Barış Altan Doğan: Problemi yaratan zihin yapısıyla o problemi çözemezsiniz

Nokta Medya tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne özel olarak hazırlanan ’41 Kadın 41 Başarı Hikayesi’ programına konuk olan AKUT Arama Kurtarma Derneği Eğitim Bölümü Sorumlu Yardımcısı Barış Altan Doğan, mücadeleyle geçen zamanların hayatını değiştirmesinde büyük etkisi olduğunu belirtti.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için Nokta Medya tarafından hazırlanan ’41 Kadın 41 Başarı Hikayesi’ programının konuğu olan AKUT Arama Kurtarma Derneği Eğitim Bölümü Sorumlu Yardımcısı Barış Altan Doğan 1973 yılında İskenderun’da dünyaya gözlerini açmış. Çocukluğunun ve gençliğinin o topraklarda geçtiğini söyleyen Doğan, Çukurova Üniversitesi’nde Turizm İşletmeciliği bölümünde lisans eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul’da insan kaynakları yöneticisi olarak iş hayatına atılmış.

SİVİL TOPLUM GÖNÜLLÜSÜ

Bir yandan iş hayatını yürütürken, aynı zamanda AKUT bünyesine katılmaya heves ettiğini söyleyen Doğan, 20 yıldır AKUT bünyesinde gönüllü olarak çalışmalarda bulunuyor. Kendisine çok yönlü bir kişilik inşa etmeyi başaran Doğan, aynı zamanda yoga eğitmenliği ve koçluk eğitimleri almış. Aldığı bu eğitimleri başka kadınların hayatına temas etmek için bir araç olarak kullanan Doğan, Toplum Gönüllüleri Vakfı ve Sabancı Vakfı gibi vakıfların kadınlara yönelik projelerinde gönüllü olarak çalışıyor. Ayrıca Doğan, sporu, sanatı ve hayvanları çok sevdiğini belirtiyor.

“AKUT’UN KADINI ÖN PLANA ÇIKARTAN BİR YÖNETİM ANLAYIŞI VAR”

İki ayrı alanda bir kadın olarak çalışmanın ödülleri ve zorlukları neler oldu?

Barış Altan Doğan: Açıkçası ben AKUT’ta kadın olarak hep güzel şeyler yaşadım. AKUT’un kadını ön plana çıkartan bir yönetim anlayışı vardır. 20 yıldır gördüğüm tüm yönetimler bu şekilde oldu. Şu anda AKUT’un yönetim başkanı, ikinci başkanı ve genel sekreteri bir kadın. 7 AKUT üyesinden 3’ü kadınlardan oluşuyor. Bu yapının içerisinde olmak bana çok gurur veriyor. AKUT yönetimi her türlü etkinlik ve organizasyonda kadını ön planda tutmayı amaç edinmiştir. Bunun bir yansıması olarak 2012 yılında birleşmiş milletlere bağlı arama kurtarma tavsiye grubunun Moskova’daki toplantısında hem tecrübem hem de kadın olduğum için AKUT’u temsilen katıldım. Açıkçası AKUT’un her zaman çok desteğini gördüm. Kadınlara yönelik çalışmak çok büyük bir keyif verdi bana. Sabancı vakfının genç kadınlara yönelik çok güzel bir projesi var. Orada o genç kızlara yol göstermek çok büyük bir keyif veriyor. En büyük şansım benim eşim de akut gönüllüsü. Ayrıca AKUT’ta profesyonel eğitmen ve danışman olarak çalışıyor. Dolayısıyla ister istemez bu konuda bir şansım oldu. Fakat gerçekten zaman ayırmak çok önemli. Gerçekten severek yapıyor insan. Profesyonel hayatım devam ederken daha tabi gençlik yıllarımdı o zaman ve enerjim çoktu. Akşam bir anda ihbar geliyor, birisi kaybolmuş, koşup gidiyorsunuz ve sabaha kadar kayıp kişiyi arayıp sabah duşunuzu alıp işe gidiyorsunuz. O zamanlar yapabiliyordum enerjim de yetiyordu. Şu anda bu kadar değil. Artık daha çok yönetim tarafında yer alıyorum.

“GELİŞİM VE DEĞİŞİME BAKTIĞINIZDA, KADIN HER ZAMAN ÖNDE”

Kadın olmayı üç kelimeyle sınırlandırırsak, siz hangi üç kelimeyi öne çıkarırsınız?

Barış Altan Doğan: Kadın olmak deyince ilk önce bir çoğumuzun aklına güçlü olmak geliyor. Aslında kadın ve güçlü olmayı özdeşleştirmek biraz bizim dezavantajımıza oldu gibi geliyor. Güçlü kadın, her şeyi başaran kadın gibi tanımlarda kadına çok şey yükledi ama kadın deyince güçlü olmak çok yakın bir sıfat olarak görünüyor. Buna ek olarak dönüşüm ve gelişim kelimeleri kadınlıkla çok uyuşuyor. Gerek yoga eğitmenliğimde gerek koçluk eğitimlerinde olsun sınıflara baktığınızda 20 kişinin 18-19’u kadın. Gelişim ve değişime baktığınızda kadın her zaman erkeğin önünde. Yani kısaca, güç, dönüşüm ve gelişim kadını özetleyen kavramlar.

