Erkan Akpınar: Karar mekanizmasının artık işlemesi gerekiyor

KOÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Dr. Erkan Akpınar, yapı güçlendirme ve kentsel dönüşüm konularına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

ÖZEL HABER - MELİH CAN ŞENOL

Akademik Bakış adlı röportaj serimize konuk olan Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Dr. Erkan Akpınar, kentsel dönüşüm ve yapı güçlendirme konularında önemli değerlendirmelerde bulundu. Akpınar, her iki yönteminde gerekli olduğunu fakat hangi binaya hangi yöntemin uygulanması gerektiğinin doğru tespit edilmesinin asıl önemli unsur olduğunu vurguladı.

“GÜÇLENDİRME ALTERNATİFİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKİYOR”

Kentsel dönüşüm sürecinde, yenilemenin yanında yapı güçlendirmenin de önemli bir alternatif olarak düşünülmesi gerektiğini vurgulayan Akpınar, “Bir kenti deprem dirençli hale getirmek için kentsel dönüşümde yıkıp yeniden yapmak, tek başına yeterli bir yol değil. Böylesine büyük çapta bir toptan yenilemenin, bir seferde gerçekleştirilmesi çok olası görünmüyor. Dolayısıyla kentsel dönüşüm yapılırken bir yandan da güçlendirme alternatifinin değerlendirilmesi gerekiyor. Yani buradaki mesele yalnızca bir tanesini seçelim ve sadece onu yapalım değil. Hangi bina için ne gerekiyorsa onu yapalım. Binanın durumu çok kötüyse, göme riskini taşıyorsa o zaman onu yıkıp yeniden yapalım. Fakat durumu çok kötü olmayan ancak depremde bir sorun olabileceğini, kayda değer hasar alabileceğini gördüğümüz binaları güçlendirebiliriz. Bu hem ekonomik olarak hem de zaman olarak tasarruf sağlayan bir alternatif. Yani öncelikle binanın neye ihtiyacı olduğunu doğru tespit etmek gerekiyor” dedi.

YAPI ENVANTER ÇALIŞMASI

Kocaeli’de gerçekleştirilen Yapı Envanter Çalışmalarına ve hangi bina grubuna nasıl müdahale edilmesi gerektiğine değinen Akpınar, “Kocaeli riskli yapıları tespit konusunda güzel bir çalışma gerçekleştirdi. İnşaat Mühendisleri Odası, Kocaeli Üniversitesi ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi birlikteliğiyle Yapı Envanter Çalışması gerçekleştirildi ve hızlı tarama yöntemiyle yapı stoğunun durumu ortaya çıkarıldı. Gerçekleştirilen çalışmayla çok kötü durumda ve iyi durumda olan binalar ayıklandı. Arada kalan binalar ise tekrar bakılmak ve detaylı incelemek üzere belirlendi. Zaten bu yöntemin, hızlı yapı incelemenin özü de budur. Ya çok kötü olanları ya da çok iyi olanları ayırırsınız, iki sınır durumun arasında kalanları detaylı analizlerle değerlendirirsiniz.

“KARAR MEKANİZMASININ ARTIK İŞLEMESİ GEREKİYOR”

Çok iyi durumda olan binaların mevcut haliyle kullanımında bir sorun yok. Çok kötü durumda olan binaların ise yıkılıp yeniden yapılması mantıklı. Peki bu iki grup arasında kalan binalar ne olacak? Bu binaların içinde, kötü ve sorunlu kısma yakın fakat henüz o kısımda olmayan binaların belirlenmesi ve analizlerinin yapılması gerekiyor. Analizlerin sonuçlarına göre de ya güçlendirme ya da yıkılıp yeniden yapılmasına karar verilir. Çok iyiye yakın fakat çok iyi durumda da olmayan binaların da hemen tespit edilip güçlendirmesinin yapılıp depremde sorun oluşturabilecek durumdan uzaklaşılması gerekiyor. Bu karar mekanizmasının artık işlemesi gerekiyor” şeklinde açıklamalarda bulundu.

“HAREKETE GEÇMEK GEREKİYOR”

Uygulama konusunda örnekler veren Akpınar, “Örneğin yollarla çevrelenmiş bir kadastro adasında arka arkaya iki sıra olacak biçimde, yan yana beş parsel var. Yani ada üzerinde toplam on bina var. Burada eğer sekiz bina çok kötüyse diğer iki binayı güçlendirmek çok mantıksız olur. Çünkü iyi durumda olan iki binaya zarar vermemek için farklı yıkım teknikleri kullanmak gerecek ve maliyetleri artıracaktır. Bu durumdaki yerleri ada bazında yıkıp yeniden yapmak gerekir. Fakat iki bina çok kötü fakat sekiz bina iyi durumdaysa o zaman o iki binayı yıkıp yeniden yapmak ve diğer 8 binayı güçlendirmek çok daha ekonomik ve mantıklı bir çözüm olmuş olur. Artık bu kararları alıp harekete geçmek gerekiyor. Tabi bu karar aşamasında, bina sahiplerinin rolü ve kararlılığı en önemli faktör” dedi.

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber