Ali Babacan’dan Nokta Gazetesi’ne çok önemli açıklamalar!

Nokta TV’de Ahmet Akçaalan’ın konuğu olan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, çok önemli açıklamalarda bulundu

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Nokta TV'de yayınlanan "Ahmet Akçaalan ile Özel Yayın" programında canlı yayında önemli açıklamalarda bulunuyor. Nokta TV Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akçaalan'ın moderatörlüğünde gerçekleşen programda Babacan, ülke gündemi, siyasi ve ekonomik gelişmeler üzerine değerlendirmelerde bulundu.

“GEÇMİŞ OLSUN ZİYARETİ”

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve sonrasında devam eden gözaltı sürecini değerlendiren Ali Babacan, “Demokrasimiz adına, hukukun üstünlüğü adına tüm milletimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Çok uzun süre iktidarda kalmış, icraatları bozulmaya başlamış, ülke için çözüm üretmeyen bir iktidar ile ülke baş başa. Hukuk devletinde asla görmemiz gereken gelişmeler. Özgür Özel ile durumu Saraçhane’de değerlendirdik. Sürecin Çağlayan’da devam etmesi gibi bir plan vardı. Geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Hukukumuz demokrasi anlamında orada olduğumu ilettim.

“YARGININ ÖNGÖRÜLEBİLİR OLMASI LAZIM”

Ana Muhalefet partisine kayyum atanma riski var. Onun için apar topar alınan bir kurultay kararı var. Bir ülkenin ana muhalefet partisi kayyum atandı atanacak korkusu ile geçiyorsa bu ülkemiz demokrasisi için bir ayıptır. Yargı süreçlerinin öngörülebilir olması lazım. Türkiye’nin en büyük Büyükşehir Belediyesinin Başkanı sabahın 6’sında gözaltına alınıyor” ifadelerini kullandı.

BABACAN’DAN ERDOĞAN VE İMAMOĞLU KIYASLAMASI

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve sonrasında devam eden gözaltı sürecini değerlendiren Ali Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’in İBB Başkanı olduğu dönemde şiir okuduğu için tutuklanması ile Ekrem İmamoğlu’nun gözaltı sürecini kıyasladı. İmamoğlu’nun gözaltı sürecinde ciddi bir usul sıkıntısı olduğunu ifade eden Babacan, “Soruşturmada gizlilik kararı var. Kimse içinde ne var ne yok bilmiyor. Sayın Özgür Özel’e de sordum onlara da bilgi verilmemiş. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının sabah 6’da apar topar gözaltına alınması doğru bir usul değil. İfadeye çağırılabilir. Sayın Erdoğan Belediye Başkanı iken hapse girdi ve kendisi ile ilgili yargı süreci devam etti. Yargıtay’a karar çıkmadan görevine devam etti. Karar kesinleşmeden görevine devam etti.

“NEREYE KAÇACAK?”

Yargıtay’da karar kesinleşince ondan sonra tutuklama işlemi yapıldı. O da haksız bir uygulamaydı. Sonra hak yerini buldu Başbakan ve Cumhurbaşkanı oldu. Usule de dikkat etmek lazım. Kaçma ihtimali vardı diyorlar. Herkesin tanıdığı bir isim nereye kaçacak?İddialar olur ancak iddiaların bağımsız ve tarafsız yargı süreci ile incelenmesi lazım. Bu tür siyasi davalarda hükümetin baskısı mahkemelerin üzerinde. Tarafsız olamıyor."