“KADINLAR BU MÜCADELEDE TEK DEĞİL”

Kadın ve emek konusunda ne söylemek istersiniz?

Barış Altan Doğan: Emek deyine benim aklıma, kadın emeğinin asırlar boyunca görünmez oluşlu geliyor. Kadının hem iş gücüne hem de ev de büyük bir katkısı var ve yüzyıllar boyunca bu görülmemiş. Bugün Avrupa’da bile kadına seçme ve seçilme hakkı 70’li yıllarda verilmiş. Ama Atatürk bize bu hediyeyi 1932 yılında vermiş. Bu bizim için müthiş bir gurur kaynağı. Ayrıca 1935 yılında seçimlerde 17 kadın milletvekili TBMM’ye girmiş. Neredeyse dünyada eşi olmayan bir durum. Ama hala kadın emeğinin görülmesi için mücadele ediyoruz ve daha da mücadele edilecek. Ben inanıyorum ki kadın bu mücadelede tek değil. Erkeklerle birlikte mücadele edecek ve ediyor. Buna da tüm kalbimle inanıyorum.

“KENDİMLE GURUR DUYUYORUM”

Başardım dediğiniz ilk hikayenizi ya da unutmadığınız başarı hikayenizi anlatır mısınız?

Barış Altan Doğan: Ben başarı öyküsü olarak Akut ile ilgi değil de daha kişisel bir öykümden bahsetmek istiyorum. Ben 2015 yılında kurumsal hayatı bırakmamın sebebi tiroid kanseri olmamdı. Hızlıca bir ameliyat geçirdim ve o dönemde galiba yolun sonuna geldim diye düşündüm. İnsan ister istemez böyle bir hisse kapılıyor. Başarılı bir ameliyat geçirdim fakat bütün tiroidim alındığı için yeniden toparlanma aşamam 2 yıla yayılan bir süreç oldu. İşte o zaman diliminde eşimle birlikte Kocaeli’ye taşındık. Ve o dönem hayatımdaki her şeyi değiştirdim. Beslenme alışkanlığım, spor, stres yönetimi gibi her şeyi yeniden ele aldım. Stres yönetimini beceremediğimi fark ettim. Sakin olmak stersi iyi yönetmek demek değilmiş bunu anladım ve büyük bir dönüşüm geçirdim. Bu benim için hayatımdaki en büyük gelişim ve başarı öyküsüdür ben öyle görüyorum. Başardım, kanseri yendim. Şimdi iyi ki kanser olmuşum diyorum. O hastalık ve sıkıntılar hayatınızda yeni bir dönem açıyor. Vücudunuz size bir mesaj veriyor. Ben de o mesajı anladım ve hayatımı bambaşka bir yöne doğru evirdim. Şu anda da hayatımın en sağlıklı olduğum döneminde olduğumu hissediyorum ve kendimle gurur duyuyorum.

“DOĞA, HAREKET VE ÇALIŞMAK BANA İYİ GELİYOR”

Motivasyonunuzun düştüğü anlarda sizi dinç tutan ve motive eden şeyler nelerdir?

Barış Altan Doğan: Aslında ben ve benim neslim, motivasyonu bozulduğunda kendisini işe veriyor. Çalışmakta her zaman huzuru buldum. Motivasyonum düştüğü zaman beni ayağa kaldıran şey çalışmaktır. Bunun dışında doğada ve hayvanlarla olmak bana çok iyi geliyor. Ben onların şifa verdiğine inanıyorum. Ayrıca zihnimin karışık olduğu dönemlerde yürümek ve hareket etmek her zaman iyi geliyor. Sevdiklerimle beraber olmak sanat seyahat ama en çok doğa, hareket ve çalışmak bana iyi geliyor.

“O KARMAŞIKLIK İÇERİSİNDE HİÇBİR ŞEYİN ÇÖZÜMÜNÜ BULAMIYORSUNUZ”

Kendini güçsüz hisseden ama yeniden ayağa kalkmaya çalışan kadınlara ne söylemek istersiniz?

Barış Altan Doğan: Kendini çok güçsüz hisseden bir kadının muhtemelen zihni çok karışıktır. Zihni çözemediği konularla, çaresizlikle doludur. Aslında zihnin o karmaşıklığı içinde çözüm yolu bulamıyorsunuz. Einstein’in bir sözü var: Problemi yaratan zihin yapısıyla o problemi çözemezsiniz. Ben o kadına, şu anda tam olarak neye ihtiyacın var diye sorarım. Hareket etmeye mi? Suya mı? Vücudun sana ne söylüyor? Önce kuvvetli bir nefes al ve zihnini sakinleştir. Her şey o başlangıç zihnine dönmekle başlıyor. Çünkü o karmaşıklık içerisinde hiçbir şeyin çözümünü bulamıyorsunuz. Sakinleşmesinin ardından içindeki potansiyeli ve kadın olmanın gücünü anlatabilecek şeyler söylemek isterdim.

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ MESAJI

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için ne söylemek istersiniz?

Barış Altan Doğan: 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü hatırlanmasına gerek olmayacak kadar eşit bir dünya olsun ve biz artık 8 Mart’larda bu konuşmaları yapmak zorunda kalmayalım. 8 Mart’ın olmadığı zamanlara diyelim…

41 Kadın 41 Başarı Hikayesi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Barış Altan Doğan
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber