Özge Can Ataş: Türkiye’nin en büyük problemlerinden biri kış kuraklığı
Kuraklık konusunda önemli değerlendirmelerde bulunan Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Arş. Gör. Dr. Özge Can Ataş, Türkiye’nin en büyük problemlerinden birinin kış kuraklığı olduğunu belirtti.
ÖZEL HABER: MELİH CAN ŞENOL
Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Arş. Gör. Dr. Özge Can Ataş, kuraklık ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin önündeki en büyük problemlerden birini kış kuraklığı olduğunu belirten Ataş, küresel ısınma neticesinde iklimlerin değiştiğini vurguladı. Küresel ısınmanın etkilerinin Türkiye’de de görüldüğünü dile getiren Ataş, “Şu anda dört mevsimi göremiyoruz. Ve mevsimler birbirinin içine girmiş durumda” dedi.
“1.15 SANTİGRAT DERECEYE VARAN BİR SICAKLIK ARTIŞI OLDU”
Dünyanın giderek ısındığını ve bunu önlemek için uluslararası girişimler olduğunu belirten Ataş, “Dünyada sanayi devrimiyle birlikte artan karbon salınımının neden olduğu sera etkisiyle kürsel ısınmanın etkenlerinden birisi olduk. Bunun sonucunda da dünya genelinde 1.15 santigrat dereceye varan bir sıcaklık artışı oldu. Bu duruma bir önlem alabilmek için Paris İklim Anlaşması gibi uluslar arası girişimler var. Bu çalışmaların amacı küresel ısınmaya bağlı sıcaklık değerini maksimum 2 santigrat derece ile sınırlandırmak ve mümkünse 1.5 santigrat derecenin altına çekmek. Böylelikle iklim değişikliğinin tarıma, sulak alanlara, hayvancılığa yani genel olarak çevreye hatta sanayiye olan etkilerini minimum düzeyde tutulmaya çalışılıyor” ifadelerinde bulundu.
“KURAKLIK KONUSUNDA HAZIRLIKLI OLMALIYIZ”
Ataş, kuraklığında aynı deprem gibi bir doğa olayı olduğunu fakat insan etkisiyle kuraklık süreçlerinin hızlandığını vurguladı. Ayrıca kuraklığa karşı hazırlıklı olmamız gerektiğinin altını çizen Ataş, “Kuraklık periyotları küresel ölçekte hep yaşanmış, yaşanıyor ve yaşanacak. Nasıl ki deprem önlemi kapsamında dirençli binalar yapmaya gayret ediyorsak, kuraklık konusunda da hazırlıklı olmak zorundayız” dedi.
KIŞ KURAKLIĞI
Yağış rejimlerinin değiştiğini ve buna bağlı olarak dengenin bozulduğunu vurgulayan Ataş, “Şu anda Türkiye’nin en büyük problemlerinden birisi aslında kış kuraklığı. Çünkü ülkemiz yaz aylarında zaten kurak bir iklime sahipti. Fakat son zamanlarda kış ayları da kurak geçiyor. Yağış rejiminin bozulmasıyla birlikte ya neredeyse hiç yağmur yağmıyor ya da yağdığında aşırı miktarlarda yağarak sel felaketine sebep oluyor. Bunun sonucunda da heyelanlar, sosyoekonomik sorunlar ve hatta can kayıplarıyla karşı karşıya kalıyoruz. Yani tüm süreçler birbirini tetikliyor.
“DÖNGÜ BOZULDUĞU ZAMAN KURAKLIK YAŞAMAYA BAŞLIYORUZ”
Kar yağışlarının azalması en önemli sorunlardan bir tanesi. Normalde kar yağması ve yağan karın yavaşça eriyerek yüzey akışına geçmesi gerekiyor. Ardınan yüzey akışının da yavaş yavaş yeraltı sularını beslemesi gerekiyor. Böylelikle akifer dediğimiz jeolojik su depolarının dolması ve bunlarında yüzey sularını beslemesi gerekiyor. Yani nasıl ki yüzeyde hidrolojik bir döngü varsa yeraltında da var. İşte bu döngü bozulduğu zaman kuraklık yaşamaya başlıyoruz” dedi.