“YOKUŞ AŞAĞI GİDİYORUZ”

Gençlerdeki ümitsizliği değerlendiren Ali Babacan, “Gençlerimizde ümitsizlik var. Maden bu ülke düzelmeyecek yaşayacak başka ülke bakayım diyor. O da kolay değil. Gitmek isteyip de gidemediği zaman gidemeyenlerin ülkesi haline geliyoruz. Bu iç parçalayıcı bir durum. Sebeplerini de anlıyoruz. Son 10 yılda başkanlık sistemine geçtikten sonra Türkiye’nin yaşadıkları yokuş aşağı. Hukukun üstünlüğü endeksinede yokuş aşağı gidiyoruz. Bugün 22 yaşındaki bir genç kendini bildiği sürece Türkiye hep kötüye gitmiş. Ekonomide, hukukta her alanda geriye gitmiş. Yaşı biraz yüksek olanlar iyi dönemler de var geçer diyor.

“6 AYDA EKONOMİYİ TOPARLARIZ”

Ülke düzgün yönetildiğinde düzeleceğini inanan bir nesil var. Meydanlardakilerin çoğu gençler. Kapıların kapanacağını görünce kendilerini sokaklara attılar. Hiç korkmasınlar. Türkiye çok büyük ve güzel bir ülke. Yaşadığımız sıkıntıların temelinde kötü yönetim var. Ülkemiz kötü yönetiliyor. Dürüst ve ehil insanların yönettiği bir Türkiye sorunları rahatça aşabilir. Biz en geç iki yılda enflasyonu tek haneye indiririz. Bir ayda bütün ekonomik kurumları düzeltiriz. 6 ayda ekonomi toparlanmaya başlar. 2 yılda Türkiye tekrar itibarlı bir ülke olur” dedi.

“DAHA ÖNCE YAPTIK”

2002 yılında 34 yıl süren bir enflasyon ile mücadele ediyordu Türkiye. 34 yıl boyunca kimse düşürememişti. Ben ekonomiden sorumlu bakan oldum. Tam 2 yılda enflasyonu tek haneye indirdik ve 10 yıl boyunca böyle devam etti. Bu mümkün. Bu ekonomide akılcı politikalar ile mümkün. Ben Eş zamanlı olarak Avrupa Birliği başmüzakerecisiydim. Sürekli reformlar yaptık. Türkiye öngörülebilir bir ülke oldu. Bunların hepsi oldu” ifadelerini kullandı.

“YAPAMAZ”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in neden başaramadığı sorusunu yanıtlayan Ali Babacan, “ Mehmet şimşek’in ekip kuracak imza yetkisi bile yok. Kendi ekibini kurması için Cumhurbaşkanı’nın imzası gerekiyor. Yapamaz. Sistem değişti. Sadece ekonomi ile olmuyor. Cevdet Yılmaz ve Mehmet Şimşek çırpınıp durdu. Bir günde Türkiye’deki hukuk adalet sistemi ülkeyi alt üst etti. Merkez Bankası artık verileri yayınlamıyor. Onu da karartılar. Şefafflık endeksinden düştük. Dolaylı hesap ediliyor. Kimine göre 20 milyar dolar kimine göre 25 milyar dolar uçtu gitti Türkiye’den. Merkez Bankası’nın rezervi düştü. Arkadaşlar küçük küçük biriktirdi Sayın Erdoğan süpürdü götürdü bir kararla. Bu şekilde olmaz. 10 kişiyi göreve getirin haftada 2 saatlik bir toplantı bu işi bitirir. Bu kadar basit. Zamanında yaptık. Yeter ki kararlık olsun. Türkiye o güne göre daha farklı şimdi. Sanayimiz değişti. İMF’nin en son taksidini ben ödedim. Bu mümkün” dedi.

“ERDOĞAN’A İTİRAZ ETME ŞANSLARI YOK”

TÜSİAD’ın açıklaması ve yaşanan ekonomik gelişmeler ile ilgili Mehmet Şimşek’in açıklama yapmamasını değerlendiren Ali Babacan, “Şu Anki yönetim modelinde herhangi bir bakanın Sayın Erdoğan’a itiraz etme şansı yok. Sayın Şimşek veya Yılaz TÜSİAD olayı yanlış oldu diye açıklama yapsa ya da Sayın İmamoğlu ile ilgili bu işler yanlış deseler ertesi gün işini bırakmaları gerekiyor. Bugün Mehmet Şimşek istifa etse piyasalar bu son 3 gündür yaşadıklarını bir daha yaşar. Onlar da muhtemelen ülke zarar görmesin idare edelim diye fırtınada sığınmış duruyorlar” dedi.

