8 Mart

Serap Baykurt

Serap Baykurt

Tüm Yazıları

Bugün 8 Mart 2024..Dünya Emekçi Kadınlar Günü..

8 Mart 1857 de “eşit işe eşit ücret” talebiyle başlayıp 40 bin kadınla büyük bir greve dönüşen sonuçta 129 kadının hayatına mal olan hak arayışı..

Bugün geldiğimiz nokta ise siyasilerin yılda bir kez “kadın” a dair vaatlerde bulunduğu , erkeklerin eşlerine veya kadın arkadaşlarına hediyeler aldığı , özel şirketlerin reklam amaçlı kullandığı obje..

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki özellikle siyasette kadının gücü tartışılmaz ancak her nedense bilinmez siyasette kadına yer de verilmez. Kadının desteği istenir kadına pasif yerlerde görev de verilir ama ön plana geçmesine asla müsaade edilmez... Dikkat ettiniz mi TBMM'de 600 milletvekili içinde sadece 121 tanesi kadın... Yani % 20 oranla kadınlar temsiliyet hakkını elde etmiş... Sizce ezilen kadının hakkını hangi erkek arkadaşım layıkıyla savunabilir ki? Amacım kadın erkek ayrıştırmasını yapmak değil... Empati yapamayan biri karşısındaki kişinin duygularını anlayamadığı gibi çözüm de üretemez. İşte bu yüzden kadınların iç dünyasındaki fırtınaları erkek bilemez tezini savunuyorum.

Peki ya iş hayatındaki kadının yeri? Özel şirketler çok vasıflı olmadığı takdirde genellikle erkek çalışanı tercih eder. Bunun nedeni de evlilik sonrasında kadının doğum yapması, çocuğa bakma sorumluluğunu almasıdır. Dolayısıyla hakkı olan iznini kullanması özel şirketler tarafından çokta tercih edilen talepler değildir. Özetle toplumun %50 si kadın olduğu halde çalışan kadınların oranı %36 dır.

Günümüzde kırsal kesimde hala erkek çocuklar özgür ve özgüveni yüksek, kız çocukları ise tam tersi baskı altında tutulup erken yaşta evlendirilmesine, eğitim hakkının elinden alınmasına şahit oluyoruz.

Gerçekte toplumda kadının yeri ve önemi nedir? Erkeklerin kadına bakış açısı nasıl olmalı ? Kadına şiddet neden son bulmuyor? Bu soruların cevaplarını maalesef kadın olarak hepimiz biliyor ancak hiç birimiz sonucu etkileyecek adımlar göremiyoruz. Sadece hayatımızda yer alan erkeklerin bize karşı anlayışlı, hoşgörülü ve samimi olmasını diliyoruz.

Ben de bir kadın olarak artık 8 Mart’larda siyasilerden kurum ve kuruluşlardan ya da eşlerden kutlama, çiçek veya hediye değil, kadın haklarını sonuna kadar savunacak ve hakkı teslim edecek somut çözümler bekliyorum. Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün birçok Avrupa ülkesinden önce 1934'te kadınlara verdiği hakları tüm siyasilerin koruyup kollayarak bugün de tüm kadınlara teslim etmeleri gerektiğini savunuyor, bu duygu ve düşüncelerle tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutluyorum.