİMLERDE SORUN YAŞIYORUZ”
Sağlık, Türkiye’de kullanılan suyun yaklaşık yüzde 75’lik kısmının tarımda kullanıldığı ve bu durumun yalnızca Türkiye’nin değil dünyanın bir gerçeği olduğunu belirtti. Tarımsal sulamada şebeke suyu kullanımının büyük bir sorun olduğunu vurgulayan sağlık, “Yaşanan kuraklık aynı zamanda gıdayı da etkiliyor. Eğer sulama olmazsa gıdayla ilgili sıkıntılar başlayacak. Bu nedenle tarımsal sulamaya gereken önem gösterilmeli çünkü aksi halde insanlar şebeke suyu kullanmaya başlıyor. Biz de zaten Kocaeli’de genellikle kırsal kesimlerde sorun yaşıyoruz. Maalesef buralarda şebeke suyuyla sulama yapılıyor ve köyün deposu çöküyor. Çünkü köydeki depolar tarla sulanması için değil oradaki insanların ihtiyacı doğrultusunda yapılıyor. Bu nedenle tarımsal sulama çok büyük bir öneme sahip. Bunun tüm ülkede yaygınlaşması gerekiyor.
“SUYA SAHİP ÇIKMAMIZ GEREKİYOR”
Şebeke suyunun önemli bir maliyeti var. Suyun kaynaktan alınması, baraj inşa edilmesi, suyun şehre ulaşımı için iletim hattının yapılması ve bu suyun evlere bağlanması çok maliyetli bir iş. Ayrıca kentin topografik yapısı da bu konuda önemli bir etken. Örneğin Kocaeli Üniversitesi Hastanesi’ne 4 tane pompa istasyonu kurarak suyu ulaştırıyoruz. Yani bu su oraya maliyetli bir şekilde ulaşıyor. Bu nedenle mevcut suya sahip çıkmamız gerekiyor” dedi.
“SUYUN ASIL KULLANIM ALANI TARIM”
Kayıp-kaçak oranının azaltılmasının çok önemli olduğunu ancak suyun asıl kullanım alanının tarım olduğunu vurgulayan Sağlık, “Devlet tüm büyükşehir belediyelerine yüzde 25 kayıp-kaçak oranına düşme hedefi belirledi. Biz Kocaeli olarak zaten yüzde 23 seviyesindeyiz. Nasip olursa yıl sonunda yüzde 22’ye düşeceğiz. Ama suyun asıl kullanım alanı tarım. Bu alanda DSİ çalışmalar yapıyor ancak bizlerde belediyeler olarak elimizi taşın altına koyup tarımsal sulama konusunda yatırım yapmamız gerekiyor. Biz İSU olarak Kandıra Toramanlar Göletiyle başladık. Önümüzdeki yıl Tahtalı ve daha sonra Sevindikli gibi büyük su kaynağı olan göletleri tarımsal sulamada kullanmak için elimizden geleni yapacağız” ifadelerinde bulundu.
“VAHŞİ SULAMADAN VAZGEÇİLMELİ”
Tarımsal sulamada su tasarrufunun sağlanması için yapılması gerekenlere değinen Sağlık, “Su kanallarıyla sulama yapmaktan vazgeçilerek borulama sistemi ve damla sulama sistemine geçmemiz gerekiyor. Eğer bu sistemlere geçersek suyu çok daha iyi idare ederiz. Çünkü vahşi sulama sebebiyle bilinçsizce kullanılan su var. Damlama sistemi olduğu zaman bu bilinçsiz kullanımın önüne geçilecek, tarımsal sulamada harcanan su azalacak ve şehir şebekesindeki tarımsal kullanım oranı düşecek. Böylece hem biz hem de vatandaşlar rahat edecek” dedi.