“ÜLKENİN EN İYİ OLDUĞU NOKTADA SÖYLEDİM”

Kendisin öyle olmadığını ifade eden Babacan, “Ben yaptım. Yıl 2013 hukukta ve eğitimde bu ülke geriye gidiyor diyorum. Gereğini yapmazsak orta gelir tuzağına düşeceğiz diyorum. Bunları ülkenin en iyi olduğu noktada söylüyorum. Ben AK Parti’nin kurucularından biriyim. Ortaklık ruhu ile kurduk. Partinin adını AK Koyduk. Yolsuzluk ile mücadelede sağlam bir duruş ortaya koymazsak beka meselesi haline gelecek diyorum. Bunu Başbakan Yardımcısı iken söylüyorum. Devlet protokolündeki 5’inci insan olarak söyledim. Buna rağmen düzelmedi yolları ayırdık. Yarınlara bakacağız. Kadrolarımızla ülkeyi yönetmeye hazır olacağız” dedi.

“NEDEN UYGULAMIYORSUNUZ?”

Belediyelerdeki kamu ihalelerini ve israfı değerlendiren Ali Babacan, “Mesele israfsa, mesele yolsuzluksa turpların büyüğü heybede. Tasarrufla ilgili yaptıkları devede kulak. Asıl tasarruf diyorlarsa Türkiye’de kamu ihale yasasını değiştirmek gerekiyor. Devletin parasını harcarken açık şeffaf yöntemler ile yapması gerekiyor. Avrupa Birliği’nin uyguladığı ihale mevzuatı var. Dünyanın en büyük 20 ekonomi uyguluyor. Bunu getirip aynen uygulayalım diyorum. Neden uygulamıyorsunuz?

“NASIL DÜŞÜYOR GÖRÜN”

Mehmet Şimşek ve Cevdet Yılmaz’a çağrım. Tasarruf istiyorsanız Sayın Erdoğan’ı ikna edin. Kamu ihale yasasını değiştirin. Avrupa Birliği’nin mevzuatını Türkiye’de uygulayın. Faizler nasıl düşüyor görün. Çoğu siyasi parti sadece şikayet eder. Ali Babacan’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde yapılacak ilk iş kamu ihale yasasını değiştirmek. Avrupa Birliği mevzuatını Türkiye’de uygulamaktır. 3 ayda uygulamaya başlarsınız” dedi.

“AYNEN KATILIYORUM”

Abdullah Gül’ün Ekrem İmamoğlu’nun yaşadığı durum ile ilgili yaptığı değerlendirme ile ilgil görüşlerini açıklayan Babacan, “Sayın Gül’ün hem AK Parti’nin kuruluşu döneminde hem Dışişleri Bakanlığı döneminde hem de Cumhurbaşkanlığı döneminde çok yakın çalıştık. Kendisinin tespitlerine aynen katılıyorum. İmamoğlu’nun gözaltına alındığı gün sabah meclis grup konuşmam var. Bir zamanların zulme uğrayanlarının dönüp dolaşıp başkalarına zulmetmesi ibretlik bir olaydır diyorum” dedi.

“BÖYLE BİR ŞEY OLMAZ”

Sözlerine devam eden Babacan, “Sayın Erdoğan şiir okuduğu için Belediye Başkanlığı görevinden alınması ve hapse düşmesi, başbakan olamaması. Bunları yaşadı kendisi. Sayın 367 kararı yaşadı. O da başka bir yargı garabetiydi. O zaman da siz iptal ederseniz millete gideriz dedik. Sayın Gül Genel seçimde bir bakıma seçildi. Bunlar kolay işler değil. Hukuk olsa daha farklı olur. Bu kadar siyasetin gündemde olması, ülkeyi yönetenin otobüsü iyi kullanamamasından kaynaklanıyor. Şoför koltuğundan kalkmam diyor. Bu koltuklarda ilelebet oturacağız demiyor. Elbet bir gün emri hak vaki olacak diyor. BU ne demek? Ömrüm yettiğince kalkamayacağım burada demek. Böyle bir şey olmaz” dedi.

“DAHA 2 YIL GEÇMEDİ”

Muhalefet partilerinin erken seçim talebini değerlendiren Babacan, “Muhalefet partisi olarak bir an önce seçim olsun, bir an önce iktidar değişsin ve ülkeyi yönetelim isteriz. Bu gayet doğaldır. Öte yandan işin gerçeğine baktığımızda. Erken seçim Cumhurbaşkanı’nın tek imzası ile mümkün o zaman yeniden aday olamıyor ya da mecliste bir erken seçim kararı alınırsa olabiliyor. Genel seçimlerin üzerinden 2 yıl daha geçmedi.

“BU RİSKİ ALMAZ”

Erken seçim demek Sayın Erdoğan’ın 3 yılını riske atması demek. Sayın Erdoğan’ın bu riski almasını beklemiyoruz. Belki sürenin sonuna doğru. Son 6 ayını yakıp 5 yıl daha ister mi? İster. Son 1 yılını yakıp 5 yıl daha ister mi? İsteyebilir mi? Sonrasını bilemiyorum. Hazır güç eldeyken bu riski almaz. Kendi adaylığı için bir formül bulmadan seçim olsun istemez. Biz muhalefet partisi olarak bir an önce seçim olsun isteriz” dedi.

“DOĞALI BUDUR”

Olası bir seçimde veya erken seçimde Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağı sorusunu yanıtlayan Ali Babacan, “Doğal olanı bu. Deva Partisi’nin genel başkanı doğal bir Cumhurbaşkanı adayıdır. Genel Başkanı Cumhurbaşkanı adayı olmayan bir parti nin iddiası soru işareti olur. Tabi ki 2018 seçimlerini ve 2023 seçimlerini yaşadı Türkiye. Eski sistemde partilerin genel başkanları doğal Başbakan adayı ise yeni sistemde partilerin genel başkanı doğal Cumhurbaşkanı adayıdır. Doğalı budur” ifadelerini kullandı.

“YENİ YOL İTTİFAK OLABİLİR”

TBMM’deki Yeni Yol grubu ile ilgili konuşan Babacan, “Yeni Yol bir grup. Meclis çalışmalarında bir ortaklaşma. Meclisin grup imkanlarından faydalanması için. Genel Başkanların mesajlarını iletmesi için bir yol. Yeni yol bir ittifak değil ama ilerde bir ittifaka dönebilir. Yeniyol genişleyebilir mi? Olabilir. Yeni Yol’un ortak Cumhurbaşkanı olabilir mi? Olabilir. Bunlar hep ihtimal dahilinde. DEVA Partisi’nin genel başkanı Cumhurbaşkanı adayıdır” dedi.

“CESARETLE OLUYOR BU İŞ”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısı ile başlayan çözüm sürecini değerlendiren Ali Babacan çarpıcı açıklamalarda bulundu. Devlet Bahçeli’nin çok önemli bir adım attığını ifade eden Babacan, Erdoğan’a eleştirilerde bulundu. Babacan açıklamasında, “Kimsenin beklemediği bir hamle oldu. Sayın Bahçeli’nin vesile olması ve sürekli takip etmesi. Sağlık sorunları yaşadığı bir dönemde sürekli insanları arayıp takip ediyor. Önerileri geliştiriyor. BU gerçekten çok önemli. Çatışma çözümü dediğimiz alan böylesine radikal çıkışlarla, kimselerin düşünmekten korktuğu radikal alanlara girmekle gerçekleşiyor. Dünyada bunun çok örneği var. Bu da yapılmaz herhalde denileni yaparak gerçekleşiyor. Biraz cesaretle oluyor bu iş. Demek ki Sayın Bahçeli’ye sunulan raporlar ve çözüm vizyonu kendisini ikna etmiş olmalı ki sahiplendi ve öncüsü oldu.

“ERDOĞAN SÜRECİ SAHİPLENMEDİ”

Sayın Bahçeli’nin başlattığı bu süreç bir vesile olursa ve çözüm gerçekleşirse PKK kendini fesh ederse bu tarihi bir gelişme olur. Sayın Bahçeli’de yaptığı son adımlar Türkiye’de siyaset tarihinde her zaman olumlu anılacak şekilde yer alır. Kendisi için de Türkiye için de iyi olur. Sayın Erdoğan tam sahiplenmiş değil süreci. Bizdeki ihtiyatlı yaklaşımın sebebi o. Çok geç açıklamalar yaptı. Çok mesafeli açıklamalar yapıldı. Bu meselelerde tam şeffaflık beklemek çok zor. Devletin en mahrem en özel bilgileri önünden geçmiş biri olarak söylüyorum. Bu süreçte tamamen şeffaflık olmaz. İyi bir yol haritası olur ve herkes bunu bilir. Biz iyi bir yol haritası var mı bilmiyoruz.

“İKTİDAR OLMADAN KATKIMIZ OLSUN”

İyimser olmak durumundayız. Çözüm için yüzde 5 bile ihtimal olsa o ihtimalin arkasında dururuz. İktidar prim yaparsa diyenler oldu. Yaparsa yapsın. İktidar prim yapmasın diye engel mi olacağız. Buna karşı mı duracağız. Bunu yapamayız. Sorumluluk almaya hazır bir siyasi partiyiz. Memleket iktidar olmadan katkımız olsun, desteğimiz olsun diye uğraşan bir partiyiz. Doğruya doğru yanlışa yanlış diyoruz.

“KAPI KOMŞUSU DEĞİL”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan davet gelmesi durumunda görüşme yapıp yapmayacağı sorusunu yanıtlayan Babacan, “Görüşmenin gündemi önemli. Kapı komşusu değil kahve içmeye gelin desin. BU önemli bir iştir. Gündemi anlamamız gerekir. Baze soruyorkar. Sayın Erdoğan Babacan’ı davet etse, eski günlerdeki gibi beraber yapalım derse nasıl olur diyorlar.

“İKTİDARDA OLMAK İSTESEM AYRILMAZDIM”

Benim AK Parti’den ayrılmamın net sebebi var. Adaletsizlikler, israflar, yolsuzluklar, temel sebepler bunlar. Buralarda düzelme iradesi yok. Tam tersine ilerliyor. Ayrılmamın kök sebepleri ortadan kalkmıyorsa hangi konuda bir araya geleceğiz. Ne olursa olsun iktidarda olayım diyen bir insan olsaydım hiç ayrılmazdım. Mesele ilkeler ve değerler. İktidar olma iddiamız var. İşin ahlaki ve vicdani meşrutiyeti önemli” dedi.

“ANLAMIYORLAR”

Ülkedeki ekonomik durumu değerlendiren Babacan, “Sayın Erdoğan tüm dünyada enflasyon var diyor. Ama bizim ülkede patladı. Türkiye’de enflasyonun yükselme sebebi maliyet. Üreten çiftçi, çiftçi de zarar ediyor. Çiftçiye destek verilmesi lazım. Gübrenin, mazotun yemin yarısının devlet tarafından karşılanması lazım. Verim arttırmak lazım. Gıda enflasyon böyle düşer. Faizlere ödeyecek parayı bulmakta güçlük çekiyorlar. Çiftçiye desteği arttır faiz artırmak zorunda kalmayacak. Bunu anlamıyorlar. Bunu yaptık. Bir daha yaparız.

“ÇİFTÇİYE İYİ DESTEK VERİN”

Bu işi yapmak için esnafı, çiftçiyi anlamak lazım. Memlekete 13 bin metre yukarıdan uçup memlekete yukarıdan bakıp ahkam kesmekle olmuyor. Çiftçiye iyi destek verin o zaman görün et fiyatları nasıl düşecek. Savaşın ortasında olan Rusya’da kişi başına yıllık 80 kilo et tüketiliyor Türkiye’de 16 kilo. Türkiye’de iktidar eliyle ekonomi tahrip ediliyor. İzmit’te pazara gidelim vatandaşa ayda 16 kilo et tüketiyormuşsun diyelim nerede diyecek.

“RANT GÖZÜ İLE BAKIYORLAR”

Avrupa’nın en büyük toprakları bizde. En yüksek arazi maliyeti bizde. Bu kadar büyük ülkede inşaat maliyeti kadar neden arazi maliyeti var? Mesele arsa olunca rant gözü ile bakılıyor. Belediyede bu işler iktidar muhalefet oy birliği ile geçiyor kimi zaman. Bir nokta ile birilerine rant oluşturuyorlar. Arsa bollaşınca maliyet düşecek. Sayın Erdoğan 2 yılda 200 bin konut bitirdik diyor. Ben Cumhurbaşkanı olsaydım aynı para ile 200 bin değil 400 bin konut yapardım. Hesap ortada. Yeter ki yöneten zihin siyasi rakiplerine ayak oyunları ile uğraşmasın. Kafayı memleketi yönetmeye versin” dedi.

“KOCAELİ’DE ÇEVRE SORUNLARI VAR”

Kocaeli’nin konumunun stratejik olduğunu ifade eden Babacan, “Kocaeli aynı zamanda sosyal dokuya baktığımız zaman kültürel zenginliği yüksek olan bir il. Kocaeli önemli bir sanayi şehrimiz. Kocaeli’de her sanayi kentinde olduğu gibi çevre sorunları var. Sanayileşme ile çevreyi dengeli getirmek gerekiyor. Yoksa şehre yazık oluyor. Bu tabiat bize Allah’ın emaneti. Bu emanete sahip çıkmamız gerekiyor. Hoyratça kullanmamamız lazım. Göç alan bir şehir Kocaeli. Ama planlama yok. Bazı semtlerine girdik çıktık Kocaeli’nin. Yazık ya.

“BELEDİYELER ÖNDEN GİTMELİ...”

Vatandaş dünyanın parasını harcamış bina yapmış ama imar olmadığı için gelişigüzel yapılmış binalar. Belediyeler önden gitse. Deprem şartlarına uygun düzgün bir imar planı ve altyapı önceden hazırlansa. Belediyeler arkadan yetişmeye çalışıyor. Vatandaş binayı yapıyor, belediyeler arkadan bir şeyler götürmeye çalışıyor.

“ALTYAPI CEVAP VERMİYOR”

Halbuki milletin bir önüne düş. Güzel bir imar planı ile, altyapı hazırlansa, düzgün binalar inşa edilir. Sonra depreme uygun değil mi, denetle. Bu kadar düzensiz büyüyünce Kocaeli’nin altyapısı yetmiyor. Trafik sorunu var. Hızlı büyüyen nüfusa altyapı cevap veremiyor.

“PEKİ NE YAPILDI?”

Kocaeli deprem şehri. Kocaeli’nin depreme hazırlanması gerekiyor. Peki ne yapıldı? Hükümet, belediyeler ne yapıyor? Bu sorunların çok hızlı şekilde üzerine düşülmesi gerekiyor.

“VATANDAŞ İÇİN ARSA ÜRETİLMELİ”

Arsa, arazi konusunda rantın önünü kesmek lazım. Millet ve vatandaş için arsa üretilmeli. Bir avunç rantçı için değil. Kocaeli’nin büyüyen nüfusu için sağlam bir altyapı en önemli konu” dedi.

Ali Babacan Nokta TV Deva Partisi
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber